| Konu: | İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 05.05.2016 |
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri hiç kuşkusuz ki işsizlik. Bugün milyonlarca yurttaşımız iş bekliyor. On dört yıldır ülkeyi yöneten iktidar ise "Ne iş olsa yaparım." diyen çaresiz insanların sorunlarına kör bakmaya devam ediyor.
Değerli milletvekilleri, bu yasa tasarısı iddia edildiği gibi işsizliğin çözümü olmayacak. Siz bunun adına güvenceli esneklik diyorsunuz ama bu uygulamanın hayattaki karşılığı kesinlikle ve kesinlikle kiralık işçiliktir, kölelik düzeninin yasal hâle getirilmesidir.
Değerli milletvekilleri, bu yasa tasarısıyla diyorsunuz ki: "İş gücü piyasasında yer alan kişilerin istihdam ve gelir güvencesinin sağlanması hedeflenmektedir." Gerçekten buna inanıyor musunuz Sayın Bakan? Madem gelir güvencesi olacak, o zaman sizin VIP torpilli çocuklarınız çalışsın bu işlerde. Hem bu sayede Singapur'da rulet masalarında dirsek çürüten çocuklarınız kötü alışkanlıklarından da kurtulmuş olur hem de alın teri nedir, emek nedir, helal para kazanmak nedir öğrenirler. Kendi çocuklarınıza reva görmediğiniz, göremeyeceğiniz uygulamaları neden bu halkın çocuklarına reva görüyorsunuz?
Değerli milletvekilleri, boşuna bu insanlık dışı uygulamayı savunmaya kalkmayın. Bakın, 11'inci Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül 2009'da bu yasayı "İşçinin emeğinin istismarına, insan onuruna yakışmayan durumların doğmasına yol açabilir." diyerek veto hakkını kullanmıştır. Peki, 2009'dan bugüne ne değişti Sayın Bakan? Ne değişti de istismara yol açacak, insan onuruna yakışmayacak durumlara sebep olabilecek bu uygulamayı yeniden hayata geçirmek için harekete geçtiniz? Görülen o ki bir kez daha halkı kandırmak, yandaşlarınızı kalkındırmak peşindesiniz.
Değerli milletvekilleri, 7 Haziran seçimleri sonrasında bizden rol çalarak taşeron işçiliği kaldıracağınızın sözünü verdiniz, bu konuda çalışmalarınız da var. Ancak, bir yandan "Taşeronluğu kaldıracağım." diyerek halktan oy alıp, diğer taraftan kiralık işçiliği gündeme getirmek ne kadar ahlakidir? Bu hem samimiyetsizliktir hem de vicdansızlıktır. Sizin çocuklarınız rulet masalarında dirsek çürütürken bu halkın çocukları okul sıralarında dirsek çürütüyor, sonrasında da işsiz geziyor. Sizin hangi okulu bitirdiği belli olmayan çocuklarınız trilyonlara "birkaç kuruş" der iken Ahmet emmimin üniversiteyi bitiren oğlu babasından harçlık parasını istemeye utanıp anasının mutfak harçlığını alıyor, sonra da siz kalkıp bu çocuklara kiralık işçiliği dayatıyorsunuz. Ayıptır, günahtır! Bir kez de olsun bu milletin çocukları için adım atın!
Değerli milletvekilleri, kanun tasarısının gerekçesinde kullandığınız süslü sözlerin gerçeği yansıtmadığını aslında sizler de çok iyi biliyorsunuz. Sizler de biliyorsunuz ki bu yasa tasarısı işsizliğin çözümü olmayacağı gibi, çaresiz insanlarımızın insan onuruna yakışmayacak koşullarda çalışmasının da önünü açacaktır.
Değerli milletvekilleri, sonuç olarak, kiralık işçilik ve uzaktan çalışma gibi düzenlemeler iktidarın "İşsizliği azaltacağız, kayıt dışılığı önleyeceğiz." şeklindeki siyasi çıkışlarıyla aslında sermayeye dikensiz gül bahçesi yaratma girişimidir; burada düşünülen kesinlikle ve kesinlikle işçiler değildir.
Değerli milletvekilleri, bu yasa tasarısı iş hukukumuzda çalışan haklarına yönelik önemli gedikler açacaktır. Özel istihdam bürolarının işçi kiralayabilmeleri; işsizlerin istismar edilmesi, işçi simsarlığına yol açılması, iş güvencesinin ortadan kalkması, işçilerin örgütlenme ve toplu pazarlık haklarının ortadan kalkması, grev hakkının ortadan kalkması, iş yerinde aynı işi yapan farklı statüde iki işçi grubunun oluşması, göçmenlerin istismar edilmesi gibi sorunları da beraberinde getirecektir.
Değerli milletvekilleri, lütfen, bir kez de olsun yandaşlarınızı değil de gelin bu halkı düşünün. Hani "milletin adamı" diyerek poster bastırıyorsunuz ya, bir kez olsun, millete küfreden para babaları için değil de bu millet için karar verin. (CHP sıralarından alkışlar) Lütfen, çalışma barışının temeline dinamit koymayın. Lütfen, karar verirken kendi çocuklarınızın insana yakışmayan koşullarda çalışmasını göz önünde bulundurarak bu ülkenin çocukları için de karar verin.
Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)