| Konu: | İstanbul ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 14.06.2016 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, "Mahalleler Birliği" adı altında örgütlenmiş kentsel dönüşüm mağdurları hem dün hem bugün Meclisteki tüm partileri ziyaret ettiler ve sorunlarını, taleplerini aktardılar. Yıllardır kendi yaşam alanları ve kent hakkı için mücadele eden ve bu mücadeleyi kimseye havale etmeden bire bir kendileri sürdüren Mahalleler Birliğini selamlayarak sözlerime başlamak isterim.
Bir kenti kimin kullandığı, kimlerin kent hakkına sahip olduğu yöneticilerle, bu ülkenin idarecileriyle ilgilidir. Şehir çevre düzeni, planlar kentlerin anayasalarıdır. Bu anayasada kadınların, engellilerin, çalışanların, çocukların, yaşlıların kent üzerinde ne kadar hak sahibi olduklarını görebilirsiniz.
Çok uğultu var Sayın Başkan ama... Yani, süremden de gidiyor, hiçbir şekilde...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen konuşmacıyı dinleyelim.
Buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Mesela...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri... Lütfen...
Buyurun Sayın Konuşmacı.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Mesela Sarıyer, Fikirtepe, Seyrantepe kentsel dönüşüm alanı ilan edildiyse anlarız ki orada toprak rantı yerleşik nüfusun barınma hakkına üstün gelmiştir. Kentin, sermayenin kâr mantığına göre değil, insan için, kentlerin refahı için düzenlenip düzenlenmediği politik bir meseledir fakat en azından kent planına riayet edilmesi gerekir. Oysa, İstanbul'un anayasası anlamına gelen 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı kime ne vadediyor göremiyoruz bile çünkü plan defalarca deliniyor. Hazırlanan planda üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, iki yakaya iki şehir, tüp tünel gibi projelerin hiçbiri yok. Bu planın en önemli ilke kararlarından biri, kuzeye eğilim gösteren kent gelişiminin engellenerek doğu-batı aksında kademelendirilmiş bir gelişimin sağlanmasıydı. Bugün ise kentin dokusunu altüst edecek kuzeye doğru bir büyüme var.
Bugün, maalesef, üç tarafı denizlerle çevrili olan İstanbul'da yolculuk yapan 100 kişiden sadece 2,3'ü deniz ulaşımını kullanıyor yani deniz ulaşımının payı yalnızca yüzde 2,5. Bir saatten sonra İstanbul gibi turistik bir şehirde vapur bulmak ise mümkün değil. Demir yolu ulaşımı imkânları son derece kısıtlı. Haydarpaşa'yı da içine alan projeyi ortaya attıktan sonra iktidar, Haydarpaşa'yı talileştirmek için hızlı tren ray inşaatı bahanesiyle demir yolu ulaşımını durdurdu. Garlar misyonlarına uygun biçimde korunur ve işlerken kimliksiz, tarihsiz bir kent yaratılmaya çalışılıyor. Tekrar söylüyoruz: Tarihiyle, hikâyeleriyle, her gün binlerce yolcuya ev sahipliği yapan Haydarpaşa gardır ve gar olarak kalacak.
İstanbul'da temel ulaşım, özel araç kullanımına bağlı kara yolu ulaşımı. Kentte trafiğin günlük tıkanıklık oranı yüzde 57. Akşam saatlerinde bir kişi gideceği yere yüzde 125 oranında geç kalıyor. Bu oran sabah saatlerinde ise yüzde 84. İstanbul'da tramvay, hafif metro daha öncelikli olması gerekirken en çok kullanılan araç metrobüs. Dünya ölçeğindeyse bu tam tersi. İMO'nun inşaat mühendisleri rakamlarına göre İstanbul'da 170 kilometrelik raylı sistemin sadece 39 kilometresi metro hattı. Londra metrosunun ise uzunluğu 400 kilometre, Berlin metrosu 473 kilometre, New York metrosu da 1.355 kilometre uzunluğunda; İstanbul, dediğim gibi, 39 kilometre.
Evet, kenti kırdan ayıran temel özelliklerden biri kültürel etkinliklerin çeşitliliğidir ama buna baktığımız zaman da İstanbul'da kültürel etkinliklere, spor faaliyetlerine ulaşabilenlerin neredeyse marjinal olarak kaldığını görüyoruz. Kentin çoğunluğunun bunlar için hiçbir ödeme gücü yok. Her yanı eskiden gül bahçeleriyle, dut ağaçlarıyla dolu bu şehirde, şimdi uçsuz bucaksız binalar inşa edilirken insanlar bizim kültürümüze uymayan Fransız balkonlara maalesef mecbur edilmişler. Her yıl duvarlara ihaleyle yeni çiçekler yapıştırılıyor. Oysa biz ağaçlarımızı, parklarımızı istiyoruz.
Bir şarkı var "Ah İstanbul, İstanbul olalı görmedi böyle keder." diye.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Bu kederi gerçekten umuda dönüştürmek, tıpkı Mahalleler Birliği gibi, mücadele eden insanların sayesinde olacaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)