| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 17.05.2016 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Anayasa'ya eklenecek bu geçici maddeyle mevcut dosyalar bakımından milletvekillerinin dokunulmazlıklarını bir kalemde topluca kaldıran kanun teklifi, Anayasa ve İç Tüzük'te öngörülen güvenceleri tamamen devre dışı bırakmaktadır. Öyle ki, dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekilleri, İç Tüzük'ün 134'üncü maddesi uyarınca hazırlık komisyonunda, Karma Komisyonda ve Genel Kurulda savunma hakkından mahrum kalacaklardır. Milletvekilleri, Anayasa'nın 85'inci maddesi uyarınca yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması kararının Anayasa'ya ve İç Tüzük'e aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvuramayacaklardır. Böylece, yasama dokunulmazlığı bağlamında milletvekillerine tanınan savunma ve Anayasa Mahkemesine başvurma hakları ortadan kaldırılmaktadır. Temsilî demokrasilerde parlamenterlere tanınan ve Anayasa'nın 83'üncü maddesinde ifadesini bulan yasama dokunulmazlığı, bu görevin güven içinde yapılması ve demokratik rejimin işlerliği bakımından vazgeçilmez nitelikte olan bir statüyü ifade etmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; açık bir hukuk kuralıdır, hiç kimse bir fiili işlediği esnada tatbik edilmesi gereken usul kurallarının aleyhindeki bir düzenlemeye tabi tutulamaz. Oysa, bu düzenleme tam da bu hukuk kuralını ihlal etmektedir. Değişiklik teklifi, bu yönleriyle hem mevcut Anayasa'yı hem ceza yargılamasının temel prensiplerini hem de hukukun evrensel değerlerini ayaklar altına almaktadır.
Değerli milletvekilleri, milletvekillerine gerek evrensel ölçekte gerekse ulusal anayasalarda düzenlenen özel bir koruma ve bağışıklık sağlamak demokratik parlamenter rejimlerin önemli bir geleneğidir. Bu koruma, genel olarak ifade özgürlüğünü, bir diğer adıyla kürsü dokunulmazlığını içermekte ve değişen derecelerde hukuki veya cezai yargılamalara karşı bağışıklığı da kapsamaktadır.
Demokrasi mücadelesinin önemli bir kazanımı olan bu prensip, Venedik Komisyonunun 1996 tarihli "Yasama Bağışıklığı Rejimi" hakkındaki raporunda da belirtildiği gibi, parlamentonun bir kurum olarak kolektif biçimde korunmasına hizmet ederken, parlamento üyelerine de yürütme, yasama veya parlamento çoğunluğuna karşı bireysel koruma sağlamaktadır.
Değerli milletvekilleri, kendilerini o makama getiren halkın temsilcileri olarak milletvekilleri, azınlıktaki fikirlere sahip olsalar bile halkın egemenliğini ifade ederler. Halkın iradesine saygı ise çoğulcu demokrasi prensibinin merkezi konumundadır. Dolayısıyla, yasama dokunulmazlığının gerçek işlevi, ortak iradenin ifade edilmesi ve vatandaşların seçtiği şekliyle parlamento kompozisyonunun korunmasıdır.
Değerli milletvekilleri, hatırlayacağınız üzere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2009 Atilla Kart kararında, Büyük Daire, dokunulmazlığın parlamento üyesinin menfaatleri için sağlanan kişisel bir ayrıcalık olmadığını, aksine, parlamento üyesinin statüsüyle bağlantılı bir ayrıcalık olduğunu ve bu nedenle, dokunulmazlıktan yararlanan kişinin bu haktan feragat dahi edemeyeceğini belirtmiştir.
Değerli milletvekilleri, dokunulmazlıklar sorunu, Türkiye'nin yakın tarihinde hukuksal ve siyasal olarak mahkûm edilmiş bir konudur. Hepimizin hafızalarında tazeliğini koruyan 1994'te DEP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılıp tutuklanmaları süreci, Türkiye demokrasi tarihinin önemli kırılma ve travma yaratan noktalarından birisidir. Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerinin AİHM'e yaptıkları başvuru neticesinde, AİHM, siyasi gerekçelerle dokunulmazlıkların kaldırılmasının, vekillik görevlerini yürütmek ve seçilmiş olma hakkının özüyle bağdaşmadığı ve kendilerini milletvekili olarak seçmiş olan halkın egemenlik yetkisine aykırı olduğu gerekçesiyle ihlal kararı vermiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; halkın oylarıyla seçilmiş insanların, Meclis çoğunluğunca benimsenmeyen siyasi düşünceleri nedeniyle dokunulmazlıklarının kaldırılması, soruşturma ve kovuşturmaya maruz bırakılmaları, çoğulcu demokrasi ilkeleri bakımından kabul edilemezdir.
Savaşın durması, demokratik bir cumhuriyetin inşası ve barış adına bu düzenlemeye "hayır" diyeceğimizi belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)