| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 11.05.2016 |
ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
HDP'nin grup önerisi üzerine söz aldım. Bütün milletvekili arkadaşlarımı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Öneri, özü itibarıyla, sokağa çıkma yasaklarının hukuksuz olduğunu, bunun mağduriyetlere yol açtığını ve bu söz konusu mağduriyetlerin araştırılmasına ilişkin bir araştırma komisyonunun kurulmasını talep ediyor. Öncelikle şunun altını çizmekte fayda var: Bu sözü edilen sokağa çıkma yasağı bir sebep değil, sonuçtur. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, AK PARTİ iktidara geldikten sonra, özellikle 2005'te Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı bir konuşmayla başlayan bir çözüm süreci vardı. Bu süreç, bir kanayan yara hâline gelen Kürt meselesinin kalıcı bir çözüme kavuşturulması ve kardeşlik projesinin tesisiydi. Ne var ki, 2009 yılında başlayan, bir ara iki yıl kesintiye uğrayan, 2011'den sonra da hız kazanan bu süreçte PKK'nın süreci istismar, suistimal edecek her türlü argümanı kullandığını ve sahayı bu şekilde terörize ettiğini gördük. Zaman zaman ülkedeki konjonktürel gelişmelerden de aklınca, kendince yararlanmaya çalıştı. PKK daha önce yaptığı bir açıklamada, 2013 yılı 8 Mayısında PKK unsurlarının yurt dışına çıkarılacağını ifade etmişti ancak mayıs sonunda Gezi olayları başlayınca bir anda "Acaba Türkiye'de bir darbe olur mu? Sokak hareketlerinden bir yeni hükûmet çıkar mı? Bir bunu bekleyelim, ona göre hareket edelim." tavrı içerisine girdiler. Hani burada da sıkça darbeden söz ediyorlar ya, kulaklarına küpe olsun diye hatırlatayım. Ve sonuçta, 2013 yılı Eylül, Ekim ayında PKK, unsurlarını yurt dışına çıkarma ve silahları bırakma talebinden vazgeçtiğini açıkladı. Daha sonra 2014 yılında Kobani bahanesiyle, Selahattin Demirtaş'ın açıklamasıyla Türkiye'yi terörize ettiler, 50'nin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetti. Aslında o günün şartları içerisinde HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cinayete teşvikten yargı önüne çıkarılması ve mutlaka hesap vermesi gerekirdi. Ne var ki o ölümlerde parmağı olan, eli olan Selahattin Demirtaş bir demokrasi kahramanıymış gibi ortalıklarda dolaşmaya...
FERHAT ENCU (Şırnak) - Siz de Roboski'nin hesabını verin, sonra konuşun. Roboski'nin hesabını verin!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - ...onun askerliğini yapan, işte böyle milletvekilleri de PKK'nın sözcüsü gibi burada hareket etmeye devam ediyor.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Ne alakası var şimdi?
FERHAT ENCU (Şırnak) - Roboski'nin hesabını verin!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bir şey söyleyeyim, ben sizleri dinledim, sizler de dinleyeceksiniz.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Dinlemeyeceğiz seni!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Ama, bu konuşmanın sonunda hepinizi tıpış tıpış buraya getireceğim.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Ne yapacaksınız? Ne yapacaksınız?
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Konuşacaksınız, konuşacaksınız. Size de CHP'ye de burada söz hakkı vereceğim, onu söyleyeyim.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - CHP'ye laf atmaya hakkın yok.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Ne yapacaksınız?
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Geleceksiniz, geleceksiniz.
BAŞKAN - Söz hakkını ben vereceğim Sayın Tayyar, siz değil.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Şimdi, şunu söyleyeyim...
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Buraya polemik yapmaya mı geldiniz?
LEZGİN BOTAN (Van) - O senin haddine değil.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Yavaş, sakin olun, yavaş yavaş.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Tıpış tıpış giderken polemik yapmaya mı geldiniz oraya?
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Şimdi, bakın, burada az önce HDP'nin sözcüsü de konuştu. "Efendim, ne oldu, ne arıyorsunuz, kalem mi arıyorsunuz, daktilo mu arıyorsunuz?" diye aklınca biraz müstehzi bir edayla burada bir konuşma yaptı. Ben orada ne arandığını, daktilo mu arandığını, kalem mi arandığını anlatayım size.
LEZGİN BOTAN (Van) - Ayakkabı kutularını konuş sen.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bakın, şu anda, Silvan'da, Varto'da, Derik'te, Dargeçit'te, Bağlar'da, Sur'da, Cizre'de, Silopi'de, İdil'de, Yüksekova'da, Nusaybin ve Şırnak merkezinde şu ana kadar 3.318 çukur ve barikat ortadan kaldırıldı. Ne olmuş?
FERHAT ENCU (Şırnak) - Kaç evi yıktınız?
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Not alın, not alın. Sen de not al, sen de not al, özellikle sen not al, özellikle sen not al.
BAŞKAN - Sayın Tayyar...
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - 3.318 çukur ve barikat kaldırıldı, 5.120 bomba düzeneği imha edildi.
