| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 29.06.2016 |
ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
HDP'nin araştırma önergesi üzerine söz aldım. Önergeyle ilgili, grubum adına kanaatlerimi, görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Hepimizin çok iyi bildiği gibi terör artık küresel bir nitelik, bir boyut kazanmış, sadece Türkiye değil bütün ülkeler için ciddi bir tehdit hâline gelmiştir. Aslında, bunu bizim kadar bu önergeyi verenler de çok iyi bilir ama ne hikmetse bir terör eylemi Türkiye'de meydana geldiği zaman hemen bir sorumlu arama çabasına girişilirken benzer bir eylem bir Avrupa başkentinde, bir Batı ülkesinde meydana geldiğinde hemen insanlık duygularını hatırlarlar.
Yine hepimizin iyi bildiği gibi, uluslararası kriterlere göre terörle mücadelede fizikî tedbirlerin önleyici oranı yüzde 15 ile yüzde 20 arasındadır. Yani ne kadar ciddi tedbir alırsanız alın, buna katkı yüzde 20'dir. Daha fazla tedbire ihtiyaç var, bunlarla ilgili çok fazla konuşacak değilim ama şunu söyleyeyim: Teröre karşı en etkili silahın birlik ve beraberlik olduğunu biliyoruz. Bütün uluslar, kendilerinin varlığına yönelik bu tür eylemlerle karşılaştığında iktidar partisiyle, muhalefet partisiyle fikri, zikri ne olursa olsun bir araya gelirler ve ortak bir tavır ortaya koyarlar. Bu en etkili silahtır ama maalesef, Türkiye'de biz bunu başaramıyoruz.
Dün, İstanbul'da meydana gelen hadiseden hemen sonra, 4 partinin temsilcileri olayı kınadılar, olayla ilgili fikirlerini ifade ettiler, doğru bir tavırdır. Bir araya geldiler ve bu, toplumda da olumlu bir mesaj bıraktı.
Peki, geçtiğimiz günlerde benzer canlı bomba eylemleri olduğu zaman aynı tavrı ortaya koyabildik mi? Koyamadık. Misal, Ankara'da yine 28 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, içinde sivillerin de olduğu, askerlerin de olduğu bu canlı bomba eyleminden sonra Mecliste bir ortak karar, bir kınama kararı alınmak istendi. 3 siyasi parti bu karara imza verdi; sadece bir parti, HDP buna imza atmadı.
Peki, bunda ne vardı? Ben metinden birkaç cümleyi size hatırlatmak istiyorum, diyor ki: "Ülkemiz bugün vahim bir terör saldırısıyla karşı karşıya kalmıştır. Öncelikle, bu menfur saldırıda hayatını kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri personelimize ve aziz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Bizler, Mecliste grubu bulunan siyasi partiler olarak birlik ve bütünlüğümüze, huzur ve güvenliğimize yönelik insanlık dışı terör saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Terör ve şiddet hiçbir zaman hedefine ve amacına ulaşamayacaktır. Aziz milletimizin teröre asla boyun eğmeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu oyunu bozacak güç ve kudrete sahip olduğunu kararlılıkla ilan ediyoruz."
Peki, bu eylemin arkasında PKK ve PYD'nin olduğunu biz biliyoruz, sizler de biliyorsunuz. Terör örgütü PKK olduğu zaman, o insanların canını alan, o insanların kanını akıtan PKK olduğu zaman sesinizi çıkarmayacaksınız, bir mutabakat metnine imza atmayacaksınız ama IŞİD olduğu zaman hemen buraya bir araştırma önergesi vereceksiniz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Bunu da siz mi sahipleneceksiniz?
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bakın, PKK ve IŞİD tek yumurta ikizidir; ikisinin de Allah belasını versin, destekleyenin de Allah belasını versin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Araştırma önergesine destek ver o zaman.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Biz IŞİD için de PKK için de aynı tavrı ortaya koyuyoruz ama bu ülkede vatandaş olarak yaşayan herkesin benzer bir tepkiyi göstermesini de bekliyoruz.
Bakın, İstanbul'daki hadiseden sonra CHP'li milletvekilleri de sosyal medyada bazı paylaşımlarda bulundular. Mesela, CHP'nin Sözcüsü Sayın Selin Sayek Böke diyor ki: "Acımız büyük. Basiretsiz siyaset ülkemizi teröre teslim etti. Terörün bütün nedenleriyle yüzleşmek ve gerekeni yapmak zorundayız."
MURAT EMİR (Ankara) - Çok yerinde söylemiş, harika.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Yerinde mi? Peki, eyvallah.
