GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:98
Tarih:03.06.2016

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Değerli Başkanım, değerli kâtip üye arkadaşlar, değerli bürokratlar, milletvekilleri ve emekçi arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, esas olarak ulusal bir isteği karşılamak üzere, ulusal nitelikli bir teklif üzerinde konuşuyoruz. Elektrik enerjisinin, yenilenebilir elektrik enerjisinin Türkiye'ye hâkim olması hepimizin yararına. Bu, bizi birleştirecek bir konu. Belki diğer yasalar üzerinde farklı grupların menfaatleri olduğundan söz edebiliriz ancak bu madde üzerinde, bu yasa teklifi üzerinde bütün bir Türkiye'nin geleceğinden söz etmek mümkün. Bunu değerlendirerek nasıl bir çalışma yapılmalıydı diye düşünüyorum. Muhalefetteki siyasi partiler ile iktidar partisinin ortaklaşa, verimlilik ve halka hizmet anlayışıyla hareket ederek bütün maddeler üzerinde tek tek görüşmeler yapması ve bu görüşmelerle esas olarak anlaşmanın sağlandığı bir metinle buraya gelmesi gerekirdi. Bunu ne yazık ki başarabilmiş durumda değiliz. Bu, bir yöntem olarak uzunca zamandır burada var olan bir yöntem. Ben bu konudaki düşüncelerimi, esas olarak doğrudan alanımda olmayan bir konuda yaptığım incelemeyle ilgili bazı sonuçları sizinle kalan süre içinde bölüşmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, yenilenebilir enerji yani rüzgâr ve güneş kaynaklarının rekabeti, teşvik edilmesi, korunması, kullanılması, uygulama yönetmelikleri 2013 yılında çıkarılmış. Elektrik dağıtımı, bağlantı sistem kullanımı, şebeke kodu, bildirim, ithalat ve ihracat ile tüketici hizmetleri yönetmelikleri de 2014'te kabul edilmiş. Ancak, mevzuatın karışık olması ve bürokratik işlemlerin çok uzun sürmesi ve bu durumun maliyetleri artırması nedeniyle girişimci sayısı ve kapasite çok az. Güneş enerjisinden fotovoltaik panel kurmak için bürokratik işlemler en az bir yıl sürüyor, sistem bedeli kadar bürokratik sürece para harcanması gerekiyor. Bu durum, ucuz teknolojiyle yerli yatırım ve istihdam potansiyeli büyük bir alanı, bu yıl teşviksiz sisteme geçecek olan Avrupa karşısında dezavantajlı duruma sokuyor.

Bugün güneş enerjisinde kurulu güç ancak 50 megavata ulaşabilmiş durumda. Oysa, Türkiye'de çorak arazilerde toplam 200 gigavatlık bir enerjiye ulaşabilme kapasitesi var. Şu anda Türkiye'nin tüm santralleri dâhil üretim gücünün 65 gigavat olduğu düşünülürse bu çok büyük bir potansiyeli ifade ediyor. Bu potansiyeli harekete geçirmek için mevzuat ve prosedürün hızlandırılması ve birleştirilmesi, aynı zamanda yalınlaştırılması gerekiyor.

Nükleer enerjiden vazgeçmek şart gibi görünüyor. Almanya, Türkiye'deki güneşin yarısına bile sahip değilken güneş enerjisindeki kurulu gücü Türkiye'nin tam 100 kat üzerinde. Türkiye'nin toplam elektrik enerjisi kurulu gücü 73 bin megavat olarak ifade ediliyor. Güneş enerjisinin toplam içindeki payı ise sadece 0,4 oranında. Almanya'nın güneş enerjisinde kurulu gücü 39 bin megavat olarak karşımıza çıkıyor.

Şimdi, biz tüketiciye haklar tanırken, esas olarak acaba tüketicinin ihtiyaçları üzerinden mi yoksa bu konuda genel anlamda ulusal çıkarlarımız ve halkın çıkarları yönünden mi değerlendirme yapmalıyız? Bu yasa metninin hazırlanışı sırasında asıl bakış açısının, bu konudaki çıkarın hangi noktada olduğu olmalıydı. Oysa görüyoruz ki... Biraz önce de ifade etmeye çalıştım çok da rahat konuşamadığım bölümde. Biz ne yaptık? Biz hem Anayasa Mahkemesinin hem de Yargıtayın iptal etmiş olduğu noktaları yeniden bugün gündeme getirdik ve bunun üzerinden kısa bir süre sonra Anayasa'ya aykırılık sebebiyle Anayasa Mahkemesi önüne gidecek ve oradan dönecek bir yasa metnini kaleme aldık. Bu, aslında bize zaman kaybettiriyor ve bizi kendi alanımızda döndürüp duruyor. Bildiğiniz gibi hem 6446 sayılı Yasa hem de 5346 sayılı Yasa çok yeni yasalar.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)