GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:104
Tarih:21.06.2016

HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz 387 sıra sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; malumlarınız olduğu üzere, terörle mücadele kapsamında yerel planlamanın yetersiz kaldığı durumlarda Genelkurmay Başkanlığının merkezî planlamasına ihtiyaç duyulmaktadır. Görüşülmekte olan tasarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu ve benzeri durumlarda görevlendirilmesinin hukuki alt yapısı oluşturulmakta, yaptıkları işlerde güven içinde hareket edebilmeleri ve bu işlerden dolayı ileride haksız ithamlara maruz kalmamaları amacıyla, bu görevi yürüten kamu görevlilerine hukuki koruma getirilmesi amaçlanmaktadır. Bununla ne demek istiyoruz? Son günlerde, özellikle 22 Temmuz 2015 sürecinden sonra, ülkemizde yürütülen çözüm sürecinin akabinde, terör örgütünün, arkasına siyasi destek de alarak, kendine bir güç atfederek, Suruç patlamasıyla birlikte toplumu yeniden kaosa götürmek istediğini ve toplumun huzurunu bozmak için terör eylemlerine, yurdun bütününü kapsayacak şekilde faaliyetlere girdiğini görmüş bulunuyoruz. Tabii, bununla mücadelede kolluk kuvvetlerimiz güçlerini ortaya koymaktan, milletimizin huzurunu temin etmekten asla geri kalmayacaklardır. Fakat, terör örgütünün siyasi uzantılarının, özellikle kolluk kuvvetlerinin, Jandarma Özel Harekâtın, Polis Özel Harekâtın yapmış olduğu bu haklı mücadeledeki, devletimizin bekası, milletimizin huzuru için göstermiş olduğu mücadeledeki başarılarını özellikle karalamak, yaftalamak ve uluslararası alanda haksız göstermek için çok ciddi ithamlarda bulunduğunu görüyoruz. İşte, o yüzden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. Çünkü, devletin kolluk kuvvetlerinin temel amacı güvenliği sağlamaktır; toplumun huzurunu, toplumun refahını, barış ve kardeşliğinin devamını sağlamaktır ve devletin bekasını da sağlamaktır. Bugün, bunu icra eden kolluk kuvvetlerinin özellikle yapmış oldukları mücadelenin, demokratik kurallara ve hukuk kurallarına bağlı kalmasına rağmen, bazı gruplarca istismar edildiğini ve karalamalara karşı bir kampanyaya maruz kaldığını görmekteyiz. O yüzden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuldu.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; terörle mücadele, hâlen hukuk devleti ilkesine, temel hak ve özgürlüklere, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine bağlı olarak yürütülmektedir. Terörle mücadele eden kolluk kuvvetlerimizin mücadeleyi verirken insanı baz alan mücadeleyi öne aldıklarını ve orada yaşayan sivil halka asla ve kata zarar vermemek niyetinde olduklarını hep beraber müşahede ediyoruz. Çünkü orada terörist ile sivil vatandaşı ayırmak önceliğini kendine ilke edinen kolluk kuvvetlerimiz maalesef siyasi uzantılar tarafından karalamalara maruz kalmakta ve yapmış oldukları haklı mücadeleyi haksız çıkartmak için medyada, Meclis kürsüsünde ve bulunulan o bölgede kendilerine karşı mücadeleye giriştiklerini hep beraber müşahede ediyoruz.

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden, vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerini özgür biçimde kullanmasını engelleyen, bunun için her türlü silah ve yöntemi kullanan, hatta insani olmayan taktikleri de adice uygulamaktan çekinmeyen terör örgütlerine karşı mücadelede genel kolluk kuvvetlerine destek olarak kullanılmaktadır.

3201 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinde ülkenin genel emniyet ve asayişinden İçişleri Bakanının sorumlu olduğu, İçişleri Bakanının bu işleri Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı vasıtasıyla yerine getireceği hüküm altına alınmış, ihtiyaç hâlinde Bakanlar Kurulu kararı ile ordu kuvvetlerinden de istifade edebileceği düzenlenmiştir ki şu anda bu uygulamayı zaten yaşıyoruz.

