Konu: | Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 76 |
Tarih: | 20.04.2016 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz maddede yapılan düzenlemeyle yabancı devletlerin adli iş birliği taleplerinin reddedilebileceği hâller belirlenmektedir. Bu hâller arasında Türkiye'nin egemenlik haklarının ve millî güvenliğinin ihlal edilmesi de sayılmakla birlikte ülke ve millet bütünlüğü gibi vurguların da yapılması ve maddedeki "diğer temel çıkarlarının ihlal edilmesi" ifadesine açıklık kazandırılması gerekli görülmektedir. Ayrıca maddenin sonunda yer alan "reddedilebilir" ifadesi maddeyi anlamsız hâle getirmekte olup maddede sayılan hâllerin kabul edilebileceğine de inisiyatif vermektedir. Zira, "reddedilebilir" ifadesi reddedilmeyebilir yani kabul edilebilir anlamını da taşımaktadır.
Sayın Bakan, gerçi sizin konunuz değil ama siz orada oturuyorsunuz, size soracağım. Amacınız nedir? Gözünüzden mi kaçtı, yoksa bilinçli olarak mı böyle düzenliyorsunuz? Millî güvenliğimizin ihlal edilmesi hâllerini içeren talepleri kabul etmeyi mi düşünüyorsunuz? Egemenlik haklarımıza halel getirecek taleplerde yabancılarla iş birliği mi yapacaksınız? Bu düzenleme bu hâliyle asla kabul edilemez. Bu yanlış mutlaka düzeltilmeli, "reddedilebilir" ibaresi "reddedilir" şeklinde değiştirilmelidir.
Egemenliğin aziz milletimiz tarafından kullanılmaya başlandığı tarihin yıl dönümündeyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 96'ncı yıl dönümünü cumartesi günü idrak edeceğiz. 23 Nisan 1920 tarihinin 96'ncı yıl dönümünün hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisini bize emanet eden, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ilk Meclisin tüm mebuslarını, kurucu kahramanları ve vatanımızın selameti için canlarını seve seve ortaya koyan muhterem şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Değerli milletvekilleri, Büyük Millet Meclisi işgal yıllarının iç karartıcı şartlarına rağmen, bağımsız yaşamaktan başka seçeneği olmayan büyük milletimizin muazzam bir eseri olarak Ulus'taki taş binada hilalin umut güneşi gibi doğmuştur. Yalnızca milletten güç alan, milletin varlığından heyecan duyan ve milleti yaşatmak konusunda tavizsiz olan milliyetçi kahramanlar adım adım teşkilatlanarak, hızla büyüyerek ve sabırla çalışarak 23 Nisan 1920'de bu muazzez millet eserini vücuda getirmişlerdir. Millî mücadelenin her şeyden önce meşruiyete ve milletin iradesine dayandığı Meclisin açılışıyla gösterilmiştir. Biliyoruz ki ilk Meclis, Türk milletine mensubiyetin, inanmanın ve milleti kurtuluşa inandırmanın demokratik platformu, dualı mekânı ve eşsiz bir destanıdır. İlk Meclisteki katılımcılık, çoğulculuk ve demokratik ruh milleti özne yapan bir millîlik pırıltısının iftihar belgesi ve başyapıtıdır. Bu millî katılımcılık ve millî temsil kaygısı, daha sonraki yıllarda cumhuriyetimizde şekil ve anlam bulacak, millî egemenlik, millî irade ve demokratik kültürümüzün temelini teşkil edecektir.
Millî mücadelemiz, öncelikle Türk milletinin bağımsızlığına duyduğu derin bağlılıkla, sonrasında ise Büyük Millet Meclisinin komutasında ve liderliğinde başarıya ulaşmıştır. Özel bir ihtimam ve liyakate sahip Türkiye Büyük Millet Meclisimiz vatan toprakları tamamıyla işgalden kurtuluncaya ve Türk milleti bağımsızlığına kavuşuncaya kadar devam eden millî mücadelenin beyni ve kalbidir, bu sebeple de gazilik unvanını tam olarak hak etmiştir.
Ne hazindir ki son yıllarda millî birliğimiz kırılmaya, millî kimliğimiz tahrip edilmeye çalışılmaktadır. Özenle üzerinde titrememiz gereken bin yıllık derin kardeşlik hukuku etnik fırsatçıların elinde heba edilmek istenmektedir. Bugün asla hatırımızdan çıkarmamamız gereken husus şudur: Kurucu kahramanlarımızın ve muhterem ecdadımızın bizlere bıraktığı millî emanetlerden, kanları ve canları pahasına bizlere hediye ettikleri millî değerlerden hiçbir şekilde vazgeçilemeyecek, ödün verilemeyecektir. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü, devletimizin üniter yapısı, Türk milletinin şeref, itibar ve birliği Gazi Meclisin kırmızı çizgilerindendir ve ihlal edilemeyecektir.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)