| Konu: | İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 04.05.2016 |
MAHMUT KAÇAR (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 170 sıra sayılı İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı hakkında şahsım adına söz almış buluyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Gerek komisyon aşamasında gerekse de alt komisyon aşamasında çok uzun ve farklı değerlendirmelerin olduğu bir yasa tasarısını bugün görüşüyoruz. Bu yasa tasarısıyla, bir yandan işsizliğin önlenmesi, iş gücü esnekliğiyle rekabet gücünün arttırılması ve kayıt dışıyla mücadelenin esas olduğunu ifade etmek istiyorum.
Hepinizin bildiği gibi, işsizlik tüm dünyada en önemli sosyal, ekonomik problemlerden biri. İşsizliği azaltmanın önemli bir boyutunu da istihdam biçimlerinin arttırılması oluşturmaktadır. Özellikle bu bağlamda engelliler, kadınlar, uzun süre işsiz kalanlar ile yeni mezunların iş gücü piyasasına girişlerinin kolaylaştırılması ve bunlara yönelik bir istihdam modeli oluşturulması hiç şüphesiz işsizliğin önlenmesi açısından son derece önemlidir. Ancak, burada önemli olan, geçici iş ilişkisinde sıralamaları net olarak ortaya koymak, yeni istihdam oluştururken, kayıt dışıyla mücadelede mesafe alırken, bu istihdam modellerinde emek sömürüsüne meydan vermeyecek ve çalışanları koruyacak düzenlemelerin yer almasıdır.
Kanunun 1'inci maddesinde, hangi durumlarda geçici iş ilişkisi kurulacağı, süreleri net olarak ortaya konmuş, bu konuda ILO sözleşmeleri ve Avrupa Birliği direktifi esas alınmıştır. Bu uygulama, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, birçok ülkede uzun yıllardır uygulanan ve uygulama sonuçlarına göre de ILO'nun ve Avrupa Birliği direktiflerinin belirlendiği bir modeldir. 2015 yılında yayımlanan Özel İstihdam Büroları Avrupa Konfederasyonu Ekonomik Raporu'na göre, dünyada geçici iş ilişkisi kapsamında çalışan kişi sayısı toplam çalışanların yüzde 1,6'sı, Avrupa Birliğinde ise bu rakam yüzde 1,7. Yani, iddia edildiği gibi, bütün çalışanların geçici iş ilişkisiyle istihdam edileceği yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil. Burada bu ulaşılan yüzde 1,6 ve 1,7'nin de uzun yıllar neticesinde gelinen bir oran olduğunu da özellikle ifade etmek istiyorum.
Burada hangi alanlarda geçici iş ilişkisi kurulacağı da yasada açık bir şekilde ifade edilmiştir. Bunlardan birincisi, doğum, süt izni ve hastalık izinleriyle ilgili geçici iş ilişkisinin kurulabileceğidir. Bilindiği gibi, AK PARTİ iktidarından önce, doğum öncesi iznin üç hafta, doğum sonrası iznin de beş hafta, toplamda sekiz hafta olduğu bir uygulama söz konusuydu. Yapılan yasal düzenlemelerle birlikte, doğum öncesi sekiz hafta, doğum sonrası sekiz hafta, toplamda on altı hafta. Yine, yeni yapılan bir düzenlemeyle, doğum sonrası iznin bitim tarihinden okul çağına kadar, çalışan kadınlara, kısmi süreli çalışma hakkı tanınmıştır. Bunlar da kadının çalışma hayatında daha fazla yer edinmesi, kadınların evlatları ile çalışmaları arasında bir tercihe zorlanmadan çalışma hayatının önündeki engellerin kaldırılması açısından önemli düzenlemelerdir ve AK PARTİ iktidarı döneminde, hepinizin malumu olduğu gibi, hayata geçirildi. Biz, işte, bu yeni düzenlemeyle, gerek doğum öncesi gerekse doğum sonrası ücretli izin dönemlerinde, çalışan kadınların -yeni yapılan düzenlemeyle birlikte- okul çağına kadar kısmi süreli çalışma dönemlerinde oluşan boşluğun özel istihdam büroları üzerinden temin edilmesinin önünü açıyoruz. Aslında burada kadın istihdamından uzak duran, kadın istihdam etmek istemeyen işverenlerin önemli bir gerekçesini de bu yasal düzenlemeyle ellerinden alıp kadın istihdamının önündeki engelleri kaldırıyoruz.
Yine geçici iş ilişkisi kurulabileceğiyle ilgili önemli bir alan da çalışanların askerde olduğu dönemler. Biliyorsunuz, şu anda askerde olan bir çalışanın yerinde bir şekilde birileri çalışıyor ama nasıl çalışıyor? Ya belli süreli bir sözleşmeyle -ki bununla ilgili birçok hukuki problem ortaya çıkıyor- veya kayıt dışı -ki önemli bir kısmı kayıt dışı- olarak çalışıyor. Biz böylece, kayıt dışılığı önlemeye yönelik olarak, fiilî durumda kayıt dışı olan bir durumu yeni yasa tasarısıyla birlikte kayıt içine almayla ilgili önemli düzenlemeler getiriyoruz.
