GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:106
Tarih:23.06.2016

BURHANETTİN UYSAL (Karabük) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; CHP'nin laik sistemin ve laik eğitimin örselenmesi ve bunun toplumda yaratacağı sorunların araştırılması, tespit edilmesi ve uygun çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla vermiş olduğu Meclis araştırması önergesiyle ilgili önerinin aleyhinde söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

AK PARTİ olarak, sürekli, laiklikle bir sorunumuzun olmadığı her ortamda partimizin liderleri tarafından, yöneticileri tarafından defalarca belirtilmiş olmasına rağmen belirli aralıklarla, temcit pilavı gibi, sürekli olarak AK PARTİ'nin laiklik karşıtı tutumlar içerisinde olduğu belirtilmektedir. Ama cumhuriyetin kurulduğu günden bu tarafa, AK PARTİ'nin iktidara gelmesinden bu tarafa AK PARTİ öncesiyle AK PARTİ dönemini mukayese ettiğimiz zaman AK PARTİ iktidarı döneminde toplumda -huzurun- laiklik karşıtı gösteri, vatandaşın huzursuzluğunun en aza indiğine siz de şahitlik edeceksiniz.

1980 ihtilaliyle birlikte zorunlu din dersinin okutulması gündeme gelmiş. Ne zaman AK PARTİ olarak "Anayasa'yı değiştirelim." dediğimiz zaman buna en fazla karşı çıkan muhalefet olmuştur. Millî eğitim sistemi içerisinde zorunlu din dersi de okutulmuyor, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi okutuluyor, sadece bir mezhep öğretilmiyor, bütün dinlerin öğretileri tüm gençlere anlatılmaya çalışılıyor. Ama Türkiye'de yaşayan nüfusun yüzde 99'u Müslüman olarak kabul ediliyorsa ve İslam, kültürümüzün bir parçasıysa millî eğitim sistemi içerisinde Türk kültürünü oluşturan İslam dinini anlatmaktan daha güzel ne olabilir? İslam diniyle birlikte tek dinli dinlerden tutunuz da diğer akımlara kadar hepsi anlatılmaktadır. Bunun çok fazla tartışılmasının Türk millî eğitim sistemine veya örf ve âdetlerimize ne katkısı olacağını merak ediyorum.

Benden önceki konuşmacı arkadaşlar sadece bir mezhebin, bir dinin anlatıldığını ve millî eğitim sisteminde özellikle öğretmen atamalarında tek bir cemaat mensuplarının atandığını ve bunun da laikliğe aykırı olduğunu söylüyor.

Şimdi, mevcut sistemde, merkezî yerleştirmeyle yapılan öğretmen atamalarında bir cemaate mensup insanların atamasını nasıl gerçekleştireceğiz? Üniversitelerde araştırma görevlilerini, öğretim üyelerini seçerken laik sistemi yıkmak adına burada nasıl bir tercihte bulunacağız? ALES sınavına girip 70 ve üzeri almayan bir araştırma görevlisinin, hangi cemaate mensup olursa olsun öğretim üyesi, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi olma şansı var mı?

Bizim burada top çevirerek medeni toplumlarla yarışma şansımız yok. AK PARTİ'nin laikliğe karşı her türlü eylemlere karşı olduğunu belirtiyoruz. Bizim burada Meclis olarak yapacağımız tek bir şey var. Gelecek nesillerimizi, çocuklarımızı daha iyi nasıl yetiştiririz, onlar dünyayla nasıl rekabet edebilir, bunun ayrıntılarını konuşmamız gerekiyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ee, on dört senedir neredesiniz? PISA sonuçlarına hiç bakmıyor musunuz on dört senedir?

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - On dört yılın sonuçlarına...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Neredesiniz ya? 5 yaşındaki çocuklar 20 yaşına geldi ya!

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Ya sen devam et, devam et. Sayın Uysal, devam et sen, muhatap alma onu.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Evet, evet...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 5 yaşındaki çocuk 20 yaşına geldi. PISA sonuçlarını görmüyor musunuz? Nasıl eğitim, nasıl öğretim bu?

