Konu: | Orman işçilerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 105 |
Tarih: | 22.06.2016 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; orman işçilerinin sorunları üzerine gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde, sürekli işçilerin yanı sıra yıllardır 5620 sayılı Kanun'a göre çalıştırılan 8.500 civarında geçici işçi mevcuttur. Yılda beş ay yirmi dokuz gün çalışan işçiler iş güvencesinden yoksun kalmakta, geleceğe güvenle bakamamaktadır. Geçici işçilerin çalışamadıkları aylarda geçimlerini nasıl sağlayabildiklerini hiç düşünüyor musunuz?
Bu arkadaşlarımız emeklilik sorunu da yaşamaktadır. Prim gün sayısını doldurabilmeleri çok zordur. Zira yılda beş ay yirmi dokuz gün çalışmayla emekli olunabilmesi için kırk yıldan fazla çalışmak gerekmektedir.
Şu garipliğe ve çelişkiye bakın ki Orman idaresi geçici işçileri çalıştırmadığı dönemde personel ihtiyacını hizmet alımı yoluyla çalıştırdığı binlerce taşeron işçileriyle gidermekte, ayrıca toplum yararına programlar dâhilinde on binlerce İŞKUR elemanı işe alınmaktadır. Beş ay yirmi dokuz gün çalıştırılan işçilerin yıl boyu çalışmaları hâlinde bir taraftan hizmet alımı ihalesine gidilmesine ihtiyaç kalmayacak, bir taraftan da kadro sorunu çözüleceği için iş yerlerindeki verim artacaktır. Bu itibarla, yıllardır başarılı olarak çalışan, bilgi, beceri ve deneyimleriyle iş yerine faydalı olan geçici ve mevsimlik işçilerin sürekli çalışabilmelerini sağlayacak düzenleme mutlaka yapılmalıdır.
30 Mayıs 2015 tarihli Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü imza töreninde o günkü Başbakan "Kişi beş ay yirmi dokuz gün çalışıyor, ara veriyor. Bu, iş üretkenliğini, verimliliğini negatif etkiliyor." diyerek geçici işçilerin çalışma sınırının kalkacağını müjdelemiştir. Protokolün 9'uncu maddesine de bu amaçla hüküm konulmuştur. O günkü Çalışma Bakanı Faruk Çelik de "Bu işçilerin çalıştırılmasına dönük düzenlemeyi Parlamentoya sunacağımızı toplu sözleşmede kayıt altına aldık. Hızlı bir şekilde yasalaştırılacak." demiştir. AKP Hükûmetinin hızına bakar mısınız, aradan bir yıldan fazla süre geçmiş ama ortada hiçbir şey yok. Verilen sözler tutulmamış, hepsi fos çıkmıştır. Şurası açıktır ki AKP Hükûmeti geçici ve mevsimlik işçileri aldatmıştır.
Orman işçilerinin yanı sıra demir yollarında, tarım işletmelerinde, şeker fabrikalarında, çay fabrikalarında ve diğer kamu idarelerinde çalışan geçici ve mevsimlik işçi arkadaşlarımız bizleri arıyor ve Hükûmetten dert yanarak hayal kırıklığına uğradıklarını söylüyorlar.
AKP taşeron işçileri de aldatmıştır. AKP'nin seçimler öncesi taşeron işçilere müjde açıklamaları yandaş medya tarafından allanıp pullanıp kamuoyuna takdim edilmiştir. Seçimlerden sonra ise kadro sözü pozisyona dönüşmüş ama bugüne kadar o da verilmemiş olup ortada hâlâ bir şey yoktur. AKP Hükûmeti taşeron işçilere hak vermekten ziyade yargı kararlarını da görmezden gelip onların ellerindeki hakları almanın peşine düşmüştür.
Buradan Hükûmete çağrıda bulunuyorum: Taşeron işçilere de geçici ve mevsimlik işçilere de haklarını verelim. Onların sürekli kadrolara atanmasını sağlayacak düzenlemeyi hemen yapalım, yeter artık. Bu arkadaşlarımızın mağduriyetini bir an önce giderelim. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak buna varız ve hodri meydan diyoruz.
Değerli milletvekilleri, orman işçilerinin yaşadığı önemli bir sorun fazla mesai konusundadır. Yangın mevsiminde günde yirmi dört saat esasına göre çalışan işçiler haklarını alamamaktadır. Fazla mesai haklarını alabilmek için dava açan işçiler tehdit ve tayin edilmektedir. İşçilerin hakları gasbedilmemeli, hakları olan fazla mesai ücretlerini almaları sağlanmalıdır. Ayrıca fazla mesai uygulamasında sınırlama kaldırılmalı, ülkemizde her dönem yangınla karşılaşılabildiği dikkate alınarak on iki ay boyunca fazla mesai hesaplaması yapılmalıdır.
Yine, Orman idaresinde işçilerin istediği sendikaya üye olma haklarını engelleyici uygulamalar yaşanmaktadır. Bu zorbalığa son verilmeli, işçilerin anayasal hakları engellenmemelidir.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)