GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: F klavye ve Türkçenin kullanımına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:82
Tarih:27.04.2016

EKREM ERDEM (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son günlerde özellikle Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman'ın milletvekillerine F klavyeli bilgisayarlar vermesiyle ilgili gündeme gelen klavye konusunu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Aslında dünyada bir klavye standardı yok, çeşitli dillere yönelik çeşitli klavyeler üretilmiş, geliştirilmiş, Türkçeye de en uygun olarak F klavye geliştirilmiş. İngilizce için Q, Fransızca için A klavye geliştirilirken en eski klavye tartışmasız Q klavyedir ve en ilkel İngilizce için bile yazması oldukça zor olan bir klavyedir. Neden zor? Daha 1850'lerde geliştirilen bu klavye, o zaman daktilo makinelerinin, daktiloların bozulmaması için, şeride vuran harflerin birbirine karışmaması için özellikle harfler zor yerlere getirilmiş, yazma zorlaştırılmış, yaygınlığı nedeniyle de değiştirilememiş. Ama F klavye, 1930'lardan sonra birtakım çalışmalarla, daktilo oldukça geliştikten sonra en hızlı, en verimli, en sağlıklı nasıl yazarız düşüncesinden yola çıkılarak dizayn edilen bir klavyedir, 1955'te Türk standardı olarak belirlenmiş, daha sonra bilgisayarla birlikte hayatımıza Q klavye de girmiştir.

Değerli milletvekilleri, bir kere, F klavye yalnız hızıyla değil, başka özellikleriyle de Q klavyeyle kıyaslanamaz. Aslında klavyeleri doğru kullandığımızı da söyleyemeyiz yani bilgisayarı, eğer bakmadan on parmak yazabiliyorsak gerçekten kullanıyoruz demektir. Onun dışında, üç beş parmakla kullanıyorsak, tavuğun yem toplaması gibi kullanıyorsak, bu doğru bir kullanım değil.

Bakın, 1955'ten sonra uluslararası daktilografi yarışmalarına Türk takımları da katılıyor. 1967'de Fransa'da ilk defa Türk takımı rekorla birlikte şampiyon oluyor. Fransızlar itiraz ediyorlar, "Türkler şike yaptı çünkü Q klavyenin dışında yeni bir klavye geliştirmişler, onunla yarışmaya girdiler, kabul edilemez." deyince Almanlar da "Türkleri tebrik etmek lazım, bizim yapmamız gerekeni onlar yaptı. Dolayısıyla bu itiraz geçerli değil." diyorlar. O gün bugün girilen, iki yılda bir yapılan yarışmalarda Türkler hep şampiyon. Bugüne kadar takımımız, Türkiye'ye 30'u rekor olmak üzere 80'in üzerinde madalya kazandırmış.

Yalnız hızı değil, tabii, hıza bağlı olarak başka güzellikleri de var. Siz on parmak, bakmadan yazdığınız zaman ekrandan kaynaklanan göze zarar veren sağlık sorunlarını da ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Bir başkası ise özellikle mesleği gereği bilgisayarı çok kullananların ortopedik problemleri tartışılmaz, bilgisayara bağlı olarak birçok sıkıntı yaşıyorlar. Yeni nesli bekleyen en büyük tehlike de ortopedik problemlerdir. İşte bundan kurtulmak için de, on parmak, bakmadan yazdığınız zaman vücut bilgisayarın karşısında rahat olduğu için bu problem de kendiliğinden ortadan kalkıyor.

Bunun dışında, TSE yeni birtakım güncellemeler de yaparak bu güzelliklere başka güzellikler de kattı. Bunlardan bir tanesi, bir kere, yeni standartta İngilizce kelimelerin yerine Türkçe kelimeler geliyor. Böylece hem dilimize gereken saygıyı göstermiş oluyoruz hem de bu kelimelerden kaynaklanan kullanma rahatlığı da kendiliğinden gelecek. Bir başkası da, bakın, avronun, doların simgesi var ama TL'nin simgesi yoktu, bundan sonra elinize ulaşacak bilgisayarda bu simgeyi de göreceksiniz.

Bir başka güzellik de, bakın, özellikle bilgisayarlarda olmayan şapkalı harfler de görülür hâle geldi. Bu o kadar önemli ki yenil nesil artık "kâmil"e "kâmil" demiyor, "kamil" diyor; "kâğıt"a "kâğıt" demiyor, "kağıt" diyor; "âdem"e "âdem" demiyor, "adem" diyor. Çünkü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EKREM ERDEM (Devamla) - Sayın Başkan, Türkçemizin...

BAŞKAN - Sayın Erdem, ben biliyorum ki iki saat, üç saat versek konuşursunuz, süre yetmez.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Erdem'e bir dakika verin.

HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Benim hemşehrime bir dakika verin.

EKREM ERDEM (Devamla) - Bir dakika, bakın...

HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Ortak kanaat Başkanım, Mahmut Bey'i kırmayalım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İki dakika verseniz ne olur Başkan, sermayeden zarar mı edersiniz?

BAŞKAN - Peki, tüm Genel Kurulun ortak kararıyla, rızasıyla bir dakika ilave süre veriyorum, bir dakika.

EKREM ERDEM (Devamla) - Meclise de bu yakışır. Çünkü, değerli dostlar, bakın, bilgisayarda, bu yeni klavyelerde şapkalar da geliyor. Dolayısıyla, Türkçenin önemli kurallarından bir tanesi olan "Söylendiği gibi yazılır, yazıldığı gibi okunur." kuralı da böylece hayata geçirilmiş olacak.

Bir başkası, aslında, bu sorun bir dil sorunu; dilin bozulması, yabancılaşması sorunu. Biz, daha 2007'de bu konuda bir araştırma önergesi vermiştik ve ittifakla da bu Meclis o önergeyi kabul etti ve o önergenin neticesidir bugün F klavyeyi kullanıyorsak.

Şimdi, bir başka şey, 2013'te yayınlanan Başbakanlık Genelgesi'yle kamu kurum ve kuruluşları bundan sonra F klavye kullanacak. Bu açıdan da Meclis Başkanımızca, evet, Türkiye'ye örnek olması, dilimize sahip olması açısından böyle bir klavyenin verilmesi doğrusu alkışlanacak bir durum. Ben değerli Meclis Başkanımıza Türkçeye bu duyarlılığından dolayı teşekkür ediyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EKREM ERDEM (Devamla) - ...siz değerli milletvekillerime de teşekkür ediyorum. İnşallah, F klavyeyle birlikte Türkçemiz daha güzel olacak.

Teşekkür ederim, saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)