GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:73
Tarih:14.04.2016

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 273 sıra sayılı torba Kanun Tasarısı'nın 25'inci maddesi üzerine Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, üzerinde görüştüğümüz bu tasarıyla, yürütmeyi durdurma süreçlerine ilişkin son derece antidemokratik ve hukuk dışı bir uygulama getirilmek istenmektedir. Öncelikle belirtmek isterim ki, yürütmenin durdurulması mekanizması, haklarını korumak bakımından, idare edilenlere yani yurttaşlara Anayasa tarafından tanınmış bir imkândır; dolayısıyla, kanunla ortadan kaldırılması da mümkün değildir. Bakınız, örneğin Anayasa'nın 125'inci maddesiyle "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." hükmü getirilmiş, yine aynı maddede, idari işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceği kurala bağlanmıştır.

Değerli milletvekilleri, bunun istisnası altıncı fıkrada sayılan hâllerdir. Nitekim, Anayasa Mahkemesinin 2014/41 sayılı Kararı'nda, Anayasa'nın 125'inci maddesinin 6'ncı fıkrasıyla üstün kamu yararının bulunduğu kimi durumlarda yürütmenin durdurulmasına karar verilmesine istisna getirilebileceği öngörülmüştür. Buna göre "Yürütmenin durdurulması kararı verilmesi olağanüstü hâl, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hâli ile millî güvenlik, kamu düzeni ve genel sağlık nedenlerine bağlı olarak kanunla sınırlanabilir." ifadesine yer vermiştir. Yine aynı kararla, Anayasa'nın 125'inci maddesinde belirtilen nedenlerden birine dayanılması "Kanun koyucuya yürütmenin durdurulması kararı verilmesine istisna getirme konusunda sınırsız yetki vermez." değerlendirmesi yapılarak doğabilecek keyfî uygulamaların önü kesilmiş ve yürütmenin durdurulması önüne engel getiren hüküm iptal edilmişti.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önümüzdeki düzenleme, açıkça Anayasa Mahkemesi kararının arkasından dolaşılması anlamına gelmektedir.

Yine, Anayasa'nın başta 15'inci maddesi olmak üzere çeşitli maddeleri, olağanüstü hâllerde uygulanacak rejimin çerçevesini çizmektedir. Böyle bir durumun bulunmadığı hâllerde, kamu düzeninin ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu gibi muğlak bir kriter getirilerek âdeta olağanüstü bir rejim yaratılması, hukuk güvenliğine ve hukuk devleti ilkesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Kamu düzeninin ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak ve kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu hâllerde alınacak önlemler, kamu gücünü elinde bulunduranların ellerindeki imkânlar Anayasa'yla düzenlenmiştir.

Riskli alanın ne olduğu, Mayıs 2012'de yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2'nci maddesinde tanımlanmıştır. Kanuna göre, zemin yapısı ve üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya idare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alan, riskli alandır. Görüldüğü gibi, bu kanunla, acele kamulaştırma yolu yalnızca ve yalnızca riskli yapıları kapsayacak şekilde açılmıştır. Ancak bu tasarıyla tümüyle riskli alan ilan edilen bir bölgede acele kamulaştırma yoluna gidilmesi mülkiyet hakkının açık ihlalidir.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, Acele Kamulaştırma 1939 tarihli, savaş ve seferberlik hâllerindeki acil ihtiyaçları düzenleyen bir Kanun'dur. Ancak AKP Hükûmetinin savaş hâlinde uygulanabilecek ve hak alanını çok fazla kısıtlayan istisnai bir rejimi olağan zamanlarda yaygınlaştırma eğilimi kabul edilemez. Unutmamalıyız ki insanların temel hak ve özgürlüklerinin tanınması, korunması ve geliştirilmesi hukuk devletinin temel hedefidir diyor, bu duygularla tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)