GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:109
Tarih:29.06.2016

MAZLUM NURLU (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 400 sıra sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Yargının yürütme erkine yani iktidara bağlanmasına doğru evrilen bu süreçte, sözlerime başlamadan önce, dün İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nda yapılan insanlık dışı, hain saldırıyı kınıyor, yaşamını yitirenlere rahmet, yaralılara da şifalar diliyorum.

Sayın milletvekilleri, temel haklarımızı ve özgürlüklerimizi koruyan yasaların göz ardı edildiği, yargının siyasetin emrine alınmaya çalışıldığı, parti devletine doğru, tek adam devletine doğru giden tehlikeli bir süreci yaşıyoruz.

Türkiye bugün, cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde yaşamadığı krizlerle karşı karşıya. Bu krizlerin odağında şimdi yargı kurumları var. Parlamenter sistemin dayandığı kuvvetler ayrılığının üç ayağından birisi olan yargı, tarihinin hiçbir döneminde bu kadar ağır baskılara, bu kadar ağır saldırılara ve müdahalelere hedef olmamıştır. Hiç bu kadar kendi içinde çelişkilere sürüklenmemiş, halkın gözünde saygınlığı hiç bu kadar tartışmalı hâle gelmemiştir. Bunun altında yargıya özgü nedenlerden çok siyasete özgü nedenler yatmaktadır. Yaşanan bu tablonun sorumlusu, yargıya sürekli müdahale eden, sürekli kendi zihniyetine göre şekillendirmek isteyen, her türlü müdahaleyi kendisine hak bilen, yargıyı bu noktaya sürükleyen AKP iktidarıdır, AKP'nin yandaş yargı oluşturma siyasetidir. Her alanda olduğu gibi adalette de dikiş tutturamayan AKP hükûmetleri, kendi yaptıklarını, yine kendileri bozarak yargıda yeni bir krize yol açmıştır. AKP maalesef, dış politikada, millî eğitimde, ekonomide ve özellikle yargıda uzlaşmadan uzak, olumlu katkılara kapalı ve kuşatmaya dönük bir anlayış içinde.

Sayın milletvekilleri, gerçekte yargının beklentileri için değil, sadece bir kişi istediği için bu dayatmayla karşı karşıya kaldığımızı hepimiz biliyoruz. Görüyoruz ki milletin Meclisi, başkanlık hayalleri kuran bir kişi tarafından saray tahakkümü altına alınmış durumda. Ne yazık ki hep birlikte, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben her istediğimi yaparım." diyen bir anlayışla, üstelik kendisinden fazla oy almış bu ülkenin Başbakanını bir saray darbesiyle devirip bir kenara attığına tanık olduk. Meclise geldiğinde etrafında pervane olunan, önünde el pençe divan durulan azil Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu'na selam vermekten bile korkulan manzaraları gördük.

Sayın milletvekilleri, görüşmelerini yaptığımız bu kanun tasarısıyla, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 ve 2014 yıllarında bizzat kendisinin atadığı Yargıtay ve Danıştay üyelerinin tamamı görevden alınacak, bir kenara atılacak, üstelik bunun adına "yargı reformu" denilerek.

Sayın milletvekilleri, bu tasarı bir yargı reformu değil, aksine tam bir yargı darbesidir. Bu tasarıyla mevcut Danıştay ve Yargıtay üyelerinin tamamının görevi sıfırlanacak yani yüksek yargı sıfırlanacak. Bu tasarı kanunlaşınca Sayın Cumhurbaşkanı jet hızıyla onaylayacak ve beş gün içinde bizzat kendisinin belirlediği yeni üyeleri atayacak.

Sayın milletvekilleri hatırlarsak, 25 Şubat 2014'te çıkarılan torba yasayla HSYK'nın tümü aynı şekilde sıfırlanmış, yerlerine Adalet Bakanı yeni atamalar yapmış ancak Anayasa Mahkemesi "Bir kurumun lağvedilmesi, başka bir kurum oluşturulması gibi yapısal zorunluluklar olmadıkça kamu görevlilerinin görevlerine kanuni düzenlemelerle son verilmesi hukuki güvenlik ilkesinin ihlalidir ve Kanun Anayasa'ya açıkça aykırıdır." gerekçesiyle 10 Nisanda yani bir buçuk ay sonra bu kanunu iptal etmişti.

Kanun tasarısını getiren iktidar mensupları da çok iyi biliyor ki bu tasarı da Anayasa'ya açıkça aykırı ama görüyoruz ki iktidar "Olsun, mahkeme karar verene kadar ben atamaları yaparım. Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümediği için de atananlar yerinde kalır." kurnazlığı içinde. Anayasa Mahkemesine gidildiğinde ise mahkeme beş gün içinde karar veremeyeceği için maalesef, Yargıtaya ve Danıştaya atanacak yandaş üyeler görevlerine devam edecek ve ne yazık, sonra da onlardan adalet dağıtmasını bekleyeceğiz.

Son olarak tasarının Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)