GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:72
Tarih:13.04.2016

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 3'üncü maddesinin (7)'nci fıkrası 2014 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş. İptal edilen düzenlemede şu var: "Riskli alan içerisindeki riskli yapı olmasa bile riskli yapıymış gibi kanunun hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi öngörülüyor." Şimdi, yeni düzenlemede ne var değerli arkadaşlar? Yeni düzenlemede şu: "Riskli yapılar dışındaki yapılar bakanlıkça gerekli görüldüğünde riskli olmadığı gözetilmek kaydıyla değerlendirilecek." Yani her ikisi açısından baktığınızda yeni düzenlenen tasarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yasadaki cümlenin yerleri değiştirilerek yeni bir tasarı oluşturulduğunu görmek mümkün. Yani özü itibarıyla Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bu yasa ile yeni hazırlanan yasa aynıdır. Vatandaşların müracaat etmesi ya da burada muhalefet partilerinden herhangi birinin Anayasa Mahkemesine götürmesi durumunda Anayasa Mahkemesi tarafından tekrar iptal edilecek, geri dönecek olan bir maddedir.

Burada ne var değerli arkadaşlar? Burada, bu maddede vatandaşın malına mülküne isteği dışında el koyma var. Burada ben bir şeyi hatırlatmak istiyorum: Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Gerçi son bir yıldan, iki yıldan beri demokratik hukuk devletinin sınırlarından, standartlarından inanılmaz derecede bir uzaklaşma var. Demokratik hukuk devletlerinde, biliyorsunuz, en önemli güvence vatandaşın can güvenliğidir, mal güvenliğidir, adalet güvenliğidir ama şöyle bir baktığımızda son çıkarılan yasalarla vatandaşın mal güvenliği elinden alınıyor. Bunu nerede gördük? İşte, en yakın zamanda Sur'da yaşananlarda gördük. Biraz sonra herhâlde 26'ncı madde gelecek. 26'ncı maddede de açık bir şekilde vatandaşın malına mülküne nasıl el konacağı burada iktidarın sahip olduğu milletvekili çoğunluğuyla birlikte çıkacak.

Şimdi, Sur'da ne yapılmak isteniyor? Sur'daki vatandaşların tamamının evine el konulmak isteniyor. Oysa vatandaş ne diyor? "Geldiniz tankınızla, topunuzla, tüfeğinizle evlerimizi yıktınız, kadim kentimizi yıktınız, yerle bir ettiniz. Sizin yapmanız gereken iktidar olarak bizim ziyanımızı, zararımızı karşılamaktır. Onun dışında, bizim malımıza, mülkümüze burada, Mecliste çoğunluğunuza dayanarak çıkardığınız yasalarla el koyamazsınız." Ama, burada ne yapılıyor? İşte, 26'ncı maddede göreceğiz, burada milletvekili çoğunluğunun oyuyla... Bir yerde yüzde 65 oranında bir yapı yıkımı varsa diğer sağlam binalara da el konularak orada tamamıyla bir kentin Hükûmet tarafından, bir iktidar tarafından, devlet tarafından el konulması gündeme gelecek. Dolayısıyla, bunun için de Diyarbakır'daki yurttaşlar, vatandaşlar şimdiden dava açmaya hazırlanıyorlar. Bu ülkede iyi ki Anayasa Mahkemesi var. Umarım, Anayasa Mahkemesine gidince de açılan bu davalar kazanılacak. Burada sizin çıkardığınız kanunlar da bir şekilde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecek.

Tabii, Anayasa Mahkemesinin aldığı kararlara karşı Cumhurbaşkanından sonra da Sayın Başbakanın "Ben Anayasa Mahkemelerinin kararlarını tanımıyorum." deme durumu da gündeme gelir. Yani başka bir ülkede veya Türkiye'de -başka bir ülkeye gitmeye gerek yok- "Anayasa Mahkemelerini, kararlarını biz tanımıyoruz." desek eminim Türkiye'deki savcılar hemen bizim hakkımızda hızla fezleke hazırlayıp Meclise gönderecekler. Ama ne yazık ki Türkiye'de artık yargı da bağımsız değil, hâkimler, savcılar da bağımsız değil. Yani "Ben Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımıyorum." diyenlere karşı bile bir söz söylenmiyor, bir dava açılmıyor, varsa hâkimler, savcılar bu bütün yetkilerini bizler için kullanıyorlar. Göreceğiz hep birlikte gelişmeleri, bundan sonra izleyeceğiz.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)