| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 21.06.2016 |
HASAN SERT (İstanbul) - Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin Anayasa'nın 98'inci maddesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 105'inci maddesi uyarınca vermiş olduğu kayıt dışı ekonomiyle ilgili grup önerisi aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği gibi, kayıt dışı ekonomi, devletten gizlenen ve kayda geçirilmeyen faaliyetler olarak tanımlanır. Kayıt dışı ekonomi, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin önemli bir problemi olduğu kadar, aynı zamanda son zamanlarda gelişmiş ülke ekonomilerinin de takibinde olan ve mücadele edilen bir alan olarak gündemi işgal etmektedir.
Kayıt dışı ekonomi olgusunun çok boyutlu olması da çeşitli bilim dallarının inceleme alanına girmesine neden olmuştur. Sonuçta, kayıt dışı ekonomiye yalnızca maliyeciler ve iktisatçılar değil, aynı zamanda sosyologlar, antropologlar, istatistikçiler, siyasetçiler ve hukukçular da ilgi göstermiştir. Mesela, ekonomistler ve istatistikçiler kayıt dışı ekonominin boyutunu ve ekonomik göstergeler üzerindeki etkisini, maliyeciler de kayıt dışı ekonominin doğurduğu vergi kayıp ve kaçağını incelemişlerdir. İş hukukçuları kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı çalışanların güvenliğini, finans ve para piyasasında bulunanlar da piyasaları etkileyen ve denetlenemeyen kayıt dışı para miktarını incelemişlerdir. Hukukçular ve sosyologlar, kişiler arası ilişkilerle birlikte kişilerin devletle olan ilişkilerinde demokrasiyi, toplum bilincini ve hukuk devletini ön plana çıkartmışlardır.
Kayıt dışı ekonominin sebeplerine bakacak olursak; kayıt dışı ekonomiyi tetikleyen temel nedenler arasında vergi bilincinin yerleşmemiş olması, vergi yükü, vergi afları, cezaların caydırıcı olmaması, denetim azlığı, bürokratik formalite, karmaşık vergi düzenlemeleri, küçük işletmelerin çokluğu gibi konular göz önüne alınmalıdır. Gelir İdaresi Başkanlığımızın sorumluluğunda 2008 ve 2010 yıllarında ve 2011-2013 döneminde kayıt dışı ekonomiyle mücadele eylem planları başarıyla uygulanmıştır. Önceki eylem planlarıyla gelinen aşamayı daha ileriye taşımak ve kayıt dışılıkla mücadeleyi daha kapsamlı bir çerçevede yürütmek üzere Onuncu Kalkınma Planı'nda belirlenen hedefler doğrultusunda ve 2015-2017 dönemini kapsayan yeni bir eylem planıyla mücadeleye devam edilmektedir. Bu eylem planının hazırlanmasında 36'sı sivil toplum kuruluşu olmak üzere 79 kurum ve kuruluş katkı sağlamaktadır. Şimdi uygulanmakta olan yeni eylem planı ise 5 bileşen ve 62 eylemden oluşmaktadır. Planın hayata geçirilmesinde ise 15 sorumlu kuruluş ve 51 iş birliği yapılacak kuruluşla kayıt dışı mücadelesi yoğun olarak devam etmektedir. Bu eylem planı kapsamında, kayıt dışı ekonominin boyutunun belirlenmesi ve ekonomi üzerindeki etkilerinin analizine gönüllü uyumun teşvik edilmesi ve uyum seviyesinin yükseltilmesine, denetim kapasitesinin güçlendirilmesi ve ilgili mevzuatın gözden geçirilmesine, eğitici ve kapsayıcı yöntemlerle toplumun tüm kesimlerinde farkındalığın artırılmasına, kurumlar arası veri paylaşımının geliştirilmesi ve uygulamada ortaya çıkan sorunların giderilmesine yönelik eylemler ve faaliyetler sürdürülmektedir.
Son altı ayda bu çalışmalar daha da yoğun bir şekilde artırılmaktadır. 2015 yılı Kasım ayında yapılan Mükellef Memnuniyet Anketi'ne göre, elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin mükellef ve muhasebe meslek mensuplarının memnuniyet oranı yüzde 80 artmıştır. Şimdi sizlere bu kapsamda hayata geçirilen bazı uygulamalar hakkında bilgiler vermek istiyorum: Vergi mükelleflerimiz tarafından verilen beyannamelerin yüzde 99,8'i elektronik ortamda alınmakta ve web tabanlı yazılım sayesinde anında veri tabanlarımıza kaydedilmektedir. Bu kapsamda 2015 yılında toplam 82 milyon beyanname elektronik olarak alınmıştır. Sistem dışında kalan beyanname ve bildirimlerin de elektronik ortamda alınması çalışmaları hızlı bir şekilde devam etmektedir. Böylece, mükelleflerimizin tamamı beyannamelerini evlerinden, iş yerlerinden ve vergi dairesine gelmeksizin gönderebilmektedirler.
