| Konu: | Yerinden sarf ettiği bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 15.06.2016 |
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan, herhâlde oruçtan kaynaklı olmadığını dün de söyledim, şimdi herkes iftarını da yaptı, Allah kabul etsin. Gecenin bu saatinde kanun görüşüyoruz. Şiddetle karşı olduğumuz bir kanun tasarısı olmasına rağmen sakin bir biçimde, İç Tüzük'ün bize verdiği imkânları kullanarak bir çalışmayı mübarek aya olan hürmetimizle birlikte götürüyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yazılı olmayan kaideleri de vardır. Elbette herkes fikrini söyleyecek, iddialarını ortaya koyacak, öz eleştiri, eleştiri yapılacak, sataşma bir ritüeldir, parlamento ritüelidir, bunlar da olacak, bir tereddüt yok. Ancak bir grup başkan vekili olarak sayın milletvekilimizin kendince haklı, bence de haklı kimi eleştirilerini grubumuza yönelterek öyle bir algı çıkararak söylemesinden, konuşmasını tamamlamasından sonra ben de kalktım zatıalinizden usulüne uygunca elimi kaldırarak söz talep ederek sayın milletvekilinin kastının -benim de hiç tasvip etmediğim, şiddetle yerden yere vurduğum- 28 Şubat ve benzeri diğer darbelerin bizimle ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını açıklamaya yönelik bir talepte bulundum. Sayın milletvekilimden kastının bizim partimiz ya da biz mi olup olmadığını açıklamasını rica ettim. Sayın milletvekilimiz de öne kadar gelmişti, muhtemelen "Kastım direkt CHP'nin kurumsal kimliği değil." diyecekti belki de ama Sayın Metiner ısrarla sayın milletvekilini ve beni konuşturmamakta...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Açıyorum mikrofonu.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - ...kararlı bir tutum içinde sanki Türkiye'de darbeye tek karşı kendisiymiş, buradaki herkes ve dışarıdaki herkes darbeciymiş anlayışı içinde yerinden benim konuşmama sataşarak... Sataşma da değil, beni taciz etti Sayın Başkan, beni taciz etti. Bunu siz de, bütün Meclis de gördü. Ben de insanım. Sayın Metiner'in bir ritüelidir, yerinden sataşması çok normal de, kendisi taciz noktasına bu işi müteaddit defalar getirdi. Şimdi de diyor ki: "Benim de utandığım bir söz söyledim." Utansın bir zahmet. Bir grup başkan vekiline değil, kimseye öyle bir laf edilmez. Öyle bir laf edildiği için -elbette ben de etten kemikten yaratılmışımdır- ben de münasip olmayan bir karşılık verdim. Doğru değildir bunlar. Şu millet şu Meclise bakıp utanıyor. Tartışalım, saatlerce tartışalım ama hakaret yok arkadaşlar. Biz eleştireceğiz, bizim varlık sebebimiz sizi eleştirmek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bitireyim müsaade ederseniz.
BAŞKAN - Peki, bir dakika daha verelim ek süre olarak.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sizin de varlık sebebiniz, Hükûmetinizin icraatlarını savunmak. Bu kadar basit.
Burada hep söylüyorum, muhalefete biraz öfke yakışır, iktidara yakışmaz. Bu anlayış içerisinde olabilmelisiniz, bu hoşgörü içinde olabilmelisiniz. Bunlar yakışmıyor Parlamentoya. Bu durum, yaşanan durum beni de fevkalade üzen bir durumdur. Kamuoyundaki itibarımıza bakın. Yani, bu millet bir gün diyecek ki: "Lanet olsun, bunları seçmek için sandığa gitmeyelim!" Olmaz, yanlış. Herkesin bir mantık çerçevesinde burada kendisine verilen görevi ifa etmesi lazım. Durum bundan ibarettir. Kendisine bundan önceki olaylarla birlikte bunu yakıştıramadım ama yaşananlar doğru değildir. Nereden nasıl gelirse gelsin, hoş değildir. Bir daha olmamasını temenni ediyorum. Bu son olsun. (CHP sıralarından alkışlar)