| Konu: | Eskişehir ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 22.06.2016 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin ve Eskişehir'imizin sorunları üzerine gündem dışı söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, hepimizin ortak arzularının başında ülkemizin üretmesi, zenginleşmesi ve tüm yurttaşlarımızın yaşam kalitesinin yükselmesi gelir. Bunun için hem yerli hem de yabancı girişimcilerin ülkemize daha fazla yatırım yapmasına ihtiyacımız var. Bu, Sayın Başbakanın "Yatırımcıların altına turkuaz halı sereceğiz." diyerek yeni teşvik paketi ihtiyacını duyurmasından da belli. Ancak, değerli arkadaşlarım, yatırımcının gelmesi sadece halı sererek olmaz, o halıyı serdiğiniz zeminin de sapasağlam bir demokrasi ve hukuk devleti olması gerekir. Yerli-yabancı her yatırımcı parasını ve emeğini götüreceği yerde başta kendi can ve mal güvenliği olmak üzere tüm temel hak ve özgürlüklerin korunmasını ister. Kendi içinde, bölgesiyle ve dünyayla barışık bir ülkeye gitmek ister ama ülkemizden dünyaya verilen resim üzülerek söylemeliyim ki böyle değil. Bakın bu saatlerde 67 yıldır üyesi olduğunuz ve Avrupa'nın vicdanı sayılan Avrupa Konseyinde Türkiye hakkında son derece ağır bir rapor görüşülüyor; Önemli bölümünü ifade özgürlüğü ile yargı bağımsızlığı konusunda ülkemizde yaşanan hak ihlalleri oluşturuyor. Stratejik hedef koyduğumuz Avrupa Birliğiyle ilişkilerimiz de yine demokrasi ve insan hakları karnemiz nedeniyle askıda. Avrupa'ya entegrasyonumuzu geçmişte en fazla destekleyen İngiltere'de yarın yapılacak "Avrupa Birliğinde kalalım mı?" kampanyasında Türkiye'nin malzeme yapılmasını, "3000 yılına kadar üye olamazlar." yaklaşımlarını son derece sorumsuzca ve incitici bulduğumu belirtmek isterim. Ama işin bir de şu tarafı var: Tabii ki vatandaşlarımızın canına kasteden terörle mücadele edeceğiz ama terörle mücadele ediyoruz diye basın özgürlüğü savunucusu bir gazeteciyi, dünyaca tanınan bir insan hakları savunucusunu, yazarları, akademisyenleri sırf düşüncelerinden ötürü kelepçeleyerek cezaevine tıkmaya devam ettikçe, gazeteleri ve televizyonları kararttıkça dünyadaki algımız değişmiyor, tam tersine pekişiyor.
Değerli arkadaşlarım, gazetecilerimizi, ülkenin aydınlarını, öğrencileri, öğretmenleri, düşündükleri, eleştirdikleri için yargılı infaz ederek cezaevlerine tıkarken; gazetelere saldıran, gazeteci döven, yurttaşlarımızın yaşam tercihlerine saldıran Vandalları, sokak fedailerini ne yaparlarsa yapsınlar serbest bırakan bir hukuk sistemi de ne içeriye ne de dışarıda bu ülkeye yatırım yapmak isteyenlere güvence vermez. Bırakın yatırımı, turistik ziyaret için dahi gelmezler, gelmiyorlar.
Değerli arkadaşlarım, ülkemizin geneline hâkim olan ayrıştırıcı, ötekileştirici politika ve uygulamalardan maalesef toplumsal bir mozaik olan güzel Eskişehir'imiz de payını almakta. Dün cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Eskişehir'e gelişinin 96'ncı yıl dönümüydü. İşgalden kurtuluşun, cumhuriyetimizin kuruluşunun temellerinin atıldığı Eskişehir'imiz genç cumhuriyetin sanayi hamlelerinde merkez konumundaydı. Bir dönem Türkiye'nin ilk sıralarında yer alan Eskişehir sanayisi, maalesef uygulanan yanlış politikalar sonucu çok gerilerde kalmıştır. Bunda merkezî hükûmetlerin Eskişehir'in ihtiyaçlarına, beklentilerine duyarsız kalması en büyük etkendir. Gurur kaynağımız Eskişehirli firmalarımızın ürünlerinin yerli ve yabancı pazarlara hızlı ve ucuz maliyetle ulaşmasını sağlayacak Gemlik limanına tren yolu bağlantısı yıllardır beklemektedir. Eskişehir'i raylı sistemlerde merkez hâline getirecek Ulusal Raylı Sistemler Araştırma ve Test Merkezi 2009'dan bu yana her yıl verilen müjdelere rağmen hâlâ başlamamıştır.
Havalimanımız var ama insanımızı İzmir'e, Diyarbakır'a, Adana'ya, Trabzon'a bağlayacak tek uçak seferi dahi yok. Afrika'ya açılmakla övünen Türk Hava Yolları, Belçika'da çalışan 100 binlerce Emirdağlı ve Eskişehirli kardeşimiz için tek bir düzenli sefer koymaktan dahi kaçmakta, boş duran havalimanı lojistik amaçla dahi kullanılmamakta; kuzey-güney çevre yolu bağlantımız hâlâ bekliyor; cumhuriyetimizin ilk temyiz mahkemesinin kurulduğu Eskişehir'de halkımızın ihtiyaçları yok sayılarak ve tüm itirazlarımıza karşın bölge idare mahkemesi kapatılmakta; eğitimin başkenti konumundaki şehrimize sözü verilen teknoloji üniversitesi hâlâ komisyonlarda beklemekte, hatta şimdi duyduğumuz kadarıyla TOKİ arazisi yapılarak konut için açılacağı söylenmektedir.
Pancar ve şeker sanayisinde öncü Eskişehir'imize şeker fabrikasının tam kapasiteyle çalışmasını sağlayacak yatırım yapılmamaktadır. İnönü ilçemiz halkının geçimi için son derece hayati konumdaki pancar kantarı ellerinden alınmaktadır. Şeker fabrikasında, Devlet Demiryollarında, Köy Hizmetlerinde, orman işletmelerinde yüzlerce işçi yıllardır geçici statüde sadece altı ay çalıştırılmakta, sorunlarına kalıcı bir çözüm bulunmamaktadır. Yatırımlar konusundaki ilgisizlik kadar, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, muhalefet partileri tarafından yönetilen belediyelere ayrımcı ve engelleyici tutum da Eskişehirlilere hizmeti olumsuz etkilemektedir.
Değerli arkadaşlarım, ülke yönetimi, hakkı, hukuku, adaleti ve farklı görüşlere saygı ve eşit muameleyi de beraberinde taşıdığı sürece saygındır, ülkemizin ve halkımızın yararınadır. Eskişehirlilerin ortak beklentisi şehrimize öteki muamelesi yapılmasından bir an önce vazgeçilmesidir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)