GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:72
Tarih:13.04.2016

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 273 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 18'inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge hakkında söz almış bulunmaktayım.

Şimdi, tabii, bu torba yasa içerisinde düzenlenen mali sorumluluk sigortası, aynı zamanda 2918 sayılı Kanun içerisinde de "zorunlu mali sorumluluk sigortası" olarak düzenlenmiş. İki farklı kanunda düzenlenmiş olan mali sorumluluk sigortasının -2918 sayılı Kanun içerisinde düzenlenmesi- bu mükerrer durumunun ortadan kaldırılması, aslında hukuk tekniği açısından doğru bir durum. Ancak, salt bu düzenlemeyle ya da 4925 sayılı Yasa'nın 3'üncü maddesinde tarif edilen "sorumluluk sigortası"nın yeniden tanımlanması yeterli gözükmemektedir.

Zira, az önce hatip arkadaşımızın da izah ettiği gibi "Ödenen sigorta primleri nereye gidiyor?" sorusu önemli bir soru ve bu genel anlamda girdi kaynağı açısından ne kadar büyük bir meblağ, bunu görebilmek için herhâlde Türkiye'de şu anda mevcut tescilli araç sayısına bakmak lazım. Mesela, 2004 yılında 19 milyon 97 bin 135 tescilli araç var ama 2015 yılında bu rakam 20 milyon 286 bin 331 sayısına ulaşmaktadır. Şimdi, bu 20 milyon 286 bin 331 aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında maliklerinin ödemiş olduğu primi bir bütün olarak düşündüğümüzde, inanılmaz bir rakam karşımıza çıkar yani inanılmaz bir pasta var. Dolayısıyla, bundan kim yararlanıyor? Bundan yabancı olan sigorta şirketleri yararlanıyor. Şimdi, teorik anlamda bir sorumluluk yükleniyor, bir sorumluluk poliçesi düzenleniyor sigorta şirketleriyle ama uygulamada istenilen sonucu verebiliyor mu? Yani, sigortalı bu yasa kapsamında sigorta şirketiyle poliçe düzenliyor ama zarar ve ziyanın meydana geldiği aşamada uygulamada adil bir şekilde ödemiş olduğu primin karşılığı olan sigorta limiti kapsamında zarar ve ziyanını tahsil edebiliyor mu? Bu, ciddi bir tartışma konusu. Uygulamada genelde sigorta şirketleri çeşitli sorunlar çıkararak muhatabı yani mağduru, sigorta alacaklısını bir şekilde mahkemelere yönlendirmekte ve uzun süren yargılama süreçleri sonunda mağdur olan, zarara uğrayan şahsın zararlarını tazmin etmesi âdeta kuşa çevrilmiş bulunmaktadır. Sadece bu da değil, tabii, zorunlu mali sorumluluk sigortası sigortalının üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu ifade eder yani üçüncü kişilere vermiş olduğu zarar ve ziyanı ifade eder ama kendisini ve aracını güvence altına, sigorta kapsamına almıyor. Dolayısıyla, bunu da güvence altına almak için ekstra bir kasko sigortası yapmak zorundadır. Dolayısıyla, bu düzenleme yetersizdir, daha gerçekçi bir düzenleme yapmak gerekiyor diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)