GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 1 Mayıs İşçi Bayramı'na ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:83
Tarih:02.05.2016

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Dün bütün dünyada emekçiler ve emek dostları alanlardaydı, 1 Mayısı andılar. Adaletsizliklere, hukuksuzluklara ve sömürüye karşı daha örgütlü, daha etkin mücadele sözü verdiler alanlarda. Söz verdiler çünkü insan bedeni üzerinden, çocuk bedeni üzerinden daha çok kâr elde edebilmek adına, sömürü acımasızca hâlâ devam ediyor. Buna karşı mücadele eden emekçiler de ya işten atılarak ya da iş cinayetlerinde katledilerek bedel ödemeye devam ediyorlar. Ancak, onlar yani emekçiler biliyorlar ki bedel ödemeden kazanımlar olmayacaktır, 1 Mayıslar da bedel ödenerek kazanılmıştır.

Değerli milletvekilleri, 1977 1 Mayısı da ödenen en büyük bedellerden biridir. Taksim'de 1 Mayıs 1977'de 36 emekçinin katledilmesi faili meçhul olarak kalmış, iktidarlar bu olayı aydınlatmak yerine Taksim'i emekçilere kapatarak sözde çözüm bulduklarını zannetmişlerdir.

Değerli milletvekilleri, ne zaman ülkeyi yönetenler yasakçı anlayışlardan sıyrılmışlarsa, bu 1 Mayıslarda, olayların olmadığı, halayların çekildiği, barış türkülerinin söylendiği mitingler gerçekleştirilmiştir. Örneğin, 2010 yılındaki 1 Mayısta 500 bin işçi 1 Mayısı Taksim Meydanı'nda kutlamış, kimsenin burnu bile kanamamıştır. Taksim Meydanı'nın işçilere kapatılması kabul edilemez.

Şimdi, "Neden bu ısrar?" diye sorabilirsiniz. Değerli milletvekilleri, bu ısrar, tarihe, insanlığa saygıdan kaynaklanıyor. 1977'de Taksim'de katledilen 36 emekçinin anısının Taksim'de yaşatılması neden yanlış olsun? Soruyorum size: Şehitler Haftası'nı Çanakkale'de niye kutluyoruz? Her yıl binlerce kilometre öteden Yeni Zelandalılar, Avustralyalılar Şafak Ayini için Çanakkale'ye, Anzak Koyu'na niye geliyorlar? 36 canımız 1 Mayıs 1977'de Taksim'de katledildiği için onların anısını yaşatmak hepimizin görevidir. Taksim 1 Mayıs alanıdır, öyle de kalacaktır ve kalmalıdır. Unutmayın, işçilerin Taksim'e çıkarılmamasıyla ilgili yapılan uygulamalar sadece zamanı ileri bir tarihe bırakacaktır çünkü bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz. İşçi sınıfı o meydana en güzel elbiseleriyle ve halaylarla yine çıkacaktır, tarih de buna şahit olacaktır.

Değerli milletvekilleri, bu kürsüden sendikalara da elbette bir çift sözüm olacaktır. 1 Mayıs, işçilerin dayanışmasının en somut simgesidir. Sendika konfederasyonları bu konuda ortaklaşamayacaklarsa ne zaman ortaklaşacaklardır? Bakın, 1 Mayıs 1909 tarihinde Selânik'te Türk, Rum, Yahudi, Bulgar Osmanlı vatandaşı emekçiler bir arada yürüdüler, hatta dört dilde ortak 1 Mayıs bildirisi yayınlayıp işçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal'i söylediler. Ne yazık ki bugünün sendika liderleri bu ruhu taşımıyor. Bu anlayış 19'uncu yüzyılın anlayışının gerisindedir. Bakırköy, Sakarya, Çanakkale'den oluşan parçalı yapı kabul edilemez. Bu durum kimin işine geliyor? Tabii ki, etkisiz sendika isteyenlerin işine geliyor.

Değerli milletvekilleri, sendikalar şunu bilmelidir ki ayrışarak değil birleşerek haklı ve meşru haklar elde edilir. Sendikaların görevi işçileri, emekçileri bir araya getirmek olmalıdır. Unutulmamalıdır ki sendika makamları işçi hakları dâhil demokrasi ve özgürlük mücadelesinden kaçan korkakların makamları değildir, o makamlar iktidarlarla koşulsuz iş birliği yapanların makamları hiç değildir.

Sadece 1 Mayısı bayram ilan etmek yeterli değildir. Başbakan öyle söylemişti. Tarihe baktığımızda Alman diktatörü Adolf Hitler de 1933'te 1 Mayısı tatil ilan etmişti, daha sonra sendikal hak ve özgürlükler kısıtlandı. Peki, ülkemizde 1 Mayıs tatil edilince işçi hakları ne oldu? On dört senede 17 bine yakın işçi iş cinayetlerinde öldürüldü, 50 bin işçi sakat kaldı, binlerce çocuk yetim kaldı. Kamuda taşeron sayısı 2002'de 46 binden 1 milyon 200 bine çıktı. Kuralsız çalışma arttı. İşsiz sayısı 6 milyona, yoksulumuz 22 milyona yükseldi. Bunlar yetmedi, kiralık işçilik düzenlemeleri komisyonlardan geçti. Bu da yetmemiş olacak ki kıdem tazminatı gasbı da sırada.

Değerli milletvekilleri, AKP iktidarının işçiye, emekçiye verdiği bir şey yok. İşsizliği bile siyasi rant hâline getiren bir iktidarla karşı karşıyayız. 1 Mayıs tatil olmuş, hayırlı olsun.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, işçinin, emekçinin haklı ve meşru mücadelesinde, dün olduğu gibi, her zaman ve her yerde yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz.

Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın işçilerin birlik, mücadele ve dayanışması! (CHP sıralarından alkışlar)