GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi Arasında Türkiyede Bir Ülke Ofisi Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:88
Tarih:11.05.2016

ZÜLFİKAR İNÖNÜ TÜMER (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin her yanını kan gölüne çeviren, anaları, babaları, çocukları ağlatan, kardeşi kardeşe düşüren sosyolojik buhranın son bulmasını ümit ediyorum. Temmuz ayından bu yana 36 güvenlik görevlisiyle Türkiye'nin en çok şehidini veren Adana'nın milletvekili olarak tüm şehitlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar, Türkiye'ye başsağlığı diliyorum. Ailelerin acısını bir kez daha derin bir üzüntüyle paylaşıyorum.

Bildiğiniz üzere, bu hafta Engelliler Haftası. Türkiye'nin yüzde 22'sini oluşturan engellilerimiz, maalesef, istihdam ve engelsiz yaşam alanları konusunda büyük zorluklar yaşamaktadır. Çoğu engellilerimiz geçindirmekle yükümlü olduğu ailelerine bakabilmek adına asgari ücret seviyesinde dahi iş bulamazken birçoğu da açlığa, sefalete mahkûm yaşamaktadır. Türkiye'nin hemen her yerinde kaldırımda dahi yürüyecek alan bulamayan, belediye ve özel halk otobüslerinde seyahatte engelle ve kimi zaman hakarete maruz kalarak yaşamını idame ettirmeye çalışan engellilerimizi Türkiye'ye yakışır bir yaşam standardına ulaştırmak zorundayız.

Değerli milletvekilleri, Adana'daki işsizlik TÜİK verilerine göre yüzde 13,2 olsa da gerçekte bu oran yüzde 20 seviyelerindedir. Özellikle, genç işsizlerin çokluğu, geleceğe güvenle bakmalarını engellemekte ve gençlerimizi umutsuzluğa sevk etmektedir. Adana, rekabet etmede, teşviklerden yararlanmada ve istihdamda çok ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Gelişmişlik düzeyi nedeniyle teşvik kapsamında yer alamamış, bu yüzden diğer sanayi sektörlerindeki yatırımlar çevre illere kaymıştır. Sanayide yatırım ivmesi teşvikler nedeniyle düşmüştür. Geçmişte tarım ve sanayinin beşiği sayılan Adana yoğun göç almış, fabrikaların birer birer kapanması, tarım sektörünün gerilemesi nedeniyle işsizlik oranı gün geçtikçe artmıştır. Bu gerçeklik, teşvik sisteminde artık işsizlik oranlarının önemli bir kıstas hâline getirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Türkiye'nin hemen her yanına yayılmış olan Suriyeli sığınmacı sorunu Adana'da da yoğun olarak yaşanmaktadır. Adana'daki kampta 14 bin nüfus olmasına karşın kentin içine dağılmış sığınmacı sayısı ise bilinmemektedir. Sığınmacıların barınma, gıda, eğitim, ikamet, sağlık gibi hizmetlerde daha çok yardıma ihtiyaç duydukları kuşkusuzdur. Ancak, işsizlikle kıvranan Adana'da Suriyeli sığınmacıların ucuz iş gücü, kayıtsız çalışma serbestisi ve vergi muafiyetlerinden dolayı gelişigüzel açtıkları iş yerleri haksız rekabeti körüklediği gibi istihdama da bir darbe daha vurmaktadır.

Sayın milletvekilleri, Orta Doğu'daki kan ve gözyaşıyla birlikte Rusya krizi öncelikli olarak Adana'ya ve Çukurova bölgesine büyük zarar vermektedir. Adana için son derece önem taşıyan ancak 2007'den bu yana kamulaştırmalarda çıkan sorunlar nedeniyle yatırıma açılamayan Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'nde yer alması gereken rafineri, petrokimya tesisleri, petrol ve doğal gaz depolama tesisleri, liman ve tersane projelerinin de bir an önce hayata geçirilmesinin sadece bölge insanı için değil, ülke ekonomisi için de lokomotif güç olacağı unutulmamalıdır.

Değerli arkadaşlar, tarımın başkenti olarak anılan Adana'da tarım sektörü de kan kaybetmeye devam etmektedir. Orta Doğu ve Rusya krizi yaş meyve, sebze ve narenciye ihracatını baltalamış, üretici alın terinin karşılığını alamaz hâle gelmiştir. Hasadın yoğun olarak gerçekleştirileceği eylül, ekim, kasım ve aralık ayları ise çiftçi için tam anlamıyla kâbusun habercisidir.

Geçtiğimiz günlerde Adana'dan Türkiye'ye yayılan patates ve soğan üreticilerinin feryadı ise hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. Ürününü değerinin çok altında satmak zorunda kalan üreticiler, hak arama mücadelesinde yaka paça gözaltına alınmıştır.

Çukurovalı mısır ve buğday üreticisi de Toprak Mahsulleri Ofisinin fiyatı geç açıklaması ve depolama sorunu nedeniyle büyük sorunlar yaşamaktadır. Çukurova'da hasadın yaklaştığı şu günlerde çiftçinin bu yıl da alın terinin heba edilmemesi adına, maliyeti de göz önüne alarak fiyatlar erken açıklanmalıdır.

Çiftçilerimizin Toprak Mahsulleri Ofisinde rahatlıkla ürün satabilmesi için randevu sisteminde düzenlemeler yapılmalı, çiftçimizin ürünlerini depolayabilmesine olanak tanımak adına gelişmiş ülkelerdeki gibi kooperatifçilik sistemine geçilmeli ve lisanslı depoculuğun kooperatifler aracılığıyla gerçekleştirilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)