| Konu: | Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 27.04.2016 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin bir vicdan sahibi olması gerekir. İçeride insanlar tutuklanmış, beş yıl hapiste yatmış, bir hücrede hayatını geçirmiş, yargılamalar sırasında 7 kişi hayatını kaybetmiş, "Ergenekon'un kasası" demişler, Halk Bankasına 35 bin lira borcu çıktığı öğrenilmiş, bütün insanları damgalamışlar. Bu olaylar olduğu zaman "Bu dava siyasidir." diyen Cumhuriyet Halk Partisine karşı zamanın Başbakanı "Benim ülkemde bu operasyonları yapana da saygınız olsun. Niye durmadan ona vuruyorsunuz?" diyerek sizin az önce bahsettiğiniz Zekeriya Öz'e sahip çıkmış, "Abdestinden şüphesi olmayanın geçmişinden de şüphesi olmaz." diyerek Zekeriya Öz'ü kucaklamış. 27 Nisan e-muhtırasından sonra Bakanlar Kurulu kararıyla bir darbe sevicisi gibi e-darbeyi verdiği, muhtırayı verdiği ifade edilen kişiye Bakanlar Kurulu kararıyla üstün hizmet madalyası vermişler, altına zırhlı aracı çekmişler. Şimdi diyorlar ki: "Cumhuriyet Halk Partisi farklı düşünüyor." Yok, arkadaşlar, siz bu ülkeyi yönetirken bir zaman diyorsunuz ki: "Biz kandırıldık, meğer paralel yapıymış."; bir zaman diyorsunuz ki: "PKK'yla masaya oturan şerefsizdir." Ortaya çıkıyor, namus ve şeref kavramınız altüst oluyor. Daha sonra "Çözüm sürecini buzdolabına attık." diyorsunuz. "Yine PKK bizi aldattı." diyorsunuz. Dolmabahçe mutabakatı yapılıyor, Efkan Ala orada, Mahir Ünal orada, Yalçın Akdoğan orada, herkes orada, herkes el sıkışıyor. Cumhurbaşkanı "Mutabakat yoktur." deyince hepiniz çark ediyorsunuz, kıvırtmanın dik âlâsını sizler yapıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)