Bu tasarıyla getirilmek istenen nedir? Bu tasarıda terör örgütlerine karşı icra edilen operasyonlarda gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kaçma ihtimali olan kişilerin izlenmesi ya da kişinin yakalanması amacıyla sınırlı olmak üzere yetkili birlik komutanının yazılı emriyle konuta, iş yerine veya kamuya açık olmayan kapalı alanlar ile bunların eklentilerine girme imkânı tanınmaktadır. Bu emrin yirmi dört saat içerisinde hâkim onayına sunulması zorunludur. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin bu kapsamdaki faaliyetleri 5442 sayılı Kanun'un 11/d maddesinde düzenlendiği gibi askerlik hizmet ve görevlerinde işledikleri iddia edilen suçlar askerî suç sayılmıştır. Öte yandan, terörle mücadelede görevlendirilen diğer kamu görevlileri hakkında bu faaliyetler sebebiyle işledikleri iddia edilen suçlarla ilgili olarak 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması benimsenmiştir.

Ayrıca, terörle mücadele sırasında işlenen suçlardan dolayı adli yargı mercilerince soruşturma yapılması ise -burası çok önemli- Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarımız için Başbakanın, diğer asker kişiler için ise ilgilisine göre Millî Savunma Bakanı veya İçişleri Bakanlarının, İçişleri Bakanlığı veya bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatlarında görevli olanlar ile valiler için İçişleri Bakanının, bölgede veya ilde görevli olanlar için ise kaymakamlar da dâhil olmak üzere valilerin, ilçede görevli olanlar için kaymakamın iznine tabi kılınmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, terörle mücadelede görev alanlar büyük cesaret ve fedakârlık göstererek görevlerini yerine getirmekte, vatanın bütünlüğü ve milletin güvenliğini sağlamak amacıyla hayatlarını çekinmeden ortaya koymaktadırlar. Böyle bir anlayışla, terörle mücadele kapsamında görevini yürütmekte olan kamu görevlilerinin tereddüt içinde kalmaksızın haksız iddialarla yıpranmasını önlemek ve hukuk devleti çerçevesinde görevlerini yerine getirebilmelerinin sağlanması için bu tasarıyla düzenlemeler yapmaktayız.

Bu kapsamda, terörle mücadele sırasında işlendiği iddia edilen suçlar nedeniyle soruşturma izni verilinceye kadar personel hakkında yakalama, gözaltı veya tutuklama tedbirlerine başvurulamayacağı hüküm altına alınmış, terörle mücadele kapsamında görevin niteliği, gereği veya ifası sebebiyle verilen zararların devlet tarafından tazmin edilmesi, terörle mücadele kapsamındaki faaliyetlerden dolayı açılacak tazminat davalarının ancak devlet aleyhine açılarak devletin ödediği tazminattan dolayı görevini kötüye kullanan personelle ilgili, bakanın uygun bulması şartıyla rücu edebileceği hükme bağlanmıştır.

Yine, terörle mücadele kapsamında görevlerinin ifasından dolayı açılan davalarda mağdur, şikâyetçi, davalı veya davacı konumunda olan kamu görevlilerine, seçecekleri avukatın ücretinin Millî Savunma veya İçişleri Bakanlıkları bütçelerinden ödenmesi imkânı getirilmiştir.

Tabii, şu anda biz burada Meclis çalışmasını yerine getirirken dahi kolluk kuvvetlerimiz, Özel Harekât polislerimiz ve Jandarma Özel Harekât birimlerimiz terörle göğüs göğüse mücadele etmekteler ve başta da bahsettiğim gibi, terör örgütünün kullanmış olduğu adice planlara ve uygulamalara karşı orada cansiparane bir şekilde devletimizin ve milletimizin güvenliğini sağlama çalışmalarını yapmaktadırlar. Orada da bu mücadeleyi verirken demokratik hukuk kurallarından taviz vermeme adına bunu yapmaktadırlar. Lakin başlarına daha sonradan bir şey gelmemesi, özellikle terörün uzantısı olan siyasilerin onlar hakkındaki karalama kampanyalarında veya daha sonra açılacak davalarda kendilerini güvende hissetmesi için bu düzenlemeyi yapıyoruz.

Bu düzenlemeyi geçen hafta Millî Savunma Komisyonumuzdan geçirdik. Millî Savunma Komisyonumuzda geçirirken Cumhuriyet Halk Partisinin ve Milliyetçi Hareket Partisinin de desteğini aldık. Ben, AK PARTİ Grubuyla birlikte her iki partinin grubuna da teşekkürlerimi sunuyorum.

Düzenlemenin terörle mücadelede göğüs göğüse çarpışan ve mücadele veren, terör mücadelesi kapsamında hayatlarını ortaya koyan polislerimize ve askerlerimize bir nebze de olsa güven vermesi duası ve temennisiyle hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum, hayırlı, uğurlu olsun diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)