Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 90 |
Tarih: | 17.05.2016 |
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin tümü üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin genel gerekçesinde kısaca şöyle belirtilmektedir: Milletvekillerini keyfî ve asılsız ceza kovuşturmalarından ve tutuklamalardan korumak suretiyle, Parlamento çalışmalarının güvenliğini sağlamak amaçlanmaktadır. Yasama dokunulmazlığı, gerçekte, bundan yararlanan milletvekilinin kişisel yararı için değil, kamu yararı için benimsenmiş bir kurumdur. Bu sebeple, bu dokunulmazlık milletvekiline mutlak manada bir dokunulmazlık vermediği gibi, sadece milletvekilliği dönemini kapsamaktadır. Yine, bu süre içinde zaman aşımı işlememekte, delillerin toplanması ve soruşturma işlemleri de devam etmektedir.
Yasama dokunulmazlığı bir hukuki müessese olarak benimsenirken beraberinde dokunulmazlığın kaldırılması usulüne de hukukumuzda yer verilmiştir. Türkiye uygulamasında, özellikle kamuoyunda uyandıracağı etki de dikkate alınarak milletvekili dokunulmazlığı, daha doğru ifadeyle milletvekilinin soruşturulması ve yargılanmasına izin verilmesi kabul edilmektedir. Bu yönde daha önce de uygulamalar bulunmaktadır.
Türkiye tarihinin en büyük ve en kapsamlı terörle mücadelesi yürütülürken bazı milletvekillerinin seçilmeden önce ya da seçildikten sonra yapmış oldukları teröre manevi ve moral destek manasındaki açıklamaları, bazı milletvekillerinin teröre ve teröristlere fiilî manada destek ve yardımları, bazı milletvekillerinin ise şiddet çağrıları kamuoyunda büyük infial meydana getirmiştir. Türkiye kamuoyu, milletvekillerinden, her şeyden önce, terörü ve teröristi destekleyen, şiddete çağrı yapan milletvekillerinin milletvekili dokunulmazlığını istismar ettiğini düşünmekte, bu tür fiilleri olanların yargılanmasına Meclis tarafından izin verilmesini talep etmektedir. Böyle bir talep karşısında da Meclisimizin sessiz kalması düşünülemez. Nitekim, birçok milletvekili, siyasi partilerin yöneticileri dokunulmazlık dosyalarının ele alınmasını ve dokunulmazlık dosyalarının kaldırılmasını talep etmişlerdir. Dokunulmazlık dosyalarının ele alınması ve dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki talep, terör ve şiddetle ilişkili olarak gündeme gelmiş ise de hem bu türden dosyaları bulunan siyasetçiler hem de başka dosyaları bulunan siyasetçiler tarafından mevcut bütün dokunulmazlık dosyalarının kaldırılması yönünde talepler dile getirilmiştir.
Anayasa ve İç Tüzük'te dokunulmazlığın kaldırılmasına dair süreç ayrıntılı olarak düzenlenmiş ve bunun belli süreler içinde de sonuçlandırılması öngörülmüştür. Buna göre, kısaca, Karma Komisyonun toplanması, hazırlık komisyonunun oluşturulması, hazırlanan raporun Karma Komisyonda değerlendirilip karara bağlanması ve Genel Kurulda her bir fezlekenin ayrı ayrı ve birden fazla kişi ihtiva eden fezlekelerde de her bir kişinin durumunun ayrı ayrı görüşülüp konuşulması ve oylanması gerekmektedir.
Böyle bir çalışmanın pratik olarak süreç açısından hem Meclisimizi kilitleyeceği hem de çalışmayı engelleyeceği çok açıktır. Genel Kurulun çalışmalarının sadece dokunulmazlık üzerinde yoğunlaşmış olması da ne mantıken ne de hukuken kabul edilebilir bir durum değildir. Dokunulmazlık dosyalarının -başta terörle ilişkili olmak üzere- tamamının kaldırılması, aynı zamanda Millet Meclisi çalışmalarının tıkanmasına fırsat verilmemesi de dikkate alındığında, Anayasa'mızda yapılacak geçici bir madde değişikliği suretiyle bütün dokunulmazlık dosyalarının kaldırılmış olması uzun süre almayacak, Meclis çalışmalarını da tıkamayacaktır. Dokunulmazlık dosyalarının başta terörle ilişkili olanları olmak üzere tamamının kaldırılması ve aynı zamanda, Millet Meclisi çalışmalarının tıkanmasına da fırsat verilmeyerek Anayasa'ya geçici bir madde eklenmesi suretiyle, daha önce haklarında fezleke olan milletvekilleri hakkında da dokunulmazlık kaldırılmış olacak, bu süreç uzun bir süreç de olmayacaktır.
