| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 29.06.2016 |
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi öncelikle saygıyla selamlıyorum.
Aslında görüşmekte olduğumuz yasanın savunulacak hiçbir yanı yok. Hiçbir gerekçenin, hiçbir zorunluluğun bu yasanın çıkma ihtiyacını açıklama ihtimali dahi yoktur. İktidarınızı devam ettirme konusunda işi o kadar ileriye götürmüşsünüz ki cemaat tasfiyesi peşinde koşma bahanesiyle yargıyı dizayn etme, yüksek yargıya ayar verme noktasına gelmişsiniz. Bu, aslında tuzun koktuğu andır. Bu, aslında, değerli arkadaşlarım, devletin çivisinin çıktığı andır. Bu yasa Meclisten geçtiği takdirde adalet, mülkün temeli olmaktan çıkacak, kayırmacılık, mülkün temeli olacaktır. Bu yasa Meclisten geçtiği takdirde temel hak ve hürriyetler tehlike altına girecek, özgürlük ve kişisel güvenceler tamamen ortadan kalkacaktır.
Değerli milletvekilleri, istinaf mahkemelerinin 20 Temmuzda faaliyete geçmesinden sonra Danıştay ve Yargıtayın iş yükünün azalacağı ve bu nedenle bu düzenlemeye gidildiği ileri sürülüyor. Bu memlekette AKP gibi iktidarlar olduğu sürece dava sayısı ve icra dosyası sayısı hiçbir şekilde azalmaz, merak etmeyin, bu memlekette yargı hiçbir zaman işsiz kalmaz değerli arkadaşlarım.
Şimdi, Değerli Adalet Bakanı diyor ki: "Yargıtay ve Danıştay üyeliği, kariyer mesleği değildir." Evet, Sevgili Bakan da burada herhâlde, bizi özellikle dinlemesini istiyorum. Bu, son derece yanlış bir şeydir Sevgili Bakan. Burada "kariyer" dendiği zaman, hem "wikipedia"dan baktım hem de Türk Dil Kurumundan, aynen şöyle diyor...
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Mevzuata bak, mevzuata.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Devamla) - "Bir meslekte zaman ve çalışmayla elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık." demek, kariyerin gerçek anlamı budur. Yani neymiş? Danıştay ve Yargıtay üyeliği bir kariyer mesleğiymiş.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hâkimlik ve savcılık kariyer.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Devamla) - Siz dediniz ki: "Her hâkim ve her savcı, kariyer mesleğine sahiptir." Ben de diyorum ki: Meslekte geçen zaman ve çalışma ile elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık, kariyer için önemli bir şarttır. Onun için bu söylediğinize kesinlikle katılmıyorum ve bu gerekçeye de kesinlikle katılmadığımı ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, görüldüğü gibi, kariyerin ne olduğunu bilmeyen Adalet Bakanıyla karşı karşıyayız. Yargıtay ve Danıştay üyeliği, meslekte başarılı olmuş, meslekte zaman ve çalışmayla belli bir aşamaya gelmiş kariyerli hâkimlerin bir oluşumudur. Yargıtay ve Danıştay üyelerinin bu kazanılmış haklarını ve kendilerine teslim edilmiş haklarını elinden almak, sadece kişisel olarak uğradıkları haksızlık değil, aynı zamanda geleneksel hukuk sistemimize, yıllar içerisinde oturmuş içtihadi birikimimize yapılan bir saldırıdır.
Değerli arkadaşlarım, burada cemaat yok edilmiyor, burada cemaat kullanılarak hukuk devleti yok ediliyor, burada kuvvetler ayrılığı yok ediliyor. Bu yasayla yargıçların cübbelerine düğme dikiliyor, yargı bu yasayla siyasallaştırılıyor. Bu yasa, içtihat üreten yüksek yargıyı sadece içtima eden yüksek yargı hâline getiriyor.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz yasa tasarısı Anayasa'ya birçok noktada aykırıdır. Danıştay ve Yargıtay üyelerinin tamamının görevine son vermekle hukuk devleti ilkesine, Anayasa'nın 2'nci maddesi; mahkemelerin bağımsızlığı ilkesine, Anayasa'nın 138'inci maddesi; hâkimlik ve savcılık teminatına, Anayasa'nın 139'uncu maddesi; yargı yetkisinin bağımsız mahkemelerce kullanılacağı ilkesine, Anayasa'nın 9'uncu maddesi; özellikle Yargıtay ve Danıştayın düzenlendiği 154 ve 155'inci maddelerinin son fıkralarına aykırıdır değerli arkadaşlarım.
Aslında konuşacak çok şey var. Bu kadar garabet içeren bir yasayı oy çokluğuyla kabul etmek, hukuk devletine verilecek en büyük zararlardan birisidir diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)