GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Anneler Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:87
Tarih:10.05.2016

ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Sevgili arkadaşlar, bugün birçok önemli günü arkada bırakmış olan bir gün. 6 Mayıs, 3 fidanın yaşamını yitirişinin yıl dönümüydü.

BAŞKAN - Sayın Sarıhan, sürenizi tekrar başlatacağım.

Sayın milletvekilleri, Genel Kurulda bir uğultu var. Sayın Sarıhan'ı kürsüye davet ettik ve Anneler Günü münasebetiyle bir konuşma yapacak. Hepinizin dinlemesini rica ediyorum.

Sürenizi yeniden başlatıyorum Sayın Sarıhan, buyurunuz.

ŞENAL SARIHAN (Devamla) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, hepinizin bildiğini düşündüğüm bir şiir vardır, Nazım Hikmet'in dizeleri, der ki: "Analardır adam eden adamı/ Aydınlıklardır önümüzde gider./ Sizi de bir ana doğurmadı mı?/ Analara kıymayın efendiler./" ve "Bulutlar adam öldürmesin." diye sürer. Nazım Hikmet'in bu sözleri "ana" sözü geçtiğinde hep usuma düşer ama içinde bulunduğumuz koşullar en çok fiziksel ve duygusal boyutlarıyla anaların ağlamasına, anaların kıyılmasına yol açmaktadır ne yazık ki. Çatışma, ayrımcılık ve nefretin toplumsal yapıyı bozduğu bu şiddet ortamında kaybedilen her can, bir annenin yüreğini dağlamaktadır. Soma'da, Ermenek'te toprak altında kalan her beden, bir annenin yüreğini mezar hâline getirmektedir. Her sene iş cinayetlerine kurban giden ve sayıları binlerle ifade edilen yitik her bir yaşam beraberinde bir ananın ve ileride ana olacak kız çocuğunun yaşamını alıp götürüyor.

Yıllardır faili meçhul olaylarda kaybettiklerinin ve zorla kaybedilenlerin ardından adalet arayışlarında umudu tüketmemek için birbirine sığınanlar, yaşamları sona erdiği hâlde umutları sona ermeyenler hep analar olmakta. Suç işlediğinde çoğunlukla küçücük çocuklarıyla birlikte cezaevlerine kapattığımız, annelikleriyle bir kez daha ceza biçtiğimiz analarımız var. Evde, sokakta, tarlada, okulda, iş yerlerinde psikolojik, fizyolojik, ekonomik her türlü şiddet, taciz ve tecavüzle varlıklarını, yaşam olanaklarını ortadan kaldırdığımız kadınlar. Evet, bizim kadınlarımız, onlar bir anne ya da bir annenin kızı. Anneler Günü'nü bir kapitalizm aracı hâline getirdiğimiz zaman onlara sunduğumuz sevginin, onlara gösterdiğimiz saygının da ne yazık ki çok büyük bir değeri kalmıyor.

Değerli arkadaşlar, biraz sessiz olabilirseniz aslında burada kendisi de bir anne olan, bir kadın arkadaşınızın konuştuğunu hisseder ve biraz daha saygıyla dinleme lütfunda bulunursunuz. Sözlerim hepimizin annelerine gidiyor, sözlerim bütün kadınlarımıza gidiyor. Biz burada onlara aydınlık bir dünyayı yaratmakla sorumlu olan vekilleriz. Hepimizin bir sorumluluğu var. Türkiye'yi barış içinde bırakmak için, Türkiye'yi işi, aşı, canı olan çocuklarla mutlu anneler diyarı yapmak için hepimizin bir sorumluluğu var.

Bakınız, biraz önce, Değerli Başkan Vekilimize beyaz karanfiller sundum. Bu beyaz karanfiller, neden alışkın olduğumuz kırmızı karanfilleri yansıtmıyor da bembeyaz? Çünkü Anneler Günü'nün işareti beyaz karanfillerdir. Yıllarca önce annesi için bu günün yapılmasını, bu günün bir anma günü olmasını, Anneler Günü olmasını isteyen kadın arkadaşımız 400 beyaz karanfil dağıtmıştı. Ben bugün 400 beyaz karanfil dağıtmıyorum ama biraz sonra her grubumuzdan kadın arkadaşlarımıza sunarak bu günü anmış olmak istiyorum. Amacım şudur: Burada biz kadınlar kendi aramızda ve kadınlara saygı duyan arkadaşlarımızın sorumluluğuyla ülkemiz yararına olan; ülkemizin işçi sınıfı, ülkemizin kamu çalışanları, ülkemizin kadınları, gençleri onların yararına olan işler için kolları sıvayabilir, kısır çatışmalardan vazgeçerek hep birlikte bir bütün olmayı, bu büyük vatan anayı sevmeyi, onun için de mücadele etmeyi eğer önümüze alabilirsek bütün yollar hepimiz için açık olacaktır; bu inançtayım ve bunun ancak bugünkü günlerde, içinde yaşadığımız günlerde hem partilerimiz içinde hem yurdumuzda barışın sağlanmasıyla mümkün olduğu inancındayım ve o zaman artık bulutların adam öldürmeyeceği, bulutlardan sevgi yağmurlarının yağacağını umut etmek istiyorum.

Hepinize teşekkür ederim, saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)