GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:77
Tarih:21.04.2016

BÜLENT ÖZ (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Arkadaşlar, AB uyum süreci patentli bir tasarı daha Genel Kurulun önünde. AKP hükûmetleri döneminde kaç kez "AB'ye ha girdik, ha giriyoruz." diye açıklamalar yapıldığını halkımız biliyor. 2004 yılının Aralık ayında, Melih Gökçek'in gündüz vakti Kızılay Meydanı'nda yaptırdığı havai fişek gösterisi, kent meydanındaki sazlı sözlü eğlence partisi Ankara ve Türk halkının hafızalarında. O gün, dönemin Başbakanı Erdoğan konuşmasına "Bayramınız kutlu olsun. Her şey Türkiye için." diye başlamış ve şöyle sürdürmüştü: "Hamdolsun, sonunda sizlerle birlikte başardık, Türkiye asıl kavşağı dönmüştür. Bizimle bu konuda kimse aşık atmaya kalkmasın. Laf üretenler ile iş üretenlerin farkı ortada; bir tarafta otuz dokuz yıl, diğer tarafta iki yıl." diyerek önceki hükûmetleri eleştirmişti ve aynı gün, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı şöyle seslenmişti: "Süreç için aktif ve etkin bir rol oynadık, bunun sonucunu da aldık. Bundan sonrası artık bize kalmış. Ülkeler tarihinde on yıl çok uzun bir süre değildir."

Değerli milletvekilleri, evet, ülkeler için on yıl uzun bir süre değildir fakat on dört yıldır laf üretenlerin dün kol kola yürüdükleri ekipleri bugün "hain", "paralel" gibi kavramlarla ötekileştirerek Türkiye'yi getirdikleri nokta ise memleketin her tarafında kurulan taziye çadırlarıdır.

Tarih 20 Nisan 2016. Yer bu sefer Kızılay Meydanı değil, kaçak saray; konuşan ise aynı kişi fakat artık, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı. Avrupa Birliği Parlamentosunun yayımladığı Türkiye İlerleme Raporu'na ilişkin ne diyor Sayın Cumhurbaşkanı: "Raporu yazanın akıldanesi HDP'liler olduğu için sonucun bu şekilde çıkması şaşırtıcı değil. Biz bunları çok iyi biliyoruz, bunlar, cibilliyetinin gereğini yapıyorlar." Ne diyeceğiz şimdi arkadaşlar bu açıklamaya? Dün başka türlü, bugün başka türlü. "Ey Amerika!", "Ey Obama!", "Ey AB!", "Ey Esed!" diye meydanlarda bağırarak devlet yönetilmez. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, Şeyh Edebali'yi hepimiz biliyoruz, o bilge sese kulak kesilmemiz gereken günlerden geçiyoruz: "Ey oğul! Beysin; bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana. Bundan sonra bölmek bize, bütünlemek sana. Ey oğul! Ananı ve atanı say. Unutma ki yüksekte yer bulanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Sevgi, davanın esası olmalıdır. Bağırarak sevilmez, görünerek de sevilmez. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman, geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın." Evet, arkadaşlar, geçmişini bilmeyenler geleceğe sağlam basamazlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Her fırsatta 19 Mayısları, 23 Nisanları kutlamamak için gerekçeler üretenler, ağızlarını açıkları zaman "550 millî vekil istiyorum." diyenler, zaman zaman milliyetçiliği ayakları altına alanlar millî değerlerimizi unutturamazlar. Şehide "kelle", teröristbaşına "sayın" diyenlerin şehidine ağlayan acılı babaya "karaktersiz" deyişini bu topraklar unutmayacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)

Biz, ısrarla, halkımızla birlikte millî bayramlarımızı kutlayacağız. Bu vesileyle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nızı içtenlikle kutluyorum.

Arkadaşlar, dün, süt üreticileriyle ilgili, fiyatların düşüklüğüyle ilgili bir basın açıklaması düzenlemiştim; biliyorsunuz, üreticilerimiz mağdur, perişan durumda. Burada, biliyorsunuz, milletvekillerimiz su içerler. Artık süt sudan daha ucuz, su yerine bundan sonra süt içilmesini ben teklif ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)