Sen iyi bilirsin, bak, sen iyi bilirsin.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Siz gidip saydınız mı orada? Sayın Tayyar, gidip saydınız mı?
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - 5.120 bomba düzeneği imha edildi.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Bu ne demek?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Onu siz daha iyi bilirsiniz, daha iyi.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Sonra ele geçen malzemeleri anlatacağım size.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Siz daha iyi bilirsiniz, siz daha iyi bilirsiniz.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Hani, daktilo mu, kalem mi vesaire mi, bunları daha iyi anlayın diye.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Tabii, tabii!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bize ders verenlere bakın, sırtını PKK'ya yaslamış, iradesini Kandil'e devretmiş, onların listesinden milletvekili seçilmiş olanlar bize burada ahkâm kesiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
FERHAT ENCU (Şırnak) - Hamasi şeyleri bırak, gerçeği konuş gerçeği; gerçekleri söyle, gerçekleri.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Artık bu cümleleri söylemekten vazgeçin, en iyisi bir kâğıda yazın, sabitlenmiş "tweet" olarak atın her tarafa.
FERHAT ENCU (Şırnak) - Hep aynı cümleleri bir daha söylüyorsunuz. Ne değişti? Elinize ne geçti?
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Farklı cümle üretemiyorlar ki.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bakın, ele geçen malzemeleri...
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Öyle elini kaldırma, elini kaldırma öyle.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Dur, size sıra gelecek. Siz de rahat olun, yavaş olun, gelecek sıra, yavaş olun.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Gelsin bakalım sıra ya, bekliyoruz.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - 1.920 silah, 929'u uzun namlulu ve ağır -bunların markalarını isterseniz size de veririm, vermeme de gerek yok, zaten arkadaşlarınız bunları çok iyi biliyor- 3 adet havan...
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Gerek yok, gerek yok. Sen o tarafa anlat, o tarafa, onlar bilmiyorlardır, kendi tarafına anlat.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - ...95 adet roketatar, 1.297 adet roketatar mermisi, 1.834 adet el yapımı patlayıcı, 1.073 adet el bombası, 305.410 adet mühimmat...
LEZGİN BOTAN (Van) - Hepsini IŞİD'e gönderirsiniz, IŞİD'e.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - ...28.816 kilogram patlayıcı yapımında kullanılan malzeme ele geçirildi.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Polis şefi konuşuyor, polis şefi; milletvekili değil, polis şefi konuşuyor.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Ve o tarihte, bu olaylar başlamadan önce, sizin de çok değer verdiğiniz, saygı duyduğunuz, milletvekili aday listesi belirlenirken kulis yapmak için aradığınız, etrafından lobi yaptığınız Cemil Bayık'ın o zaman şöyle bir konuşması olmuştu, dedi ki... 20 Temmuz 2015, henüz daha bu çözüm süreciyle ilgili tartışmaların başlamadığı bir süreçte, PKK'nın yayın organlarından bir televizyona konuşuyor Cemil Bayık, diyor ki: "Halkımız meşru savunma örgütlenmesini ve bilincini geliştirmeli. Bu sadece askerî güçlerin büyütülmesi temelinde değil, halk olarak meşru savunmasını geliştirmeli, tüm halkımız silah almalı, bu temelde kendini eğitmeli ve örgütlemeli." Devam ediyor Cemil Bayık, diyor ki: "Bu sömürgeci tüm güçlerin her türlü saldırısına karşı köylerde, kentlerde, mahallelerde yer altı sistemi tüneller, mevzi sistemi geliştirilmeli. Köyünü, kentini, mahallelerini terk etmemeli, yaşam olacaksa da kendi topraklarında, ölüm olacaksa da kendi topraklarında olmalı."
Cemil Bayık da ona gönül veren sizler de oradaki insanların hayatını ciddiye almıyor olabilirsiniz. Eğer alsaydınız 12-13 yaşında dağlarda cinsel tacize uğrayan o kız çocuklarının hesabını sorardınız PKK'dan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LEZGİN BOTAN (Van) - Siz Kilis'ten haber verin, Kilis'ten. Kilis'ten haber versene, Kilis'ten. Kilis'teki insanları her gün IŞİD'e öldürtüyorsunuz. Oradan haber ver.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - 14-15 yaşında dağlara çıkarılan ve taciz edilen o Kürt çocuklarının hesabını sorardınız.
LEZGİN BOTAN (Van) - IŞİD'den haber ver. Kilis'ten haber ver, Kilis, Kilis. Sen Kilis'ten haber ver, konuşma.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Orada, yine, tacize uğrayan, Duran Kalkan'ın kolunun altında poz veren o kız çocuklarının tacizini sorardınız ama sizin böyle bir derdiniz yok ki, böyle bir derdiniz yok.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Gidin sorun, gidin sorun. Yollar açık, gidin sorun.
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Tacizcinin kim olduğu bellidir.
LEZGİN BOTAN (Van) - Ensar Vakfından haber ver sen, Ensar, Ensar.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Haindir diye, köstebektir diye veya farklı yaftalarla PKK içeresinde infaz edilmiş 5 bin Kürt gencinin hesabını sorardınız.
