| Konu: | Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 22.04.2016 |
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Avrupa Birliğine uyum yasaları çerçevesinde şu anda bir yasayı görüşmekteyiz yani özü, hukukun evrensel değerlerinin bir anlamda Türkiye'de de geçerli olması.
Önceki gün bu kürsüden yaptığım konuşmada Ergenekon davasını sizlere anımsatmış ve "Gelin, hukukun evrensel ilkelerini Türkiye'de de her alanda uygulayalım." demiştim. Dava sonuçlandı ve Sayın Bostancı'nın da altını çizdiği gibi Yargıtay, hukukun gerekleri çerçevesinde bu davayı bugün birkaç gazetenin, daha doğrusu tüm gazetelerin neredeyse altını çizdiği gibi lime lime etti.
Sayın milletvekilleri, bu davada uygulanan yasaların tümünü siz çıkardınız. Bugün "Bizim bu davayla ilgili hiçbir sorumluluğumuz yok, paralel yaptı." diyemezsiniz, dememelisiniz. Derseniz yarın da bugün yaşanmakta olan hukuksuzluklarla ilgili benzer bir değerlendirme yapmak durumunda kalırsınız. Pek çok örnek verebilirim ama sayın milletvekilleri, sadece bu Meclisin çıkardığı, 2007 yılında Adalet ve Kalkınma Partisinin çıkardığı gizli tanık yasasından bir örnek vermek istiyorum. Dünyanın her ülkesinde tanık koruma yasası var ama bu yasa, tanığı ifade verdikten sonra koruyor, önce değil çünkü sanık kendisi hakkında kimin konuştuğunu bilme hakkına sahip. Biz bilmiyorduk sayın milletvekilleri. Bir cam bölmenin arkasından tanımadığımız bir kişi konuşuyordu. Bir sahne anlatacağım size. Hepimiz duruşma salonunda pür dikkat gizli tanığı dinliyoruz. O bizi görüyor kamera aracılığıyla, biz onu görmüyoruz. Hepimiz üzerinde gezerken her sanık üzerine bir silah doğrultulmuş gibi hissediyordu çünkü "Aha bunu gördüm, şunu yapıyordu." diyebilir gizli tanık ve "İşte şu kişiyi gördüm." dedi. "Nerede gördün?" dediler. "Falanca mafya üyesinin evinde gördüm." dedi. "Ne zaman gördün?" dediler. "İki yıl önce gördüm." dedi. "Tarihten emin misin?" "Evet, evet, iki yıl önce oradaydı." dedi. Gizli tanık çıktı arkadaşlar. "Sayın mahkeme heyeti beni tutuklu yargıladığınız için teşekkür ederim, dört yıldır tutukluyum." dedim. Böyle bir davaydı arkadaşlar.
Ben, bu mahkemelerde üç bin saat hâkim karşısında kaldım. Bu hukuksuzluklar karşısında, inanır mısınız, cezaevindeki hücremi özlüyordum, "Bitse de hücremize gitsek." diyordum. Bu yargılamalarda 7 kişi öldü ama inanın, onlarca kişi akli melekelerini yitirdi sayın milletvekillerim. Bir sanık benim yakın koğuşumda kalıyordu. Arada bir "tak tak" üst kattan bir şekilde kâğıt atarak... Cezaevinde haberleşme yöntemleri vardır: Soğanın ortasına kâğıt koyarsın karşı koğuşa atarsın, pile sararsın en çok... Dedi ki: "Ben Amerikan Başkanıyla görüştüm, davayı bitirecek." Sonra birkaç benzer şey olunca cezaevi yönetimine ilettim ve onu ayrıca tedaviye gönderdiler. Yani bu davalar için "ama şuydu, ama buydu" demeyin sayın milletvekilleri.
Bu davalarda, bakın, toplam dosya ne kadar biliyor musunuz? 120 milyon sayfa. Kim buradan hukuk üretebilir? Bütün dosyaları bir araya tıktılar. 120 milyon sayfa ve 150 gizli tanık dinlendi. Gizli tanıkların yüzde 90'ının -inanın- cezaevinden çıkma şansı yok, orada gizli tanıklık yaparsa çıkabilir ve birçoğu katil çıktı ve biri şu anda Bulgaristan'da kaçak. Ben kendi adıma özür beklemiyorum. Gelin, bu davanın yanlış olduğunu siz de söyleyin bundan sonrakiler için.
Bugün İstanbul'da Can Dündar, Erdem Gül davası ve akademisyenler davası sürüyor. Hepiniz canhıraş "Dava doğru." diyorsunuz. İnanın, biraz ayrıntılarına baktığınızda belki önümüzdeki yıl "Çok farklıymış." diye düşüneceksiniz.
Hukuk gerçekten herkese lazım ve Bacon'ın bir sözü var, diyor ki: "İşkencelerin en kötüsü hukuk eliyle yapılandır." Ve biz iddianameleri zaman zaman işkence gibi dinledik sayın milletvekilleri.
Bu anlamda, ben, bu yaptığımız yasaların -Avrupa Birliğine uyum yasaları ama- gerçekten Türkiye'nin hukuka uyum yasaları olmasını diliyorum.
Biz halktan ve hukuktan hiç umudumuzu kesmedik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Araştırmalar yapın... Siz kamuoyuna güvenen, daha doğrusu millî iradeye, halkın değerlerine önem veren insanlarsınız.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Balbay.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Son dönemde Ergenekon davalarına inanç yüzde 10'a kadar inmişti. Biz o davalarda özellikle 13 Aralık 2012'de Silivri'ye gelen 100 bini aşkın insanı hâlâ yüreğimizde hissediyoruz. Onlara bu kürsüden ayrıca teşekkür ediyorum. Ama lütfen, unutmayın, hukuk herkese lazım olabilir ve bugünkü hukuksuzluklara da önümüzdeki yıl, öbür yıl kimi kişileri de kaybettikten sonra "Yanlış olmuş." demek durumunda kalmayın diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)