GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin 312 sıra sayılı Kanun Teklifi'ni Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Komisyona iade etmemesinin İç Tüzük ve Anayasa hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:96
Tarih:01.06.2016

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bu İç Tüzük 38'inci maddeye göre komisyon, Anayasa'ya uygunluğu Anayasa'nın metni ve ruhuna uygun olup olmadığını incelemediğine göre -komisyon incelememiş bu anlaşılıyor- o zaman biz Genel Kurulda şu anda inceleyelim ve -Sayın Başkan her ne kadar tutumunda bir değişiklik olmayacağını baştan ifade etmiş olsa da- bu kısa görüşmelerimizin de en azından bir durum tespitine ve Anayasa'ya gerçekten de hem ruhen hem lafzen aykırı olduğunu da tespit etmek bakımından faydalı olduğunu düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, Anayasa madde 138. Şimdi, hepimiz okuma yazma da bildiğimize göre, okuduğumuzu da birlikte aynı şeyi anlayacağımızı ümit ediyorum. "Yasama ve yürütme organları ile idare -yani Bakanlık- mahkeme kararlarına uymak zorundadır." Sayın Bakan, ey Bakanlık; siz mahkeme kararlarına uyuyor musunuz? Uymuyorsunuz. "Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." Yerine getirilmesini de geciktiriyorsunuz ve bu kararları, mahkeme kararlarını değiştirmek için Anayasa'ya karşı bir hile uygulamak suretiyle bu kanunu da değiştiriyorsunuz. İşin özü bu. Sadece 138'e, 56'ncı maddeye değil, 11'inci maddeye de aykırı. "Anayasa hükümleri, yasama, yürütme, yargı ve organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

Kanunlar Anayasa'ya aykırı olamaz." Bu düzenlemede ne yapıyorsunuz? Bu düzenlemede kayıp kaçak bedellerine ilişkin Yargıtay kararının uygulanmaması için kanun çıkarmaya zorluyorsunuz. Üstelik bunu bir hükûmet tasarısı olarak değil de, yüreğiniz yetmediği için, kanun teklifi olarak getiriyorsunuz.

Ayrıca, uygulanan kayıp kaçak bedellerinin gizlenmesine yönelik tarifeye geçmişe yönelik yasal güvence getiriyorsunuz. Yargıtayın "Kayıp kaçak bedelleri vatandaştan tahsil edilemez." kararı, yasa yoluyla -demin ifade ettiğim gibi- deniliyor. Abonelerin açtıkları kayıp kaçak bedellerine ilişkin davaları da engelliyorsunuz; yani, vatandaşın yargı yoluna başvurmasına da mani olmaya çalışıyorsunuz, mahkemeye gidilip tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin geri ödenmesi yönünde karar alan abonelerin bu parayı tahsil etmelerinin de önünü kapatıyorsunuz. Kanuna da aykırı, hukuka da aykırı, Anayasa'ya da aykırı. Bu zihniyet, "Ben kanuna, Anayasa'ya uymam, Anayasa, kanun bana uysun." diyen bir zihniyetin getirdiği kanun teklifidir.

Hepinize saygılar. (MHP sıralarından alkışlar)