Elbette ki Hükûmete bir eleştiri yöneltebilirsiniz, Hükûmetin terörle mücadelesine ilişkin fikirlerinizi ifade edebilirsiniz, buradaki cümlelerin doğru olduğunu sizin gibi burada söyleyen CHP'liler de olabilir. Ben sayfasına baktım, acaba bu terör örgütüyle ilgili de tek bir cümle var mı dedim. Tek bir cümle yok. Peki, Hükûmetin bu konuda zaafı olduğunu düşünüyorsunuz, velev ki de haklısınız. Peki, orada onlarca insanın hayatını kaybettirecek o eylemi gerçekleştiren terör örgütü için de bir lafınız olamaz mı?
MURAT EMİR (Ankara) - Sürekli söylüyor, her hafta söylüyor. Her hafta söylüyor, emin olun.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Niye peki o terör örgütünü lanetleyen, o terör örgütüyle ilgili olarak tek bir laf etmiyorsunuz?
MURAT EMİR (Ankara) - Söylüyor, söylüyoruz, çarpıtmayın.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Edemezsiniz, edemezsiniz çünkü...
MURAT EMİR (Ankara) - Ediyoruz, her hafta söylüyor, her hafta söylüyor.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Edemezsiniz. Niye etmiyorsunuz peki? Partinizin sözcüsü, partinizin sözcüsü...
Bakın, muhtemelen de az sonra kürsüye gelecek diye tahmin ediyorum. Yine, sizin İstanbul Milletvekili bir "tweet" atıyor. Diyor ki: "Saldırıyı, MİT'in silah verdiği, tüm hücreleri görmezden gelinip bizzat AKP tarafından desteklenmiş IŞİD yapmış." Eren Erdem'in "tweet"i. Muhtemeldir ki AK PARTİ bununla ilgili hukuki süreci başlatacak. Sakın ola ki Can Dündar gibi kıvırmayacaksın, bak, Can Dündar gibi kıvırmayacaksın. (CHP sıralarından gürültüler)
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Yuh sana be!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bir saniye... Bir saniye, dinle.
Can Dündar sosyal medya paylaşımında...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan...
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Ya, bir saniye dinleyin.
...IŞİD'e giden silahları yazdığı için gözaltına alındığını ve tutuklandığını ifade ediyordu ancak tutuklandıktan sonra savcılıkta verdiği ifadede o yazdıklarının tamamını inkâr etti. Umut ederim ki sen inkâr etmezsin. Ama, size şunu söyleyeyim: Yazdıklarının hepsi yalan ama iddiayı ispat edecek olan iddianın sahibidir.
EREN ERDEM (İstanbul) - Konuşacağım, ispatlayacağım.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - 10 kitap yazmışsın, 10'u da yalan!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Eğer bu iddianı ispat etmezsen namussuzsun, şerefsizsin, haysiyetsizsin! (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Başkan, uyuma!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, istirham ediyorum, kullandığınız dile dikkat edelim. Sayın vekiller de siz sonradan...
EREN ERDEM (İstanbul) - Ben belgelerle konuşurum. İspatlamazsam şerefsizim.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Konuşacağız, konuşacağız.
Orada, 2 tane ne idüğü belirsiz ifade tutanağı üzerinden değil, belgelerini ortaya koyacaksın. Delikanlı adamsan, yiğit adamsan belgelerini koyacaksın. (CHP sıralarından gürültüler)
EREN ERDEM (İstanbul) - Ben ispatlamazsam şerefsizim, ben ispatlamazsam şerefsizim.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Eğer koyamazsan namussuzluğun, şerefsizliğin ve haysiyetsizliğin tarihî belgelere geçecek.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Senden mi öğreneceğiz delikanlılığı?
EREN ERDEM (İstanbul) - İspatlayacağım, ispatlayacağım.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bakın, İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel...
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Ne demiş?
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - 10 kitap yazdın, 10'unda da mahcup oldun.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Terbiyesizlik yapma, otur yerine!
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - 10'unda da mahcup oldun.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Terbiyesizlik yapma!
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Terbiyesiz sensin!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Terbiyesizlik yapma, otur yerine! Ahlaksız herif, ahlaksız herif!
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Şamil Bey, konuş, konuş.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - En sonunda hatırladın değil mi CHP'li olduğunu? En sonunda hatırladın.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Ben hep CHP'liydim, hep CHP'liydim. Senin gibi DSP'nin kapısında dolaşmadım.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Sen, bir televizyon kanalında, televizyona bağlanıp sana "CHP'li" dediğim zaman bunu bir hakaret olarak kabul ettin.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Ben "CHP üyesi değilim." dedim o zaman.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Allah'ın sopası yok ki bugün CHP sıralarında oturuyorsun. Bak, bugün CHP sıralarında oturuyorsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Ben hep CHP'liydim.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Niye o zaman onu hakaret olarak kabul ettin?
