GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:102
Tarih:15.06.2016

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

İdrak ettiğimiz, idrak etmekte olduğumuz ramazan ayımızı yeniden tebrik ediyorum.

Bu yasayla hem tarihî hem millî değerlerimiz olan iki olgunun bir arada değerlendirildiğini görüyoruz; maarif ve vakıf.

Vakıf, bir toplumun ulaşmaya çalıştığı hedefleri gerçekleştirmek adına harekete geçişin, millî bir katılımın, ruh birliğinin ifadesidir. Medeniyetimizin temel kurumlarından olan vakıf müessesesi kültür tarihimizde önemli bir yere sahiptir. Bunu kültür coğrafyamızın her yerinde görmemiz mümkündür. Vakıf, fertlerin, toplumun ortak gayesi etrafında el ele ve gönül gönüle yürümesinin somutlaşmış bir örneği olarak karşımızda durur. Bir duruş ve bir kararlılık göstergesi olarak şahsiyetlerin amaca adanmışlığını gösterir. Vakıf olmak ve vakfetmek olgusu geçici bir heves, günü kurtarma çabası da değildir.

Maarif, eğitim ve öğretimin tüm unsurlarının ötesinde, onu da içine alan ulvi bir yürüyüşü temsil eder. Sadece bilmenin, öğrenmenin, öğretmenin değil, hayatın kendisini tanımlar. Bu nedenledir ki maarif meselesi memleket meselesidir, maarif meselesi tarihî bir sorumluluk ve insan olmanın gerektirdiği kültüre sahip çıkılması, bilgi ve düşüncenin gelecek nesillere aktarılması davasıdır.

Saygıdeğer milletvekilleri, tarih boyunca dünyanın en güçlü ülkelerini vakıf benzeri kuruluşlara verdikleri değerle hatırlarız. Tarihin izleri bunu en açık şekliyle göstermektedir. Güvercinin yeminden muhtacın ekmeğine, doğumdan ölüme kadar insanların bütün ihtiyaçlarının giderilmesine, çevreden şehir düzenine kadar onlarca, yüzlerce vakıf düşüncesinin, vakıf eserinin varlığına şahit oluyoruz. Vakıf, devletin yükünü hafifleten, devletten aldığı gücü millete, milletten aldığı gücü devlete arz eden bir müessesedir. Geliştirilerek sürdürülmesi ve nesiller boyu miras bırakılması gereken yardımlaşma ve dayanışmanın en önemli kurumsal tarzıdır.

Eğitim, elbette devletin sorumluluğunda yürütülmesi gereken ve devletin sahiplendiği önemli bir değerdir. Sosyal kurumların varlığı ve sağlıklı işleyişi ancak devletin ve milletin desteğiyle mümkündür. Bugüne kadar sürekli olarak üzerinde durulan nitelikli bir eğitimi sağlayabilmek için tartışılan konulardan bazıları da eğitimin asıl sahipleri olan öğrenci velilerinin, öğrencilerin, gerektiğinde öğretmenlerin, eğitim öğretim kurum ve kuruluşlarının ekonomik ve sosyal her yönüyle desteklenmesi, hızlı, makul çözümlerle sorunlarına el atılmasıdır. Sosyal sistem gibi eğitim sistemi de her zaman gönüllülerin eğitim sistemine doğrudan ya da dolaylı katkı sağlamasına yönelik çabaya ihtiyaç duymaktadır. Bunun için Millî Eğitim Bakanlığı birçok sivil toplum kuruluşunun desteğine ihtiyaç duyar.

Vakıf, bir ideolojinin yapısallaşması değil, millet mefkûresinin somutlaşmış bir çözüm eli olarak değerlendirilmelidir. Dünün vakıflarının ortaya koyduğu eserler, bugün hangi politik düşünceye mensup olursak olalım yararlandığımız ortak eserlerdir, bir imecedir, birlikte hareket edebilme yeteneğinin, ortak düşünüşün göstergesidir. Bir müessesenin kuruluşunun ve yönetiminin devlet ve millet olarak sahiplenilmesi muhalif düşüncelerin aksine onu zayıflatmaz, ideolojik kılmaz; onu güçlü ve sarsılmaz kılar. Millet ile devlet buluşmasının örneği olarak devletin böyle bir organizasyona destek vermesi her yönüyle önem arz etmektedir

Saygıdeğer milletvekilleri, Maarif Vakfı faaliyetleri, yönetimi, harcamaları, çalışmaları, amaçları bakımından Türk millî eğitim sistemine kazandırılacak ve her yönüyle sisteme katkı sağlayacak, vakıf anlayışıyla sürdürülecek, eğitime yönelik yapılacak çalışmalara katkı sağlayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle vakıf bizim öz kuruluşumuz, maarif öz davamızdır diyor, kanunun hayırlara vesile olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)