GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:102
Tarih:15.06.2016

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, öncelikle, Trabzon'da gözaltına alınanların -biraz önce de arkadaşlarım söyledi- sadece ifadesinin alındığı ve ifadesi alındıktan sonra geri bırakıldığı Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü tarafından ifade edildi.

Bir başkası: Gerçekten kim yargı kararı almışsa o yargı kararlarının hepsini biz yerine getiririz, hukuk devleti olmanın gereği de budur.

Bir başkası: Türkiye'de atama bekleyen öğretmen sayısı... Bizim şu anda 900 binin üstünde öğretmenimiz var.

"Türkiye'de sözleşmeli öğretmen var mı?" Bir ara sözleşmeli öğretmen vardı. Bakanlığımız kadrolarına ilk defa 2005-2006 öğretim yılında 657 sayılı Kanun'un 4/b maddesi kapsamında kadrolu öğretmenler alıyorduk. 2005-2006'da 20 bin, daha sonra devam eden yılda 20 bin, 2007-2008'de 10 bin, 2008-2009'da 20 bin. Ancak 2011 yılında 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle bunlar kadroya alındı. Dolayısıyla şu anda sözleşmeli yok. Ancak o kadroya geçmek müracaat üzerine olduğundan sadece 3 kişi, 3 tane sözleşmeli öğretmen kaldı, kendileri kadroya geçmek için müracaat etmemişler. Şu anda sözleşmeli öğretmen maaşı, 2016 yılı için söylüyorum, yani içinde bulunduğumuz yıl için, 2.194 lira civarında. Ek dersle, sınıf öğretmenleri üzerinden haftada on beş saat baz alınırsa 539 lira; ikisini de toplarsak 2.700 liraya yakın bir maaş almaktadırlar.

Yine, Suriyeli öğrencilerle ilgili her 2 sayın vekilimiz de söyledi, Bize İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığının verdiği bilgiye göre okul çağındaki Suriyeli çocuk sayısı 992 bin. Şu ana kadar okullarımıza gönderilen Suriyeli öğrenci sayısı 330 bin. Bu 330 bin öğrencinin 220 bini ilkokula, 70 bini ortaokula, 40 bini de ortaöğretime devam ediyor. Ve bunların da büyük bir çoğunluğu geçici -Hatay'da da vardı- eğitim kamplarında, kamplarda eğitim görüyor. 70 bini ise kampların dışında, gerek özel okullara -mali imkânları olabilir- gerekse devlet okullarına da devam ediyorlar. Önümüzdeki dönemde biz bu eğitimi yaygınlaştırmak istiyoruz. Şu anda kamplardaki öğretmenlere, devam edenlere UNICEF tarafından da destek olarak da bir ödeme yapılmakta. Sonuçta, burada insan hakları var; ister Suriye vatandaşı, ister Türkiye'de şu anda geçici sığınma kabilinde olsun, önümüzdeki dönemde bu 300 bin sayısını 500 bine, ancak daha belirleyen süre içerisinde de mümkün olduğunca hepsini eğitim kapsamına almak istiyoruz. Tabii, ilave okul ihtiyacı var, ilave öğretmen ihtiyacı var. Şu anda kendi kamplarında Arapça eğitim verilmekte, haftada beş saat de Türkçe dersi verilmekte. Önümüzdeki devrede bu Türkçe ders saatini de artıracağız ancak bununla da ilgili bir müfredat çalışması yapılması gereklidir. Bakanlığımızda da ilave bir çalışma yapılmaktadır.

MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Sayın Bakan, müfredatla ilgili bir konuyu sormuştum.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ha, müfredatta biz şunu söylüyoruz: Yani, Türkiye bir ara Avrupa'dan geri kaldığını düşündü. Dolayısıyla, Avrupa'dan geri kaldığımızı, kendi öğrencilerimize eksik, yetersiz bilgi aktardığımızı, bilgi verdiğimizi düşünerek biz öğrencilerimize belki gereğinden fazla bilgi aktarıyoruz. İşine yarar mı yaramaz mı, kullanabilir mi kullanamaz mı apayrı bir şey. Herhâlde Peyami Safa'nın bir nutku var "Mezunlara Nutuk" diye, orada belirtildiği gibi: "Okul döneminde aldığınız bilgilerin belki dörtte 3'ünü, hiçbirisini hayatta kullanamayacaksınız." diyorlar. "Aldığınız bu diploma, eğitimin sonu değil, belki bundan sonraki hayat üniversitesinin veya hayat eğitiminin de bir parçasıdır. Asıl işiniz bundan sonra başlıyor." diyerek... Dolayısıyla, müfredatta bir yığılma olduğunu biliyoruz. Müfredatı bizim hafifletmemiz lazım. Bir değerler eğitiminin verilemediğini de biliyoruz. Dolayısıyla...

MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Suriyelilere okutulan Libya müfredatıyla ilgili sordum Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - ...yerli değerlerimizi, millî değerlerimizi de içine alacak ancak evrensel değerlere de açık olacak... Bir arkadaşımız söyledi, Aziz Sancar gibi. Herhâlde, müspet ilimlere, somut ilimlere, çağdaş ilimlere ulaştığından hiç kimsenin şüphesi yok. Ama, bu arada da diyor ki: "İstiklal Marşı'nı dinlediğimde gözüm yaşarıyor."

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Aziz Sancar millî bir değerdir.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ve yine sordular "Bir daha olsaydınız ne olurdunuz?" diye, "Öğretmen olurdum." dedi. Dolayısıyla "Nasıl bir öğrenci yetiştirmek istiyorsunuz..." Aziz Sancar gibi öğrenci yetiştirmek istiyoruz.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Maarif Vakfı yetiştiremeyecek öyle öğrenci.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hiç merak etmeyin, Maarif Vakfı da yetiştirecektir.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Yetiştiremeyecek. TÜRGEV bitmiş olacak, TÜRGEV'e paralel yapacaksınız.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.