| Konu: | Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 15.06.2016 |
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı üzerine şahsım adına lehte söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
Bugün burada kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Maarif Vakfımızın Allah'ın izniyle dünya çapında, ülkemiz adına ses getirecek bir eğitim hamlesi olacağına canıgönülden inanıyoruz. Bu vakıf ne muhalefet partilerinin iddia ettiği gibi sarayın vakfı olacak ne AK PARTİ'nin vakfı olacak; bu vakfın bu devletin, bu milletin ihdas ettiği, bu milletin değerlerini, medeniyet birikimini tüm dünyaya taşıyacak olan, tüm dünyaya sahip olduğumuz insani değerleri öğretecek olan bir vakıf olacağına canıgönülden inanıyorum.
Bugün burada görüşmekte olduğumuz bu tasarıyla insani değerleri öne çıkaran, gücü değil, hakkı ve haklıyı üstün tutan, yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven, düşünce, değer ve ideal planında hayatın anlamını öğreten yerli ve evrensel bir boyutu olan bir bakış açısıyla medeniyetimizin kadim değerlerini tüm dünyaya öğretecek bir eğitim hamlesine öncülük etmiş olacağız ama dünden beri şahit oluyoruz ki Komisyon toplantılarımızda muhalefet partisi üyelerimizin verdiği olumlu katkıların yanında -ki bu katkılardan dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz- iki gündür bu vakfın bir paralel vakıf olacağı, "Tüm Türkiye'de eğitim sorunları çözülmemişken dünyada böyle bir hamleye ne gerek var?" şeklinde dinlediğimiz itirazlarla karşılaşıyoruz. Bu manada bu hamasi söylemlerin, bu sığ söylemlerin bu hayırlı ve ufuk açıcı hamleyi engellemeyeceğini, aksine bizim on dört yıldır Türkiye'de eğitim sahasında yaptığımız devrim niteliğindeki hizmetlerimizi, inşallah yurt dışında da aynı ufukla ve vizyonla sürdürme kararlılığında olduğumuzu buradan milletimizle özellikle paylaşmak istiyoruz. Birilerinin iddia ettiği gibi, bizim dönemimizde eğitim bir yapboz tahtası hâline dönüştürülmüş değil; aksine, bozulan eğitim sistemini yapmanın, kurmanın, inşa etmenin mücadelesini veriyoruz on dört yıldır. Ancak ve ancak 2010 yılında milletin verdiği iradeyi tam manasıyla kullanarak bu sahalarda Cumhurbaşkanıyla, Meclisiyle tam bir uyum hâlinde özgür adımları atabildik. Her attığımız adımda belirli vesayet odaklarının engelleriyle karşılaştık. Türkiye'de, taşlar yerine oturana kadar bu sahalarda gerekli eğitim hamlelerini atamadık.
2002 yıllarının Türkiye'sinde eğitimin hâli pürmelalini muhalefet partileri lütfen hatırlasınlar. Öğretmenlerimizin pazarlarda ek iş yapmak zorunda kaldıkları, her gün bir gazetede bu haberlerin boy boy fotoğraflarını gördüğümüz bir Türkiye'yi teslim almıştık. Öğrencilerimizin 60-70 kişilik sınıflara mahkûm bırakıldığı bir Türkiye vardı. Sadece bu on dört yıl içinde, cumhuriyet tarihi döneminde yapılan derslik sayısı kadar dersliği inşa ettik, okullarımızda öğrencilerimize kazandırdık. Sadece bu on dört yıl içinde, Cumhuriyet Dönemi'nde atanan öğretmen sayısı kadar öğretmen atadık. Dün, bir muhalefet partisi üyesi hamasi bir söylemle, popülist bir söylemle "100 bin öğretmen atayın." diyor. Biz, bizim dönemimizde cumhuriyet tarihinde atanan öğretmen kadar öğretmeni göreve başlattık. Şu anda belirli illerimizde kontenjan üstü öğretmen sayımız var. Hiçbir okulumuzda hiçbir öğretmenimiz, hiçbir boş dersimiz kalmayıncaya kadar bu hamlelerimizi devam ettireceğiz Allah'ın izniyle.
Ben, bu duygularla Maarif Vakfımızın hayırlı, bereketli ve uğurlu olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)