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Ama ben size bir Çin atasözüyle karşılık vermek istiyorum. Eğer bir yıl sonrasını düşünüyorsanız pirinç ekin, on yıl sonrasını düşünüyorsanız fidan dikin, ağaç dikin, yüz yıl sonrasını düşünüyorsanız insan yetiştirin. Demek ki bizim on dört yıl içerisinde bir insanı, bir toplumu değiştirmemiz söz konusu değildir.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya toplumu değiştirmeyin ya, insanlar eğitilsin. Doğru eğitin.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Biz, bizden önceki, bize teslim edilen bu toplumda rehabilite çalışmaları yapıyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bunun için yüz yıl beklemeye gerek yok, beş yıl yeter.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Toplumun gereklerine, ihtiyaçlarına göre insanları eğitmeye çalışıyoruz. Her şeyden de önemlisi, devletimiz ile milletimiz arasında uyumu sağlamaya çalışıyoruz. Laikliğin temeli nedir? Devlet ile din ilişkilerinin düzenlenmesidir yani devletin dinî inanışlara müdahale etmemesidir. Ama bugüne kadar hep birlikte yaşamadık mı? Devlet dini hep düzenleme, müdahale etme ihtiyacını duydu. Ne çabuk unuttuk üniversite kapılarında ağlayan gençleri.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz etmiyor musunuz şimdi ya? Diyanet İşleri Başkanına cüppe giydirip gezdirmiyor musunuz?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Siz devam edin Hocam.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Hocam, CHP'lilerin laiklik anlayışına karşıyız. Taliban'ın din anlayışına karşıyız.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Hocam, bir de ben anlatayım, müsaade et yani.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bu mudur din? Bu mudur din?

BAŞKAN - Sayın Uysal, siz Genel Kurula hitap edin efendim.

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Ya, CHP'nin laiklik anlayışına karşıyız kardeşim, bu kadar.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya Metin, benden Müslüman olsan anlayacağım da...

BAŞKAN - Sayın Uysal, Genel Kurula hitap edin lütfen.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Şimdi, burada ortak bir dili, ortak bir aklı oluşturmamız lazım. "Ben senden daha laikim, sen benden daha laiksin."le bir yere gitmemiz mümkün değil. Hepimiz bu geminin içerisindeyiz. Biz insan yetiştirme gayreti içerisindeyiz. AK PARTİ iktidara gelene kadar yüz binlerce öğrencinin üniversite kapılarında kaldığını, "İmam-hatip okullarına karşıyız." derken, bununla birlikte mesleki ve teknik eğitimi körelttiğimizi ve bugün hâlâ sanayiye gittiğimiz zaman mesleki ve teknik eğitim alanında yetişmiş eleman ihtiyacının had safhada olduğunu göreceksiniz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İmam-hatip açacağınıza mesleki eğitim açın.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Ama o zaman bizim konuşmamıza gerek yok ki, her şeyi sen anlat buradan yani, biz de dinleyelim, altına imza atalım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam, anlatırım.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Madem demokrasiden bahsediyoruz, madem hoşgörüden bahsediyoruz, müsaade edin, biz de görüşümüzü anlatalım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - E hoşgörülü davranıyorum ben de zaten. Buyurun.

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Sayın Uysal, takılma onlara. Bunlar alışmışlar otoriter laikçilik anlayışına, aynısını devam ettirmek istiyorlar.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Müsaade edin, biz de anlatalım. Biz sizi saygı ve sevgi içerisinde dinliyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben de saygı ve sevgi içerisinde sizi dinliyorum, hiç sıkıntı yok.

BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Evet, çok teşekkür ediyorum.

Evet, bizden önce yaşanılan laiklikle ilgili sorunların AK PARTİ döneminde tek tek çözüldüğü, her ne kadar Cumhuriyet Halk Partisi laikliğin örselendiğini ifade etse de AK PARTİ iktidarı döneminde toplum ile devlet arasında bir uzlaşma sağlanmış, üniversite kapılarından başörtülü öğrencilerimiz rahatça girer çıkar olmuştur.

Bizim için burada önemli olan insandır, bireydir. Biz insanı yaşatacağız ki devlet yaşasın. Şimdiye kadar tek bir mücadele vardı, devlet yaşasındı, bireyler yaşamasındı ama AK PARTİ iktidarıyla bunların tamamı değişti ve bundan sonraki günlerin de daha güzel olacağı kanaatiyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyor, araştırma önergesiyle ilgili grup önerisinin aleyhinde olduğumu tekrar belirtiyorum.

Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)