GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:77
Tarih:21.04.2016

VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 13'üncü madde hakkında söz almış bulunuyorum, hepinize saygılar sunuyorum.

Sizler de takdir edersiniz ki günlerdir, Hükûmetin Meclis gündemine getirdiği tasarılar hakkında çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmalarla Hükûmet, sözde, daha adaletli bir Türkiye, daha adaletli bir düzen kurulacağını ifade ediyor. On üç yıllık Adalet ve Kalkınma Partisinin uygulamaları sonunda bugün hepinize ve bizleri dinleyen vatandaşlarımıza da bir soru sormak istiyorum:

Sayın milletvekilleri, on üç yıl öncesine göre ülkemizde daha adaletli bir düzen kurdunuz mu? Vatandaşlarımızın ve sizlerin adalete, yargıya olan güveni on üç yıl öncesine göre daha arttı mı? Lütfen, elinizi vicdanınıza koyarak soruma içsel dünyanızda cevap veriniz. 78 milyonluk ülkemizde "Yargıya, adalete gönül rahatlığıyla güveniyorum." diyebilecek bir kişi bulmak mümkün mü acaba diye sizlere soruyorum. Cumhurbaşkanının "Anayasa Mahkemesinin kararlarını ben tanımıyorum." dediği bir ülkede, sıradan bir vatandaşın "On üç yıl öncesine göre daha adaletli bir ülkede yaşıyoruz." demesini, "Ben yargıya güveniyorum." demesini beklemek hayaldir sayın milletvekilleri. "Yargıyı bağımsız hâle getiriyoruz." diye Anayasa değişikliği yapan bu iktidar, fazla değil sadece üç dört yıl sonra "Olmadı, yapamadık, bizi kandırdılar." diye feryat etmedi mi? "Yargı bağımsız.", "Hâkim ve savcılar tarafsız." diye bağıran Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sonrası soruşturmayı sürdüren savcıları, hâkimleri bir gecede değiştirmedi mi? Ergenekon, Balyoz soruşturmaları sürerken "Yargıya müdahale edilmesin, tarafsız yargı gereğini yapıyor." diyen bu Hükûmet değil miydi? On üç yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları boyunca haksız yere cezaevlerine atılan, yıllarca hukuksuz bir şekilde yaşamları karartılan gazetecilere, akademisyenlere, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına, Emniyet teşkilatı mensuplarına yapılanlar mı adalet? Dokunulmazlık teklifini Meclise getirirken 17-25 Aralık soruşturmalarının baş mimarlarını hâlâ korumaya çalışmak, onları kapsam dışına almak mıdır adalet?

Sayın milletvekilleri, 1 milyonu aşan taşeron işçiye özlük haklarının kaybolmadığı, kıdem tazminatı haklarına kavuştuğu daimî kadronun hâlâ verilmemesi mi adalet? Yıllardır Millî Eğitim Bakanlığının kapısını aşındıran yüz binlerce atanamayan öğretmenin çektiği ızdırap mı adalet? Eğitimde, gelir dağılımında, sağlıkta yaşattığınız eşitsizlikler, kayırmacılıklar, yaptığınız ayrımcılıklar, bunlar mıdır adalet? Zengini daha zengin, fakiri daha fakir ve muhtaç hâle getirmeniz mi adalet? (CHP sıralarından alkışlar)

Küçük esnafı AVM'lere, üreticiyi, çiftçiyi, köylüyü sanayiciye ezdirmek mi sizin adaletiniz? Yenilenebilir enerjiden uzaklaşarak üçüncü nükleer enerji santralini, eşsiz coğrafyaya sahip kendi ilim Kırklareli'min, Trakya'nın göbeğine, longoz ormanlarına kurmayı planlamak mı sizin adaletiniz?

Ankara'nın, İstanbul'un merkezine kadar gelme cesaretini gösteren canlı bombaların, içerisi bomba yüklü araçların karşısında çaresiz kalan Hükûmetin, uyguladığı dış politika sayesinde sınırlarımızın kevgire dönmesi midir adalet? Yoksa, terör örgütü mensuplarının cirit attığı, istediğini durdurup aradığı, kimlik sorduğu, vergi topladığı bir düzenin olduğu şehirlerde, köylerde yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızın içerisine sürüklendiği ortam mıdır adalet? Eksik kalsın sizin adaletiniz!

Saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)