| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 28.06.2016 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5'inci madde üzerindeki önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, şu saate kadar maalesef dakika dakika terör saldırılarının bilançosunu öğrenmekle ve merak etmekle meşgulüz ve şu saate kadar Sayın Bakanın verdiği rakamları dikkate aldığımızda, Diyarbakır-Lice'de, Van-Başkale'deki saldırılarla birlikte bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyor ve bu terör saldırılarını da en şiddetli şekilde lanetliyorum. Elbette, Türkiye, Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti bu terör belasıyla mutlaka ve mutlaka mücadele edecek ve eninde sonunda bu terörü sonlandıracaktır. Temennimiz, dileğimiz ve talebimiz odur ki, bu saldırıların artık bir an evvel sona erdirilmesi, teröristlerin bertaraf edilmesi ve artık canımızın yanmamasıdır.
Bazen "Acaba bu saldırılar sonunda verdiğimiz kayıplar neticesinde kamuoyu ve millet alışmaya mı başladı?" diye soranlar ve söyleyenler oluyor. Asla. Ben milletimizin sessiz bir sabırla beklediği kanaatindeyim. Tevekkülün dışında ve ötesindedir bu. Çünkü bu hadiseler kanıksanacak gibi değil. Ve bugün burada bu terör hadiselerine ilişkin yapılan konuşmaları da ben sağlıklı buluyorum. Yani genelde iktidar ve muhalefet sözcüleri tarafından bu konuda değerlendirmeler, tepkiler makul ve mantıklı bir düzeyde dile getirildi. Fakat özellikle bu sosyal medyaya hemen atılan -işte, "tweet" deniliyor- "tweet"lerin veya verilen mesajların da aynı ölçüde sağlıklı olmadığı kanaatindeyim değerli arkadaşlar. Bu konuda özellikle siyasilerin ve milletvekillerinin bilhassa dikkatli olması gerekiyor.
Şimdi, örnek vermek istiyorum, çünkü bu, zihniyeti de yansıtıyor aynı zamanda. Bir iktidar milletvekili arkadaşımız şöyle bir "tweet" atıyor, yani bu olay meydana geldiği dakikalarda. Ee, birazcık sabret kardeşim, bir öğrenelim. Biz işte Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak merak ediyoruz. Kendi kaynaklarımızdan bilgi edinmeye çalıştığımız gibi elbette devletin ve Sayın Bakanın vereceği bilgileri esas almamız gerekir öncelikle hiç heyecana ve vehme kapılmadan.
Şimdi, bu arkadaşımız aynen şöyle demiş: "Atatürk Havalimanı'mızda iki adet patlama meydana gelmiş. Diplomatik olarak aldığımız her galibiyetten sonra bir olay. Yılmayacağız." diyor. Sanki futbol maçı analizi yapıyor. Kınıyorum böyle bir mesajı.
Şimdi, bu sözler fevkalade şuursuz, partizanca...
ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Bir de şu CHP'nin attıklarını kınasanıza!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Kardeşim, ben bu mesajı kınıyorum, onu da sen kına.
ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Yazık ya!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Sana yazık ya!
Şunun verdiği şeye bak, dinlemeye tahammül edemiyorsun işte, işine gelmiyor.
Şimdi, bu sözler fevkalade şuursuz, partizanca...
ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Hayır, hayır, ben kınamanıza katılıyorum da...
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Lütfen, istirham ediyorum.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Ayıp ya!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - ...her olayı, Türkiye Cumhuriyeti'ne, devlete, millete ve ülkeye saldırı olduğu perspektifinden değil de fanatik partizan gözüyle, kendi partisine, kendi partisinin iktidarına yönelmiş bir saldırı olarak değerlendiriyor ve son derece mantıksız bir yaklaşım. Aynı mantıksız yaklaşımla, tam zıddından birisi de şöyle atsa ne kadar saçma olur, mantıksızlığın sonu yok ya! "AKP'nin diplomatik hezimetini gözlerden saklamak için bu saldırı yapıldı." derse, bu mantıklı, doğru, makul olur mu? Olmaz, ikisi de aynı ölçüde saçmadır.
Geçtiğimiz günlerde bir sayın bakan da Marmaray Projesi nedeniyle terör olayları oluyor mealinde birtakım açıklamalar yapıyor.
Şimdi, bunlar yanlış ve sakat görüşlerdir, bunların mutlaka düzeltilmesi gerekir. Elbette, bu ülkemize, milletimize yapılan bu topyekûn saldırıya karşı yine topyekûn...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Devamla) - ...iktidarıyla muhalefetiyle, her kesimiyle birlikte mücadele edeceğiz, fakat unutmayalım ki devleti yönetenlerin sorumluluğu çok daha fazladır, çünkü bu konularda emir ve talimatları verecek, politikaları uygulayacak, istihbaratı yapacak, güvenliği sağlayacak devlettir ve devleti de yöneten Hükûmettir. Bizim muhalefet olarak üzerimize düşen, öncelikle bu konuda Hükûmeti teşvik etmek, desteklemek, cesaretlendirmektir. Bu politikaların da -çok özür diliyorum Sayın Başkan, sözlerimi de uzattığımın farkındayım ancak- kararlı, tutarlı bir şekilde topyekûn devam etmesi dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)