| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 01.06.2016 |
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisiyle ilgili AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 65'inci Hükûmetimizin "İnsani Kalkınma" başlıklı bölümünün ilk cümlesi "İnsani kalkınma hedefimizin temelini eğitim oluşturmaktadır." cümlesiyle başlamaktadır. Dolayısıyla, 65'inci Hükûmetimizin öncelikleri arasında eğitim politikaları, insani kalkınmanın temelini oluşturan politikalar olmak bakımından, fevkalade merkezî bir yer işgal etmektedir.
AK PARTİ hükûmetleri olarak, eğitimi uzun vadeli bir bakış açısıyla geleceğimize yatırım olarak kabul ediyoruz. Eğitimi, insanımızın yaşam kalitesini yükselten, ülkemizin insan kaynağını çağdaş dünyayla rekabet edebilir donanıma kavuşturan ve hayat boyu süren bir süreç olarak görüyoruz. Biz, sosyal ve ekonomik kalkınmada sahip olduğumuz en önemli zenginliğimizin insan kaynağımız olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle AK PARTİ hükûmetlerinin temel önceliği hep insana yönelik yatırımlar olmuştur. 2002'den bu yana her yıl bütçeden en büyük payı Millî Eğitime ayırmamızın temel nedeni bu bakış açımızdır.
Değerli milletvekilleri, on dört yıllık iktidarımızda eğitim politikalarımızı üç temel ayak üzerine inşa ettik. Bunlardan ilki: Öncelikle eğitimde nitel ve nicel kaliteyi artırmayı amaçladık.
İkinci olarak, eğitime erişimde fırsat eşitliğini sağlamayı ve vatandaşlarımızın eğitim maliyetlerini azaltmayı hedefledik.
Üçüncü temel hedefimiz ise demokratik, sivil, özgürlükçü bir eğitim ortamını hazırlamak oldu.
Bu üç temel eksen içerisinde en önemli aktör olarak öğretmenleri gördüğümüzü buradan ifade etmek istiyorum. Öğretmeni, uyguladığımız bütün eğitim politikalarının merkezinde görüyoruz. Değerli milletvekilleri, öğretmenlik mesleğine verdiğimiz bu önemden dolayı mesleğin kıymetine sadece mali ve sosyal haklar çerçevesinde bir değer biçilemeyeceğine inanıyoruz. 21'inci yüzyılda küreselleşme ve bilişim teknolojileriyle birlikte ortaya çıkan değişim eğilimleri yalnızca insanların günlük yaşam alışkanlıklarında bir değişim yaratmamış, içinde eğitimin de yer aldığı birçok sektör için paradigmatik bir kaymayı da beraberinde getirmiştir. Öğretmenlik mesleği bu değişimler çerçevesinde yeni bir anlam kazanmıştır. Geleneksel öğretmenlik rolü değişmiştir. Öğrencilere kazandırılması gereken becerileri kılavuzlamak için, değişimi okuyabilmek, sürekli kendini geliştirmek, empatik olmak, etkili iletişim kurabilmek ve problem çözmek gibi liderlik becerileri öğretmenliğin mesleki teknik özelliklerinin bütünleşik bir parçası olmuştur. Artık entelektüel yönden gelişmiş, estetik duygusu olan ve gücünü yetkisinden değil, yarattığı etkisinden alan yeni bir öğretmen modeli vardır. Bu öğretmen modelinde mesleki saygınlık ve statü, liderlik becerileri üzerine kurulu uzman gücüne dayanmaktadır.
AK PARTİ olarak, bu çerçevede, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını, verimliliğini, uzmanlığını ve etkinliğini daha da artırmak önceliklerimizdendir. Bu amaçla Öğretmen Strateji Belgesi'ni hazırlayıp yürürlüğe koyacağız. Geçmişten bugüne hayata geçirilen reform projeleri dikkate alındığında, dünyadaki eğitim sistemlerinin başarısı öğretmenlerin kapasitelerinin gelişmesine ve sistemin tüm bileşenlerinin yükselen bu yeni paradigmanın gereklerine göre yeniden yapılandırılmasına bağlıdır. Hükûmetimiz bu politika perspektifinde Öğretmen Strateji Belgesi'ni hazırlarken toplumun tüm kesimlerinin görüşlerine açık ve katılımcı bir yöntem takip etmiştir.
Öğretmen Strateji Belgesi üç temel amaç için hazırlanmıştır. Birincisi, her sınıfa yüksek nitelikli öğretmenin erişimini sağlamak; ikinci temel amaç, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak; üçüncü temel amaç da öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve öğretmenlik mesleğinin statüsünü geliştirmek olmuştur. Strateji belgesinin yanı sıra, öğretmenlerimizin niteliğini artırmak için öğretmen akademisinin kurulması çalışmaları Millî Eğitim Bakanlığımız tarafından tamamlanmak üzeredir.
Tabii, biz mesleğin saygınlığının sadece mali ve sosyal haklarla ölçülemeyeceğini belirttik. Ancak, AK PARTİ hükûmetleri döneminde tüm bunlara rağmen, öğretmenlik mesleğinin saygınlığının önemli bir parçası olarak gördüğümüz ekonomik ve sosyal iyileşmelerle ilgili de çok büyük adımlar atılmıştır.