LEZGİN BOTAN (Van) - Sen de Ensar'ın bir parçasısın.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Soramazsınız çünkü sizin zaten Kürtlerin derdiyle bir ilginiz yok ki.
LEZGİN BOTAN (Van) - Sen IŞİD'den haber ver, Kilis'ten haber ver, konuşma.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bakın, PKK'nın Kürtlerle bir derdi yok ama Kürtlerin PKK'yla bir derdi var ve buradan da size hesabını sordu. Şimdi burada bir milletvekili kalkmış diyor ki: "Sizin ne işiniz var Hakkâri'de?" Hakkâri bu vatanın toprağıdır. Bu vatanı size böldürtmeyeceğiz. Size o zaman söyledik, şimdi buradan tekrar edeyim, hendekleri kazarken de ifade ettik: Ya silahları gömersiniz, ya silahlarınızla gömülürsünüz. Bunu çok iyi bilin, bunu çok iyi bilin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Çok büyük tehdit yaptınız!
FERHAT ENCU (Şırnak) - Kaç yıldır aynı tehdit, aynı taktik, aynı sözler, geldiğimiz nokta ne?
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Orada kahraman Mehmetçik'imiz, polisimiz bir mücadele veriyor. Biz onlarla birlikte olmaktan, onlara destek vermekten de gurur duyuyoruz.
LEZGİN BOTAN (Van) - Senin kahramanın IŞİD, IŞİD.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Biz sırtımızı bu devletin asli ve meşru güçlerine yaslıyoruz, sizler gibi terör örgütlerine sırtımızı yaslamıyoruz. Bunun da inşallah yakında hesabını vereceksiniz, yakında hesabını vereceksiniz.
LEZGİN BOTAN (Van) - Sen Kilis'ten haber versene.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin daha önce efelik yapıyordunuz ama bu ciddiye binmeye başladığı andan itibaren bir anda burada sloganlar atmaya başladınız, Genel Kurulu, komisyon salonunu terörize etmeye başladınız.
LEZGİN BOTAN (Van) - 2 bin tır silahı gönder IŞİD'e, Türkiye'yi, Kilis'i, Ankara'nın her yerini bombalat, ondan sonra çık oradan konuş.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Ama ne yaparsanız yapın nafile, yargı önünde inşallah hesap vereceksiniz.
Şimdi burada çıkan konuşmacılar asıl gündem konusu olan meseleyle ilgili görüşlerini ifade etmek yerine, son siyasi tartışma konusu üzerinden akıllarınca bir siyasi rant devşirmeye çalışıyor. Efendim, AK PARTİ'de ne olmuş? Darbe olmuş. Ee, bunu kim söylüyor? Yani, bir porno videosundan üremiş bir genel başkanın askerleri söylüyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Yuh, yuh!
SERKAN TOPAL (Hatay) - Yuh!
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Ayıp be, yazıklar olsun sana ya, yazıklar olsun!
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Yuh sana, yuh!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Susun... Susun...
BAŞKAN - Sayın Tayyar, sizi temiz bir dille konuşmaya davet ediyorum. Bir genel başkana bu şekilde hitap etmeniz doğru değil.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - O tarihte...
SERKAN TOPAL (Hatay) - Terbiyesizlik yapamazsın!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Terbiyesizlik yapma! Otur yerine, ahlaksız, otur!
SERKAN TOPAL (Hatay) - Sizsiniz terbiyesiz! Terbiyesizlik yapamazsınız! Terbiyesiz sensin! Ahlaksız sensin!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - O tarihte Star Gazetesinin yazarıydım...
SERKAN TOPAL (Hatay) - Terbiyesiz sensin. Öyle değil misiniz?
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Terbiyesizlik yapma lan, ahlaksız herif.
BAŞKAN - Sayın Tayyar, lütfen, "ahlaksız" kelimesini de kullandınız.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sözünü geri al sözünü!
SERKAN TOPAL (Hatay) - Ahlaksız sensin.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Ahlaksız herif, bak, dağıtırım seni orada, ahlaksızlık yapma!
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Lafını bil, bak, bir şey söyleyeyim sana, lafını bil, lafını bil.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Terbiyesiz sensin!
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sözünü geri al sözünü!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Şimdi, o tarihte Deniz Baykal'a "diren" diye bağırdım.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sözünü geri al!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - "Diren" diye yazdım o tarihte Baykal'a bu komploya karşı. Peki, siz ne yaptınız?
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sözünü geri al!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Baykal'ı arkadan hançerlediniz, arkadan. Siz CHP içindeki darbeye direnmediniz, şimdi kalkıyorsunuz bunu konuşuyorsunuz.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Terbiyesiz herif.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sözünü geri al!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Susun!
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Vay kepaze herif, yazıklar olsun be!
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Eğer siz parti içi demokrasiyi önemseseniz, eğer bu konuda zerre kadar kaygınız olsaydı, Deniz Baykal'a...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Süreniz bitti Sayın Tayyar.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Terbiyesiz herif, ahlaksız sensin.
ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Lan, ne diyorsun oğlum sen lan, ne diyorsun sen! Otur oturduğun yerde.