| Konu: | Gözaltı ve tutuklama uygulamalarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 18.04.2016 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gözaltı ve tutuklamalar hakkında gündem dışı söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, hatırlayacağımız üzere 2009 yılında "KCK operasyonları" adı altında Kürt siyasi hareketine dönük büyük bir siyasi soykırıma girişildi. Parti yöneticilerinden belediye başkanlarına, sendikacılardan akademisyenlere, üniversite öğrencilerinden gazetecilere kadar binlerce kişi gözaltına alındı, tutuklandı. Bu siyasi operasyonların boyutunu anlamak için birkaç sayısal veriye bakmak yeterlidir. Operasyonların başladığı 14 Nisan 2009'dan 6 Ekim 2011'e kadar geçen süre zarfında gözaltına alınan Barış ve Demokrasi Partisi yöneticileri ve çalışanlarının toplam sayısı 7.748, bunların içerisinden 3.895'i tutuklanmıştır.
Değerli milletvekilleri, tutuklananlar arasında 10 belediye başkanı, 29 belediye meclis üyesi, 8 belediye başkan yardımcısı, 2 belediye başkan vekili, 2 eski belediye başkanı, 2 il genel meclisi başkanı ve 4 il genel meclisi başkan vekili de vardı. Sonra, bildiğiniz gibi çözüm süreci geldi, yasalar değiştirildi, cezaevindekilerin büyük bir bölümü tahliye edildi. İşte, tam da o süreçte bu denli büyük boyutlara varmış siyasi soykırım hesabını soranlara AKP sözcüleri, Hükûmet yetkilileri "Bu operasyonları AKP yapmadı, paralelciler yaptı." biçiminde cevaplar, savunmalar geliştirdiler.
Değerli milletvekilleri, şimdi geldiğimiz noktada çözüm süreci, Hükûmetin deyimiyle buzdolabına kaldırılmış, çözüm masası dağıtılmış, şiddet ve çatışmalı ortama daha sert bir biçimde dönülmüş ve buna paralel, HDP ve DBP çizgisindeki siyasi harekete yeniden yönelinmiştir. Bu yönelme 2009'a oranla daha tehlikeli bir boyut kazanmıştır.
7 Haziran seçimlerinden sonra, özellikle 2015 Ağustos ayının başından bu yana 5 bini aşkın Kürt sivil ve siyasetçi gözaltına alınmış, bunların binden fazlası ise tutuklanmış bulunmaktadır. Gözaltı ve tutuklamalar yoğun bir biçimde hâlâ devam etmektedir.
Değerli milletvekilleri, şu ana kadar HDP, DBP çizgisinden belediye eş başkanı seçilen 19 kişi tutuklanmış durumdadır. 28 belediye eş başkanı gözaltına alındı, yine 28 belediye eş başkanı görevden alındı. Tutuklanan belediye meclis üyelerinin sayısı 36'yı buldu, 24 belediye meclis üyesi de görevden alınmış durumda. Diyarbakır'da, Sur'da, Hakkâri'de, Yüksekova'da, Şırnak'ta, Cizre'de, Nusaybin'de, özetle 7 kentteki 19 ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasakları, yaşanan çatışmalar, yakılan, yıkılan kentler; asker, polis, gerilla, genç, kadın, çocuk, yaşlı ölümleri sürerken diğer yandan yaşanan bu siyasi soykırım çok dikkatimizi çekmiyor, çoğu zaman insanlarımız ölürken gözaltı ve tutuklamalar hafif kalıyor belki de. Ancak, bu siyasi operasyon yeni bir boyuta taşınmak isteniyor bildiğiniz gibi. Seçim süreçlerinde her türlü baskıya, parti binalarımıza karşı girişilen en çirkin saldırılara rağmen, halklarımızın temsilcisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdikleri milletvekillerimiz de şu andaki meriyette bulunan Anayasa'ya da aykırı olarak "dokunulmazlıklarının kaldırılması" adı altında bu siyasi soykırım operasyonlarına dâhil edilmek istenmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; amaçlanan, muhalefetten arındırılmış bir Parlamentodur; amaçlanan, farklı görüşlerden arındırılmış bir akademidir; amaçlanan, objektif haberlerden arındırılmış bir medyadır. Ancak, bu yaklaşımın insanlarımıza, ülkemize, uluslararası itibarımıza ne düzeyde zararlar verdiğini ve vermeye devam edeceğini sanırım hepiniz takdir edersiniz.
Değerli milletvekilleri, belki de hiç olmadığı kadar sivil ve demokratik siyasetin güçlü olması gereken bir dönemden geçmekteyiz. Başta Kürt sorunu olmak üzere, ülkede demokrasimiz önünde engel oluşturan tüm sorunlarımızı gelişmiş demokrasi standartlarıyla çözmek zorundayız. Aksi hâli daha fazla ölümdür, daha fazla kandır, daha fazla gözyaşıdır. Herkesi, bu anlamda, evrensel ilkeler bağlamında demokratik siyasetin güçlenmesine ve sorunlarımızı diyalog ve müzakereyle çözmeye davet ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)