GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:86
Tarih:05.05.2016

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 170 sıra sayılı İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerinde Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu maddeyle turizm sektöründe çalışan işçilerin çalışma saatlerine ilişkin bir düzenleme öngörülmektedir. Bu vesileyle Türkiye'de çalışma saatlerine dair bazı verilere değinmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de tam zamanlı çalıştırılan bir işçi, bir gün tatil dışında haftanın altı günü çalıştırılmaktadır. Aynı işçi günde ortalama on saat çalıştırılmaktadır. Basit bir hesapla Türkiye'de özel sektörde çalışan bir işçi haftada ortalama altmış saat, yılda ise yaklaşık üç bin saat çalıştırılmaktadır. OECD ülkelerinde ise tam zamanlı çalışan bir işçi haftada yaklaşık kırk, yılda ise yaklaşık iki bin saat çalıştırılmaktadır. Üzerinde her türlü çarpıtma yapılan verilerde gösterilmeyen fiilî verilere göre Türkiyeli bir işçi OECD ülkelerindeki bir işçiye göre yılda bin saat daha fazla çalıştırılmaktadır. Bu rakamlar Türkiye'de işçilerin çalışma saatleri bakımından içerisinde bulundukları vahim ortamı gözler önüne sermektedir.

Değerli milletvekilleri, bu tasarı ilk hâli 2003 yılında düzenlenmiş olan özel istihdam bürolarına şimdi "geçici iş ilişkisi" adı altında artık bizzat işçi istihdam edebilme ve bunlara gereksinim duyan işverenlere işin niteliğine göre dört, sekiz, on iki ay süreyle veya süresiz bir şekilde geçici olarak kiralayabilme yetkisi veriyor. Yani çalışma saatleri, iş güvenceleri, ücretler, emeklilik hakları gibi birçok konuda çalışanların aleyhine sonuçlanacak bir dizi düzenlemeyle karşı karşıyayız.

İşçilerin, emekçilerin, üretenlerin çıkarlarına yönelik saldırıların önemli bir parçası da AKP Hükûmet programında yer alan bu kiralık işçi uygulamasına yönelik kanun tasarısıdır. İşçilerin kazanılmış birçok hakkını gerilere götürecek, kuralsız çalışmayı yaygınlaştıracak, zaten felç edilen sendikalaşmayı tümden engelleyecek, iş cinayetlerini artıracak bu tasarı, emeğe karşı düşmanca bir tutumun ifadesinden başka bir şey değildir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP döneminde Türkiyeli işçiler, en az kazanan, en çok ölen, en örgütsüzleştirilmiş işçiler olmuşlardır. OECD verilerine göre Türkiye'de on üç senede emekçi kesimin millî gelirden aldığı pay yüzde 45'ten yüzde 30'a düşmüştür. Yani, ekonomi, değeri yaratan emekçiler için değil onları sömüren sermaye için büyümüştür. Asgari ücret 1.300 TL iken açlık sınırı 1.390 TL, yoksulluk sınırı ise 4.400 TL'dir.

Değerli milletvekilleri, OECD 2013 verilerine göre sendikal örgütlenme oranı açısından Türkiye, yüzde 4,5'luk oranla listenin sonunda yer almaktadır. AKP'nin hükûmete geldiği 2002 yılında yüzde 9,5 olan sendikalaşma oranı yüzde 4,5'a kadar düşmüştür. Bu veri, AKP döneminde çalışanların örgütlenme haklarının gasbedildiğinin, engellendiğinin açık kanıtıdır.

Değerli milletvekilleri, bu tasarıyla iş güvencesi, istihdam güvencesi, gelir güvencesi ve emeklilik gibi bileşenleri barındıran sosyal ve sendikal güvenceler yok edilmek istenmektedir. Güvenceli çalışmak için sendikal hakların güvence altına alınması, sosyal güvenlik haklarının eksiksiz tanınması, iş yerinde ayrımcılığın engellenmesi, işten çıkarmalara karşı etkin koruma sağlanması ve iş zamanının bölünmesinde işçi iradesinin esas alınması etkin kurallara bağlanmalıdır. Yoksa, yasa hazırlanırken sendikaların görüşleri burada tamamen yok sayılmıştır. Tasarıda, Anayasa ve uluslararası sözleşmeler gözetilmemiştir.

Değerli milletvekilleri, Meclis emekçi halkı temsil etmelidir. Yüzde 85'i yoksulluk sınırının altında yaşayan Türkiye yurttaşlarından oy alarak bu Parlamentoya gelmiş milletvekillerinin, halkın aleyhine, emekçilerin aleyhine sonuçlar doğuracak yasalar yapmaya hakkı yoktur. Bu Meclisin görevi, zengini koruyup halkı daha da fakirleştirmek değildir. Bu temelde, milletvekillerini, halkı daha da yoksullaştıracak bu düzenlemeye karşı çıkmaya davet ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)