GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Belçika Fransız Toplumu Hükümeti, Valonya Hükümeti ve Brüksel-Başkent Bölgesi Fransız Toplumu Komisyonu Heyeti Arasında Kültür, Eğitim ve Bilimsel Araştırma Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:87
Tarih:10.05.2016

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin içinde bulunduğu durum ne yazık ki ortada. Ülke yangın yerine dönmüş; bir yanda terör belası, bir yanda yurttaşlarımızın sıkıntıları. Esnaf, çiftçi, emekli, işçi, her kesimden yurttaşımız sıkıntılı. Ama halka dokunabilseydiniz onların sıkıntılarını anlardınız. Sizden bir şey beklemiyoruz zaten.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Bunu CHP mi söylüyor? CHP mi söylüyor bunu?

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Emeklilikte yaşa takılanlar 3 Mayısta Dikmen Kapısı'nda eylem yaptılar haklarını alabilmek için ama ne oldu? Sayın Bakan burada dedi ki: "Batı'da da böyle. Ben de emeklilikte yaşa takıldım. Veremeyiz onların haklarını."

Atanamayan öğretmenler, atanamayan sağlıkçılar, her gün birçok öğretmen ve sağlıkçı arıyor "Ne zaman atanacağız? Biz o kadar yıl dirsek çürüttük, ne olacak bizim hâlimiz?" diye.

Kapanan belediyeler kapanmadan önce "Hizmet konusunda bize dua edeceksiniz." dediniz. Şimdi o belediyelerde yaşayan yurttaşlar dua değil beddua ediyor size çünkü yeterli hizmeti alamıyorlar.

Bakın, seçim bölgem Afyonkarahisar. Sayın Bakanımız, Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu da Afyonkarahisarlıdır. "Köyleri hizmete boğduk, hizmet edecek köy bulamıyoruz." dedi katıldığı bir programda. İsterseniz ben o köyleri sayayım, hizmet alamayan köyleri:

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Say bakayım.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Bakın, bu su Alanyurt köyünde; klorlu falan değil, normal, musluktan akan su, içme suyu, vatandaşa reva gördüğünüz su. Ve bu suyu içmek zorunda Alanyurt'taki yurttaşlarımız. Bu klorlu olmayan, bulanık, görünümünden dahi tiksindiğiniz suyu hak, reva gördünüz. Acaba diyorum, Cumhuriyet Halk Partisi 1'inci çıktığı için ceza olarak mı bu suyu reva görüyorsunuz?

Afyon Şeker Fabrikası bir ilke imza attı, günde iki saat fazladan işçi çalıştırıyor. Neden biliyor musunuz? Fabrikaları kapanmasın diye, sırf özelleşmesin diye, ekmek kapımız elden gitmesin diye oradaki işçiler hayatlarından, yaşamlarından fedakârlık edip günlük iki saat fazla mesai yapıyorlar, hafta tatili yapmadan çalışıyorlar. Ve orada yirmi-yirmi beş yıldır geçici işçi olarak çalışan işçilerimiz var, onlara kadro vermiyorsunuz, neden? Yirmi-yirmi beş yıl, her yıl beş ay yirmi dokuz gün çalışıyor, altı ay işsiz kalıyor; bu hak mıdır, reva mıdır? Emeklilik hakkı yok, kıdem tazminatı yok, ihbar tazminatı yok. Bir yanda, kalifiye eleman sıkıntısı, eleman eksikliği, öbür tarafta geçici işçi olarak çalıştırdığınız işçiler. Onlardan haberiniz var mı sizin? Onların sıkıntılarını dinliyor musunuz?

Ve biraz önce söylediğim Alanyurt köyü, İscehisar ilçesinde, Eskişehir'le arasında bir yol var yıllardır yapılamayan ve sizin yetkiliniz tarafından "E, siz AKP'ye oy vermiyorsunuz, neden yapalım?" denilen bir yol. Bu yolu neden yapmıyorsunuz? Ne zaman yapılacak, doğrusu merak ediyorum.

Bakın, Sandıklı ilçemizde Yunus Emre Mahallesi, buradaki elektrik direkleri. Her gün yangın tehlikesiyle yaşıyor vatandaşlar burada. Bu ağaçlara değiyor bu elektrik telleri ve elektrik kesintisi olduğunda, beş gün, on gün elektrik verilmiyor bu mahalleye. Sandıklı'nın göbeği, öyle köye möye gitmeye gerek yok, elektriksiz yaşıyorlar ve bu teller bu ağaçlara değdiğinde, elektrikten dolayı, her an yangın tehlikesi var, çarpılma tehlikesi var. Defalarca şikâyet etmişler, defalarca ihbarda bulunmuşlar ve sizin milletvekili adaylarınız her seçim dönemi "Bu sorunu çözeceğiz." diye oy isteyip bir daha uğramaz hâle gelmiş. Acaba buradaki elektrik sıkıntısı ne zaman çözülecek?

Afyonkarahisar ili Dinar ilçemiz var, orada Yeşilhüyük köyü Afyon Milletvekili Sayın Ali Özkaya ziyaret etmiş ve demiş ki: "2015 yılı Mayıs ayında en geç, burada ilkokulu açacağız." 2016 yılı Mayıs ayı, "İlkokul açacağız." dediğiniz yerde yeller esiyor. Acaba gerçekten ilkokul açılacak mı, merak ediyorum doğrusu. (CHP sıralarından alkışlar) Bu sözün tutulmasını istiyoruz.

Bakın, Yumruca köyü, Sandıklı'da, birinci çıktığımız bir köy. Muhtar çırpınıyor "Köy odası yapacağım." diye, adama doğru dürüst ödenek vermiyorsunuz. Düşünmüyor değilim, acaba Cumhuriyet Halk Partili olduğu için mi muhtarımıza doğru dürüst ödenek verilmiyor diye.

Köylerimizde o kadar çok sıkıntı var ki. Sandıklı Saltık köyü analiz raporu... Arsenikli su içiyor Saltık köyü ve siz diyorsunuz ki: "Bu içme suyunu içeceksiniz."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Bakın, rapor var elimizde, analiz raporu. Arsenikli suyu içmeye mahkûm ettiniz. Ya, Afyon'dan Orman ve Su İşleri Bakanı gönderiyoruz. Ziyaret ettiğim, dolaştığım her iki köyden birinde ya içme suyu ya sulama suyu krizi var. Allah aşkınıza, hizmetiniz bu mu sizin? (CHP sıralarından alkışlar)

Ve son bir şey söylemek istiyorum. Başbakan, seçimlerden önce...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Köksal, pozitif ayrımcılık yapabilirim.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Evet, lütfen Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Seçimlerden önce söz verdiniz, dediniz ki: "Enişteniz Davutoğlu'na oy verin." Şimdi, ben de size soruyorum: Afyon'a ne diyeceksiniz? "Sarayla anlaşamadı, itaat etmedi de kenara getirdik Davutoğlu'nu." mu diyeceksiniz? Merak ediyorum doğrusu. (CHP sıralarından alkışlar)