Yine ev hizmetlerinde -ki hepinizin bildiği gibi isteğe bağlı sigortalılıkla devam eden, kayıt dışı olan bu alanda- yine özel istihdam büroları üzerinden bir istihdamı öngörerek hem evde çalışanları iş sağlığı ve güvenliği açısından kanun kapsamı içerisine alıyoruz hem de kayıt içine alma noktasında bir zorunluluk meydana geliyor.
Diğer önemli bir alan mevsimlik tarım işçileri. Aslında bu çok özel bir konu, çok geniş zaman ayırmamız gereken bir konu ve 24'üncü Dönemde bizim başkanlığını yaptığımız araştırma komisyonunda, bütün siyasi partilerin oy birliğiyle kabul ettiği ve raporu ortaya koyduğu bir alan. Mevsimlik tarım işçileri yalnız çalışma hayatını ilgilendiren bir konu değil; aynı zamanda ulaşımla ilgili, barınmayla ilgili, çocukların eğitimi gibi farklı alanları da ilgilendiren genel bir konu. Belki ilerideki dönemlerde bununla ilgili çok daha farklı ve uzun değerlendirmeler yapma imkânımız olur ama bu yasayla, mevsimlik işçilerin özel istihdam büroları üzerinden alınmasını sağlayarak, şu anda kayıt dışı oranının en fazla olduğu, yüzde 95 olduğu mevsimlik tarım işçileri alanlarıyla ilgili önemli bir altyapı hazırlığı yapıyoruz. Burada ileride yapılacak olan yasal düzenlemelerle, yönetmeliklerle de mutlaka bunun tahkim edilerek, mevsimlik tarım işçilerinin ulaşım gibi, barınma gibi diğer alanlardaki sorunlarıyla ilgili de önemli mesafeler almamız gerektiğini özellikle buradan ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bu uygulama, az önce ifade ettiğim gibi, ilk defa Türkiye'de olacak olan bir uygulama değil; Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında uygulanan ve uygulama çıktılarına göre de normların belirlendiği bir uygulama. Ama burada, bütün Avrupa Birliği ülkelerinde, Avrupa Birliği ve Komisyonu direktiflerinde, ILO normlarında üzerinde önemle durulan en önemli konu eşit muamele ilkesi yani bir yerde geçici işçi çalıştırıyorsanız, asıl çalışan, kalıcı çalışan işçi ile temel çalışma koşulları açısından hiçbir farkın gözetilmeyeceği ve eşit muameleye tabi tutulacağıyla ilgili yaklaşımdır. Biz bu yasal düzenlemeleri yaparken özellikle alt komisyonda çok önemli bir değişiklik yapıldı. Bu önemli değişiklik de ILO normlarının, ILO'nun özel istihdam büroları kurulması hakkındaki 181 sayılı Sözleşmesi ile 2008 tarihli Avrupa Birliği direktifinin bu eşit muameleyi içeren ilgili bölümünün aynen, önergeyle yasa içerisine dercedilmiş olmasıdır. Şu anda Genel Kurulun takdirine sunulan yasa tasarısında, Avrupa Birliği direktifi ile ILO'nun ilgili maddesinin yasa metninde olduğu gibi yer aldığı, eşit uygulama ilkesini esas alan düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenlemede, Avrupa Birliği direktifindeki "Geçici işçinin, geçici işçiyi çalıştıran işverenin iş yerindeki çalışma süresince temel çalışma koşulları, bu işçilerin aynı işveren tarafından aynı iş için doğrudan istihdamı hâlinde sağlanacak koşulların altında olamaz." hükmüne yer verilmiştir.
Yine, yapılan değişikliklerle, özel istihdam bürosu kurulurken teminatın 10 katına kadar yükseltilmesi, usule uygun işçi çalıştırılmaması durumunda cezaların yükseltilmesi ve özel istihdam bürosunun faaliyetlerine son vermesi hâlinde teminattan öncelikli olarak işçi alacaklarının ödenmesi hükmü getirilmiştir ve yine bu komisyon çalışmalarında yapılan düzenlemelerle, özellikle çalışanların alacaklarının garanti altına alınması noktasında son derece önemli bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemenin anlamı şudur: Teminatları ciddi anlamda yükseltilen bu sistem içerisinde özel istihdam bürosunun faaliyetine son verilmesi hâlinde işçi alacaklarının devlet alacaklarının önüne alınarak birinci öncelik hâline getirilmiş olmasıdır.
Elbette ki Genel Kurul aşamasında çok önemli katkılarla çalışanların temel çalışma koşullarını düzenlemeye yönelik olarak farklı yaklaşımlar ve düzenlemeler olacağına olan inancımı ifade ediyorum. Yapılan bu düzenlemenin ILO ve Avrupa Birliği normlarına uygun olarak hazırlandığını ifade ediyor, tüm Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)