GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:78
Tarih:22.04.2016

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı hakkında aleyhte söz almış bulunmaktayım. Her ne kadar aleyhte söz almışsak da daha önce Sayın Başbakan ile parti liderlerinin yaptığı temaslar doğrultusunda, biz Avrupa Birliği hedefimiz doğrultusunda bu tasarıya "evet" oyu vereceğiz. Ancak "evet" oyu vereceğimizi açıklarken birkaç hususu da vurgulamakta fayda görüyorum.

Bunlardan birincisi, tabii, bu tasarı, adli iş birliği konusunda çok sayıda mevzuatı bir araya getirmektedir. 200'e yakın maddenin bir araya gelmesi gerekirken, muhalefet şerhimizde de ortaya koyduğumuz üzere, bunların sadece 30 küsur tanesi önümüzde bulunmakta, gerisi Adalet Bakanlığının çıkaracağı yönetmeliklerle hayata geçirilecektir. Bunun Anayasa'ya aykırı olduğunu muhalefet şerhimizde arkadaşlarım dile getirmişlerdi, burada da dört gündür süren görüşmeler sırasında müteaddit defalar yine dikkatinize getirdik.

Burada bir kere daha vurgulamak istediğim husus şudur: Bu tasarı Cumhuriyet Halk Partisinin beklentileri doğrultusunda, hukuk devleti beklentileri doğrultusunda çıkmamaktadır. Biz olabildiğince doğru olan, yapılması gereken noktaları dikkatinize getirdik ve yine "evet" oyu kullanacağız. Ancak bunu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere gösterdiği muasır medeniyet hedefi ki bunun bugünkü karşılığı Avrupa Birliğidir, Avrupa Birliğinin Kopenhag, Maastricht kriterleridir, buna erişilmesi amacıyla böyle bir oy vereceğiz. Ancak gerek bundan önce çıkan Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun'da gerekse İnsan Hakları Kurumuna İlişkin Kanun'da hep AB kriterleri değil, maalesef, AKP kriterleri hayata geçirildi. Yine, o kanunlar çıkarken de bizler uyarılarımızı yaptık, önerilerimizi, önergelerimizi getirdik ancak sizlere dinletemedik. Bundan sonraki süreçte daha önümüze başka kanunlar da gelecek, biz kanunlarda da yine AB standartlarının gerektirdiği değişiklikleri söylemeye devam edeceğiz. Umarız, birlikte bu değişiklikleri yaparız. Tabii, bunları niçin yapıyoruz? Avrupa Birliğiyle vize serbestliği için yapmaktayız. Bunun sonucunda Hükûmet Avrupa Birliğiyle yürütülen müzakereler sonrasında vize serbestisi geleceğini bizlere, kamuoyuna, halkımıza aktarmakta. Ancak görebildiğimiz kadarıyla bunun olabilmesi için Türkiye'de demokrasimizin ileriye gitmesi gerekiyor. Ama, bizim gerek ifade özgürlüğü gerek basın özgürlüğü gerek yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı gibi konularda maalesef şu andaki karnemiz -daha birkaç gün önce Avrupa Parlamentosundan çıkan raporda da görüldüğü gibi- ileriye değil geriye gitmektedir. Maalesef, Avrupa Birliği hedefimiz, Avrupa Birliği tam üyelik hedefimiz gelinen noktada, AKP hükûmetlerinin getirdiği noktada ileriye değil geriye gitmekte, AB hedefinden uzaklaşmakta ve tamamen sadece vizesiz dolaşım hedefine indirgenmiş bulunmaktadır. Bunu bir başarı olarak görmenin doğru olmayacağı kanaatindeyiz. Nitekim önümüzdeki günlerde göreceğiz, Avrupa Birliği de vizesiz serbest dolaşım konusunda bize verdiği sözlere de yeni koşullar ekleyecek, özellikle insan hakları, temel hak ve özgürlükler konusunda, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, ifade özgürlüğü konularında Türkiye'de demokratik ilerleme olması koşulunu önümüze koyacaktır. Maalesef on dört yılın sonunda geldiğimiz nokta budur. Avrupa Birliği tam üyelik hedefimiz de ilerlememekte, tam tersine bu hedefi sadece ve sadece vizesiz dolaşıma indirgemekteyiz, onu da göreceğiz, yeni koşullar önümüze konacaktır.

Ben de sözlerimi bitirirken yine bu yüce Meclisin çatısı altında 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı'mızı kutluyorum.

Sayın Meclis Başkanının gruplara ve Başkanlık Divanına danışmadan aldığı resepsiyonu iptal kararını kınıyorum.

Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu bayramı gerçek sahipleriyle birlikte bugün ilerleyen saatlerde burada, Mecliste kutlayacağız. Hepimizin bayramı kutlu olsun.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)