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Senin gibi 28 Şubatta Ecevit'in kapısında dolaşmadım.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - 28 Şubatta Ecevit'in kapısında dolaşıyordun.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bakın, ben konuşuyorum, sözcünüz çıkar konuşur.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Hikâye anlatma.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
Sayın Tayyar, lütfen siz de kullandığınız dile dikkat edin, temiz bir dil kullanın.
Sayın milletvekilleri, lütfen, sizler de... İstirham ediyorum...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Hele şükür Başkan, hele şükür yani.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sayın Tayyar, devam edin lütfen.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel bir "tweet" atıyor...
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Niye ona söylemiyorsun? Her şeyi söylüyor.
BAŞKAN - Herkese söylüyorum, herkese söylüyorum, ona da söylüyorum.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - ...diyor ki: "Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısını ve iş birlikçileri AKP'yi kınıyor, yaralılara acil şifa, ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum." Eren Erdem için söylediklerim senin için de geçerli, tekrar etmeyeceğim ama bir şey söyleyeceğim: Bu arkadaşımızın Paris katliamından sonra paylaştığı bir "tweet" var, bir de onu okuyacağım.
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Hepsinde de kınıyorum dedim.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bakın, Paris'ten sonra şunu yazıyor: "Yeryüzünde insanlığa yönelen her türlü terörü nefretle kınıyorum. Bu acı tablo karşısında söyleyecek söz bulmak zor." Peki, Paris'te yaşayan yurttaşların hassasiyeti senin için önemli de Türk vatandaşının hassasiyeti önemli değil mi? Orada hayatını kaybeden insanların ailelerinin hassasiyeti önemli değil mi?(CHP sıralarından gürültüler)
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Orada sizin zorunuza giden "AKP"nin olması, değil mi? Biz terörü kınıyoruz.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Ya, ancak bu kadar ikiyüzlü olursunuz, ancak bu kadar ikiyüzlü olabilirsiniz. Niye peki... (AK PARTİ VE CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
MUSTAFA ŞÜKRÜ NAZLI (Kütahya) - Sizin gibi milletvekili olmaz olsun! Yazıklar olsun sana be!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
Sayın Tayyar, lütfen siz de kaba ve yaralayıcı dil kullanmayın, temiz bir dile davet ediyorum.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Eyvallah.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Lütfettiniz Sayın Başkan, nihayet lütfettiniz.
BAŞKAN - Daha önce de söyledim.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Şamil Bey, son dakikanız, devam edin.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Şunu söyleyeyim: Tabii -cümle uzadı- Gaziantep'le ilgili söylediklerinizin, iddialarınızın tamamı yalan. Bununla ilgili eğer...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Hangisi yalan?
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Hayatın yalan!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bakın, eğer Gaziantep'te o başarılı operasyonlar olmasaydı senin İstanbul'daki il binan, Cumhuriyet gazetesi ve birçok yere çok daha kanlı saldırılar düzenlenebilirdi.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ama bunların hepsinin bilgisi sizde vardı zaten. Doğru söylüyorsun, patlattıktan sonra durdular.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Ama şunu söyleyeyim: Türkiye, Gaziantep, asla Peşaver olmayacak ama Kandil de olmayacak. Bunu bilin, Kandil de olmayacak. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Efendim "IŞİD'le aynı çuvala giriyorsunuz." diye konuşuyorsunuz. Biz, IŞİD'le aynı çuvala falan girmedik ama siz, PKK'nın yatağına girdiniz ve bunun da hesabını bu milletin nezdinde vereceksiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi, IŞİD'le ilgili, bakın, Gaziantep'te 2016 yılı içerisinde 25 operasyon yapılmış, 259 IŞİD'li yakalanmış. Bu yakalananların 155'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 104'ü yabancı uyruklu. Bakın, bunlardan 156'sı da tutuklanmış.
Ayrıca, diğer operasyonlarda, başta IŞİD'in Gaziantep sorumlusu Yunus Durmaz olmak üzere de...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - ...çetenin bütün elebaşları öldürülmüş ve onlarla da ciddi bir mücadele verilmiştir.
BAŞKAN - Sayın Tayyar, süreniz doldu.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Buradan, Gaziantep Valisini de, Gaziantep Emniyetini de tebrik ediyorum, kutluyorum, Gaziantep'e selamlarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)