| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 22.06.2016 |
NİYAZİ NEFİ KARA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 387 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın birinci bölümünde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
7 Haziran 2015 genel seçiminde Parlamento çoğunluğunu kaybeden ve iktidarı yitirmenin kendisi için mutlak bir son olduğunu bilen AKP tarafından bildik bir oyun yani "Halkı korkut, iktidara yönlendir." oyunu devreye sokulmuştur. Çözüm süreci denen ama gerçekte hiçbir sorunun çözülmediği, sümen altı edilerek büyütüldüğü halkı oyalama ve kandırma süreci, iktidarı geri kazanmak için gereken oylar uğruna feda edilmiştir. Herkes, seçimin yenilenmesi kararı verildikten sonra çatışmalı sürecin başlamasında PKK kadar AKP iktidarının suçta sorumluluğu olduğunu görüyor. Kimse, AKP'nin zannettiği kadar aptal değildir. Çözüm süreci denen sahte barışın zaten bir kıvılcımlık ömrü vardı, onu da çakmak AKP'ye düştü. Siz "PKK bizi kandırdı, savaşı onlar başlattı." dediğiniz zaman bizim bu yalanlara inandığımızı mı zannediyorsunuz? Kimi kandırıyorsunuz? Her şeyi biliyoruz ve her şeyin hesabını zamanı geldiğinde tek tek soracağız.
Şimdi "Terörle mücadelede kararlılık." diyenler, o zaman "Sayın Öcalan bize çok yardımcı oluyor." diyordu. Şimdi "7 bin teröristi öldürdük." diye hava atanlar, o zaman dağa katılan gençlere göz yumuyordu. Şimdi "Silahlar betona gömülsün." diyenler, o zaman valileri, emniyet müdürlerini ve Jandarma komutanlarını İçişleri Bakanlığına çağırıp "Operasyon yapmayın." diyorlardı. Sözde, barış ve kardeşlik gelecek; sözde, bir daha analar ağlamayacak; sözde, terör örgütü silahlarıyla birlikte ülke dışına çıkacak; sözde, toplumsal barış tesis edilecekti. Hani ne oldu bu verilen sözler? Hani nerede Beşir Atalay'ınız? Hani nerede, ne iş yapıyor akil adamlarınız? Hani nerede "sayın" dediğiniz Öcalan'ınız? Biz söyleyelim; 400 vekil alma hayaliyle tüm bu sözler unutuldu, iktidar elden gitmesin diye analar ağlamaktan perişan oldu, yolsuzluk ve hırsızlık dosyaları tekrar açılmasın diye haram havuzlarına doldurulan paralar uğruna binlerce çocuk yetim bırakıldı, yüz binlerce insan yerinden yurdundan edildi. Şehirler, ilçeler, mahalleler "Temizlik yapıyoruz." diye yerle bir edildi. Ne temizliğiymiş bu? Biri çıksın, anlatsın bize. Biz, yanmış ve yıkılmış yerlerden, yurtlardan, toz topraktan, enkazdan başka bir şey göremiyoruz. Nereden bu temizlik? Eğer teröristleri temizlediyseniz neden hâlâ doğu ve güneydoğuda yollar kesiliyor, siviller öldürülüyor, araçlar gasbediliyor, asker ve polisler neredeyse her gün şehit ediliyor?
Taşeron iktidarınızda her geçen gün terörü azdırıyorsunuz, sorunları içinden çıkılamaz hâle getiriyorsunuz. Yerini yurdunu kaybeden masum insanlara boş hayalden başka söyleyecek bir sözünüz yok. Yaklaşık on aydan beri her gün onlarca kişiyi terör örgütüne üye olmakta, yardım ve yataklıktan tutuklayıp duruyorsunuz. Son örneği, Profesör Doktor Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu'dur. İzlediğiniz yanlış politika nedeniyle terör artık batı illerimize de sıçramış ve insanımızda yeşeren toplumsal barış ümidi yüzde 80'lerden 35'lere gerilemiştir. İktidarınızı kurtarmak için başlattığınız yangın eninden sonunda sizi de yakacak. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, aziz şehitlerimizin cenazelerini bile kullanmaya kalkıyorsunuz. Kendisi vazoyu kırıp suçu kardeşine atan yaramaz çocuklar gibi "Ben yapmadım, CHP yaptı." demeye getiriyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye Cumhuriyeti'nin devletini kuran CHP ile "terör" kelimesini yan yana getirerek algı oyunu yapmak ancak ahmakların ve başka çaresi kalmamış hırsızların yapabileceği bir iştir. (CHP sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ayıp ayıp! Ne nezaket var ne üslup var.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - İftar saatindeyiz ya, biraz daha buna göre konuşun ramazan gününde. Biraz alçak sesle, güzel bir tonla...
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - CHP olarak önünde sonunda bugün yaşanılan acıların hesabını soracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
ADNAN BOYNUKARA (Adıyaman) - Nasıl soracaksın? Ne yapacaksın?
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - Kimden gelirse gelsin terörün her türlüsünü şiddetle reddettiğimizi, lanetlediğimizi tekrar ediyoruz. Terörle mücadeleyi öldürülen terörist sayısı açıklamak zannedenleri tekrar düşünmeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)