Anayasa değişiklik teklifi, terörle mücadele konusundaki yoğun bir kamuoyu beklentisini karşılamak, bu amacın gerçekleştirilmesini gölgeleyecek spekülasyon ve istismarların önüne geçilmek, dokunulmazlık konusunda bir adım atarken Meclis çalışmalarının da tıkanmasının önüne geçmek düşüncesiyle hazırlanmış ve sunulmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilkesel olarak dokunulmazlıklar korunmaktadır. Yani, Anayasa'mızdaki dokunulmazlık aynen devam etmektedir. Sadece, bu süreç bir defaya mahsus olarak uygulanmaktadır ve belli bir dönemde Meclisimize gelen fezlekeleri içermektedir. İzlenen yöntem doğru bir yöntem olup doğru bir yasal düzenlemedir.
Değerli milletvekilleri, dokunulmazlık bir zırh değildir. Hiç kimse dokunulmazlık zırhına sığınarak suç işleyemez. Hiç kimse dokunulmazlığa sığınarak teröre destek veremez, teröristlere lojistik sağlayamaz, silah taşıyamaz, masum insanları katleden teröristleri kutsayamaz. Teröre destek verenlerse bunun hesabını da mutlaka vereceklerdir. Gerek silah taşıyanlar, lojistik destek verenler gerekse teröristi kutsayanlar, masum insanları öldüren teröristleri kutsayanlar, yaptıkları çağrılar ve tahriklerle 52 vatandaşımızı ve Yasin Börü'yü katledenler bunun hesabını da hukuk önünde mutlaka vereceklerdir.
Değerli milletvekilleri, pandomime gerek yok. Gerek CHP gerekse HDP, daha önce söylediklerinde samimi olup olmadıklarında burada test edileceklerdir. Bugün burada, kimin samimi olup olmadığını da göreceğiz. Daha önce "Dokunulmazlıklar kalksın." diye basın açıklaması yapanlar, dilekçeyle başvuranlar bugün neden çark ediyor? Bunun da nedenini burada açıklamalıdırlar.
Yine, dokunulmazlıkların kalkması konusunda, teröre karşı duranlar ya da teröriste destek verenleri eleştirenler, bugün ise "ama", "fakat", "lakin"li cümlelerle ne yapmaya çalışmaktadırlar? Tüm halkımız ve Parlamentomuz da bunu görmektedir.
Yine, muhalefet tarafından AK PARTİ üzerinde oluşturulan bir algı ve sürekli, kamuoyu nezdinde dokunulmazlıklarla ilgili töhmet altında bırakacak açıklamalar yer almaktadır. Biz buradan "Hodri meydan!" diyoruz. Evet, bu algı operasyonuna karşı, AK PARTİ'yi töhmet altında bırakmaya çalışanlara karşı buradan "Hodri meydan!" diyoruz. Buyurun, herkesin dokunulmazlığı kalksın, herkes yargılansın, aklansın ve Meclise öyle gelsin.
ALİ ÖZCAN (İstanbul) - Başbakan, bakanlar dâhil mi, Bilal dâhil mi?
ZEKERİYA BİRKAN (Devamla) - Yine, son yıllarda, dokunulmazlıklar üzerinden hem partiler hem milletvekilleri hem de Meclisimiz üzerine büyük bir gölge düşürülmüştür. Bu geçici maddeyle beraber Meclisimiz üzerinden bu gölge de kalkacaktır ve umarım ki bu maddeyle beraber yargılanıp aklanacak olan milletvekilleri bundan sonra da çalışmalarına devam edecektir.
Şahsım adına görüşlerimi belirttim. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)