Bu çerçevede, 28 Şubat mağduru öğretmenlerimiz mesleklerine geri dönmüşlerdir. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz için başörtüsü yasağı kaldırılmıştır. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı azaltılmıştır. Şu anda -biraz önce atanamayan öğretmenlerden bahseden arkadaşlarımıza hitaben söylüyorum- görevi başında olan 892.956 öğretmenden 542.036'sı AK PARTİ iktidarı döneminde atanmıştır yani göreve geldiğimizdeki mevcut öğretmen sayımızdan çok daha fazlasını on dört yılda atadık.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Zaten on beş yılda yarısı emekli oldu, normal yani, illaki atayacaksınız emekli olanın yerine.
NAZIM MAVİŞ (Devamla) - On dört yıldan önceki dönemde 400 bin öğretmen varken -on dört yıldan önceki koca, uzun bir zaman aralığından bahsediyoruz- on dört yılda 500 küsur bin ilave öğretmen atanmış ve şu anda norm kadro doluluk oranı açısından bakıldığında, son yaptığımız 30 bin öğretmen atamasıyla birlikte ülke genelinde norm kadro doluluk oranında rekor seviyeye ulaşılmış ve yüzde 93'lere varılmıştır. Aynı zamanda, 2.705 engelli kardeşimizin ve 950 millî sporcumuzun da öğretmen olarak ataması yapılmıştır.
Göreve yeni başlamış bir öğretmenimizin maaşı 2002'de 470 TL'yken 2016 yılı itibarıyla yüzde 444 artırılmıştır. 2002 yılında ek ders ücretinin saati 2,75 TL'yken 2016 yılında 10,47 TL'ye yükseltilmiştir. Bu durumda, haftada on beş saatten ayda altmış saat ek ders veren öğretmenimizin ek ders ücreti 2002 yılında 165 TL'yken 2016 yılı itibarıyla yüzde 280 artışla 628,49 TL'ye yükseltilmiştir.
Tüm öğretmenlere her eğitim ve öğretim yılında 1 defa eğitim ve öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenmektedir. Nöbet görevini fiilen yerine getiren müdür yardımcıları ile öğretmenlere 2016 yılında haftada iki saat, 2017 yılında ise haftada üç saat ek ders ödemesi kararlaştırılmıştır. Öğretmenlerin hafta sonu girecekleri kurslarda alacakları ek ders ücreti de yüzde 100 artırılmıştır.
Değerli arkadaşlarım, 29 Mayısta fethin 563'üncü yıl dönümünü kutladık. Fethin 563'üncü yıl dönümünde millî eğitim politikalarımızın en önemli vizyon projelerinden bir tanesi FATİH Projesi'dir. FATİH Projesi kararlı bir şekilde yürütülmektedir. EBA'yla, etkileşimli tahtalarla, tablet bilgisayarlarla ve donanımlı içeriklerle birlikte yeni fetih nesillerini yetiştirecek muhteşem bir proje bu Hükûmetin kararlılığıyla devam etmektedir.
Aynı şekilde, burada sınav sistemlerinin değişikliklerinden söz eden arkadaşlar oldu. Bakın, çocuklarımızın sınav stresinden kurtulması için, çocuklarımız üzerindeki sınav baskısını azaltmak için TEOG sistemi getirildi; okul odaklı, ders odaklı ve telafisi mümkün olan bir sınav sistemine geçilmiş oldu.
Aynı şekilde, kim olursa olsun, hangi odak olursa olsun meşru bir hükûmeti devirmek gibi bir gayeyle hareket eden her kesimle nasıl bugüne kadar mücadele etmişsek, millî eğitim sistemi içerisinde de paralel yapıyla olan mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bu mücadelenin odağında, AK PARTİ'nin on dört yıllık iktidarı döneminde verdiği vesayetle mücadele anlayışı vardır. Geçmiş dönemlerde vesayet mekanizmalarıyla, vesayet odaklarıyla nasıl mücadele ettiysek aynı şekilde bugün de yeni bir vesayet odağı olarak karşımızda olan ve bir darbe teşebbüsünün ürünü olarak sahneye çıkmış bulunan paralel yapıyla da aynı kararlılıkla mücadele edeceğiz ve millî eğitim sistemimiz içerisinde de paralel yapının gayrimeşru hangi uzantıları varsa bunları birer birer temizleyeceğiz.
Ümit ediyoruz ve inanıyoruz ki... Eksiklerimiz tabii ki vardır, bu eksiklerimizi... On dört yıllık millî eğitim politikalarımızı, bütün dönemlerde olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla sürdüreceğiz.
Şunu ifade ederek sözlerimi tamamlamak istiyorum: Bakın, Türkiye Cumhuriyeti hükûmetleri içerisinde eğer bir istatistik yapacak isek Millî Eğitim bakanlarının görevde kalma süresi açısından en uzun dönemin AK PARTİ iktidarları dönemi olduğunu rahatlıkla göreceğiz. Cumhuriyetin ilk kurulduğu 1920'den sonraki yirmi yıllık dönemde yaklaşık her 1 Millî Eğitim Bakanının süresi ortalama bir buçuk yıl olmuştur. Yine Ecevit'in Başkanlığındaki Hükûmet döneminde iki buçuk yılda 3 Millî Eğitim Bakanı değişmiştir.
Ben bu vesileyle yeni seçilen, yeni göreve gelen Millî Eğitim Bakanımıza da hayırlı olsun diyor, öğretmenlerimize başarılı bir yeni eğitim öğretim dönemi -eylül ayından itibaren- diliyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)