| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 03.06.2016 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 312 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'de enerji maliyetleri gerek hanelerde gerekse işletmelerde son derece yüksek bir gider kalemini teşkil etmektedir. Zaten pahalı olan enerji bedeli bir de kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende hizmet satış bedeli, iletim bedeli, açma-kapama bedeli, gecikme bedeli adı altında eklenen ek ücretlerle birlikte çok daha artmaktadır.
Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmeti tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan bu yasa tasarısında, elektrik kullanıcılarından tahsil edilen kayıp ve kaçak bedellerinin bugüne kadar açılan davalar nedeniyle iade edilen bölümü faturalara tekrar yansıtılarak tüm abonelerden tahsil edilecektir. Böylece kayıp ve kaçak bedelini ödemiş olan yurttaşlar, hiçbir sorumlulukları olmamasına rağmen, dava sonucu elde edilen tutarları da mükerrer olarak yeniden ödeyeceklerdir.
Değerli milletvekilleri, teklifle "kayıp ve kaçak bedeli" adı altında, 2006 ile 2014 yılları arasında vatandaşlarımızdan haksız bir biçimde tahsil edilen yaklaşık 33 milyar TL'nin kanunsuz olduğu da ironik bir biçimde kabul edilmektedir. İlk kez teklifle, "teknik ve teknik olmayan kayıp" adı altında kayıp ve kaçak elektrik tanımı yapılmaktadır. Yine dağıtım ve perakende satış hizmetlerine ilişkin tarifede yer alacak kalemler yasal düzenleme hâline getirilmektedir. Bu düzenlemeler de bugüne kadar yasal dayanağı olmaksızın tüketicilerden hukuk dışı bir biçimde tahsilat yapıldığını açıkça doğrulamaktadır.
Değerli milletvekilleri, teklifin genel gerekçesi serbestleşme ve özelleştirme süreçlerinin elektrik kullanıcılarına haksız yeni maliyetler yarattığını itiraf etmektedir. Kayıp ve kaçak bedellerinin tahsil edilmesi yasal hâle getirilmekle kalmamakta, Enerji Piyasası Denetleme Kurumunun keyfiyet içerisinde hedef kayıp ve kaçak oranlarında yapacağı değişiklikler doğrultusunda faturalarda tahsil edilen kayıp ve kaçak bedellerinin artırılmasına da olanak sağlanmaktadır. Teklifte buna yönelik olarak "Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir." hükmü getirilmektedir.
Değerli milletvekilleri, yine teklifle haksız olarak tahsil edilen kayıp ve kaçak bedelleriyle ilgili davaların geriye dönük olarak durdurulması ve uygulamanın yapıldığı dönemdeki yasal mevzuatın değil sonradan çıkarılacak yasa hükümlerinin geçerli kılınması öngörülmektedir. Daha önce açılmış olan davalar sonucunda elde edilen yargı kararları da etkisiz hâle getirilerek icra işlemlerinin geçersiz kılınması, dolayısıyla bedelin iadesine hükmedilmiş olmasının geçersiz kılınması söz konusudur. Hukukun genel ilkeleri ve hukuk devleti ilkesiyle yakından uzaktan bağdaşmayan bu düzenleme açıkça Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır.
Değerli milletvekilleri, Hükûmetin sıkça propaganda amaçlı dile getirdiği "Avrupa, yurttaşlarına elektriği bizden daha pahalıya satıyor." tespiti gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü AB ülkelerinin yurttaşlarının gelir düzeyleri ile Türkiye yurttaşları arasındaki gelir düzeyi arasındaki fark gözden kaçırılmak istenmektedir. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye'deki asgari ücret 1.300 TL yapılmış olmasına rağmen hâlâ açlık sınırı rakamlarının altındadır. Türkiye'de 7 milyondan fazla yurttaşımız açlık sınırının altında yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Yine Türkiye'de 46 milyon vatandaşımız yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Halkın içerisinde bulunduğu ekonomik tablo bu iken AKP Hükûmetinin yanlış iç ve dış politikaları sebebiyle ortaya çıkan ekonomik krizlerin faturasını elektrik kullanım bedellerine ek kalemler koyarak vatandaşın sırtına yüklemesi kabul edilemez.
Hükûmeti Anayasa'ya da açıkça aykırı olan bu düzenlemeyi geri çekmesi konusunda tekrar uyarıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)