| Konu: | Uşak'ın sorunları ile terör olaylarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 27.04.2016 |
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Başkanım, teşekkür ederim ancak yetmezse herhâlde bir dakikalık opsiyonum doğal olarak meydana çıktı gibi görünüyor.
Değerli Başkan, Değerli Divan, milletvekili arkadaşlarım ve de bizi ekranları başında izleyen, dinleyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları; hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
İlk önce, konuşmama başlamadan önce, AKP Grubu Başkan Vekilimiz İlknur Hanım'ın babası vefat etmiştir, tekrar başsağlığı diliyorum, Allah rahmet eylesin diyorum.
Bu arada, yaklaşık iki üç gündür gündemimize sıkça oturan ve de bugün Sayın Başbakanın da konuşmalarıyla artık iyice yerine yerleşen laiklik konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın İsmail Kahraman'ı son derece talihsiz açıklamasından dolayı tekrar kınıyoruz. Bugün TÜSİAD'ın ve STK'ların açıklamalarına hep birlikte şahit olduk, umarım bu konu kapanmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde laikliğin tartışılmayacağı tekrar ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı, uyarılarımızı dikkate aldığınızdan dolayı hepinize tekrar teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye Cumhuriyeti laiktir ve laik olarak kalacaktır. Şunu belirtmek istiyorum: On dört yıllık AKP iktidarında yapılan baskılardan dolayı dindar ve kindar yönetimin verdiği etkileri anlatacağım.
Değerli arkadaşlarım, Uşak'ın sorununa geleceğim, hemen bir dakikada bunu anlatmak istiyorum: Bu on dört yıllık iktidarın sonucunda bugün gelinen ortam, değerli arkadaşlarım, boşanmalar kat kat arttı. Cezaevine giren insanların, cezaevinde bulunan insanların sayısı kat kat arttı. Dolandırıcılık, hırsızlık olayları kat kat arttı. İşsizlik de aynı şekilde kat kat arttı, son dört yılın en üst rakamlarına geldi değerli arkadaşlar, 11,4 oldu, bu daha da yükseliyor. En kötüsü, değerli arkadaşlarım, uyuşturucu kullanma yaşı 10 yaşına düştü. Bunlar gibi daha bir sürü olaylar var. Neden? Çünkü insanların yaşam şekline, kılığına kıyafetine, bıyığına, okuduğu kitaba, gazeteye, televizyonuna vesaireye bütün her türlü baskı olduğundan dolayı. Bundan dolayı bu baskıcı yöntemlerden bir an önce vazgeçip daha demokratik, daha özgürce yaşanılan bir Türkiye için hep birlikte çalışma kanaatinde olduğumuzu belirtmek istiyorum çünkü Avrupa Birliğinden de bu uyarılar sık sık geliyor.
Gelelim kendi güncel konumuza: Değerli arkadaşlarım, Uşak ili Karahallı ilçesi imam hatip lisesinde bir öğretmenin 11'inci sınıf 7 kız öğrencisine tacizde bulunduğu meydana çıkmıştır. Ben yaklaşık bir aydır konuyu takip ediyordum ancak elimde donelerin olmadığından, verilerin olmadığından konuşma günümü bugüne sakladım. Çünkü dün itibarıyla ifade tutanakları elime geldi, 7 öğrencinin ifade tutanakları.
Buradan Sayın Millî Eğitim Bakanına seslenmek istiyorum: Bir öğretmenin 7 kız öğrencisine yaptığı taciz olayı 7 kız öğrenci... Tutanak burada değerli arkadaşlarım. Bir an önce Uşak İl Millî Eğitim Müdürlüğü gerekli çalışmaları başlattı ve de şu anda müfettişler bu olayın üzerinde çalışıyor, öğretmenin başka bir ilçeye geçici olarak aktarılması söz konusu. Bu olayın üzerine gidilmesini -ve de 7 mağdur kız öğrencinin ifade tutanakları buradadır- bunun, kesinlikle, çok dikkatli bir şekilde değerlendirilip suçlunun gerekli cezayı alması için gerekenin yapılmasını rica ediyorum.
Aynı şekilde, okul müdürü EĞİTİM-BİR-SEN temsilcisi ve yaptığı bir açıklamada aynen şöyle söylüyor: "Çok fazla abartılacak bir şey yok, çok fazla bir öğrenci değildir, çok fazla bir öğrenci sayısı yoktur..." vesaire vesaire. Bakın, ben buna pes diyorum yani! Kimi örnek aldığı, kimin ağız tarzıyla konuştuğu çok açık ve net, belli.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, ikinci bir olay da Karahallı'da dün ayyuka çıktı. Bu da, diğer bir okulumuz, çok amaçlı lisede meydana geldi. Burada da 2 öğrenciye, aynı şekilde, taciz söz konusudur. Bunun da bir an önce üzerine gidilmesini özellikle rica ediyorum.
Şunu da özellikle söylemek istiyorum: Bu öğrencilerimizin hassasiyet çok önemli olduğundan dolayı hiçbirinin ismini zikretmiyorum, öğretmenimizi de zikretmiyorum; bununla ilgili gerekli çalışmanın bir an önce başlatılmasını rica ediyorum.
Genel Kurulu saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.