Sayın milletvekilleri, ekonomide herhangi bir değişkenle ilgili gelişmeleri değerlendirmek için iki göstergeye bakılır. Bunlardan birincisi, değişkenin zaman içindeki seyridir, ikincisi ise diğer ülkelerle kıyaslandığında karşılaştırılan tablodur. Türkiye'de kayıt dışı ekonominin büyüklüğü ve ilgili yapılan tahminler kayıt dışı ekonominin azaldığını göstermektedir. 2001 yılında gayrisafi yurt içi hasılanın yaklaşık üçte 1'i yani yüzde 32,8'i kadar olduğu tahmin edilen kayıt dışı ekonomi 2013 itibarıyla yaklaşık dörtte 1'ine düşmüştür yani yüzde 26'lara inmiştir. Öte yandan, kayıt dışı ekonominin OECD yani Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ortalamasının maalesef üzerinde olduğunu da görmekteyiz. 2010'da tahminî, Türkiye'de yüzde 29 iken OECD ortalaması yüzde 18,3'tü, AK PARTİ hükûmetlerinde bunun aşağıya doğru çekildiğini görmekteyiz.
Sayın milletvekilleri, CHP Meclis araştırma önergesinde bahsedilen, kayıt dışı ekonomideki birtakım iddialar herkes tarafından bilinen ve tespit edilen durumlardır. Terör örgütlerinin kayıt dışılıktan istifade ettiği, silah ve uyuşturucu kaçakçılarının kayıt dışılıktan istifade ettiği, kayıt dışı ekonominin kayıt dışı istihdamı tetiklediği, dolaylı vergileri artırdığı, gelir dağılımını olumsuz etkilediği, ekonomiye zarar verdiği, fiyat dengesizliği oluşturduğu, sosyal dengeyi bozduğu herkes tarafından bilinmektedir ve AK PARTİ de bunun farkındadır, bunun için de olağanüstü önlemleri almış durumdadır.
Avrupa ülkelerinde kayıt dışı ekonomiye baktığımız vakit; örneğin, Bulgaristan'da yüzde 32, Romanya'da yüzde 29, Litvanya'da yüzde 29 -aradaki rakamları okumuyorum- Almanya'da yüzde 14 civarında, İrlanda'da yüzde 13 civarında kayıt dışı ekonominin olduğunu görmekteyiz, Amerika Birleşik Devletleri'nde bu oranın yüzde 6 civarında, Japonya'da yüzde 8,5 civarında olduğunu görüyoruz. Ama, alınan tedbirler ve gösterilen performanslarla Türkiye 2018 yılında kayıt dışı ekonomiyi yüzde 20'lere düşürmek için hedefini koymuştur ve bu çalışmayla ilgili faaliyetlerini sürdürmektedir.
Özellikle son on dört yıllık dönemde kayıt dışılıkla ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldığını gözlemekteyiz. Türkiye'de kayıt dışılığı azaltmaya yönelik ciddi anlamda ilk olarak 2008-2010 yıllarında Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadeleyle Stratejisi Eylem Planı oluşturulmuştur. Bu stratejinin kısaca maddelerine değinecek olursak: 2007'de Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı faaliyete geçirilmiştir, akaryakıt pompaları ödeme kaydedici cihazlara bağlanmıştır, enerji sektöründe faaliyette bulunmak isteyenler için lisans alma zorunluluğu getirilmiştir, alkollü içki ve sigaralarda bandrollü izleme sistemi kurulmuştur, Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele yani KADİM Projesi uygulamaya sokulmuştur, Sosyal Güvenlik Kurumu olarak 2005 yılı içerisinde taşra birimlerinde görevlendirilmek üzere yoğun miktarda yerinden denetim elemanları alınmıştır; e-Dönüşüm Türkiye Projesi'yle gerekli çalışmalar, adımlar atılmıştır, vergi kimlik numaralarıyla para takipleri kontrol altına alınmıştır, 8 bin Türk lirasının üzerindeki işlemlerin banka ve PTT aracılığıyla yapılması kararı alınmıştır. Dolayısıyla, bunlar yetmediği gibi aynı zamanda 62 maddeden oluşan eylem planlarıyla kayıt dışılığın yoğun olarak mücadelesi Hükûmetimiz tarafından gerçekleştirilmektedir.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)