GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:72
Tarih:13.04.2016

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Sizden başlayayım.

Ben de bir emeklilikte yaşa takılanım. Yani, çok doğal olarak Türkiye özellikle sosyal güvenlik sisteminde bir reform yaptı ve bu reformda sırasıyla bir yaş değerlendirmesi yaptıktan sonra kadınlarda 60, erkeklerde 65'e getirdi. Bizim şimdi emeklilikte yaşa takılmak... Elbette ki bu çalışan herkesin en temel haklarından bir tanesidir ama şunu ifade etmek zorundayım: Sosyal güvenlik sisteminin de bir gelir-gider dengesi var. Biz bu gelir-gider dengesini hepimiz için gözetmek zorundayız.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Kaç kişi bunlar?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Şimdi tam olarak verebilecek değilim ama tam rakam hesaplanabilir de değildir yani onu da söyleyeyim.

Ve şunu ifade etmek istiyorum: Bizim özellikle emeklilikte yaşa takılanlar konusunda ortaya koyduğumuz değerlendirme açıktır, bunu gerek sözlü gerek yazılı gerekse de kamuoyunda sorulduğu zaman söylüyoruz. Bizim böyle bir çalışmamız yoktur ve eğer bir sosyal güvenlik sistemi reformunu tam anlamıyla gerçekleştirmek istiyorsak herkes belirlendiği yaşta emekli olacaktır. Öncelikle bunu ifade etmek istiyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yine de bir iyileştirme düşünün.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - İkincisi, burada özellikle Suriyelilerle ilgili bir soru geldi. Suriyelilerle ilgili gelen soruda... 2 milyon 700 bini aşkın Suriyeli kardeşimiz bugün Türkiye'de ülkemiz tarafından misafir edilmektedir ve bunların birçok hizmeti bizim tarafımızdan gerçekleştirilmektedir.

İşte, sizin de bildiğiniz gibi, Avrupa Birliğinin geri kabul anlaşması çerçevesinde yaklaşık 3 milyar euroluk çerçeve bir anlaşmayla birlikte bir değerlendirme ortaya konulmaktadır. Tabii, bununla ilgili de daha henüz Türkiye'ye bir ödenek, bir ödeme, bir proje karşılığı bir süreç başlamamıştır. Önümüzdeki günlerde çok ufak Avrupa Birliği projeleri vardır, o da eğitimle ilgili olan bölümünde. Çok büyük projeler değildir yani Türkiye'nin harcadığı yaklaşık 9-10 milyar doların herhangi bir bölümünü de karşılayabilecek bir proje değildir. Bunu da ifade etmek istiyorum.

Yine özellikle söylenilen bir söz var, beni de incitir, hepimizi incitir. Avukatlık, hâkim ve savcılık sınavlarında bir Alevi-Sünni ayrımı yapılması veya yazılı sınavlarda veya sözlü mülakatlarda ona ait bir değerlendirme yapılması...

Şunu ifade etmek istiyorum: Hepimiz siyaseti takip ediyoruz. Bu konuda kim bir ayrım ortaya koyar, kim bir ayrım yaparsa bunun bedelini acı şekilde öder. Bu doğru bir şey değildir, bunu yapmak da doğru değildir. Bu ülkede birliği, beraberliği başka türlü tesis ettirmemiz de mümkün değildir, ifade etmek istiyorum. Ve yine şunu da söylemek istiyorum: Bugün Türkiye'de Allah'a şükürler olsun ki herkes kendisini ifade edebilme, herkes kendi kimliğini ortaya koyabilme fırsatına sahiptir. Geçmiş yıllara dönüp baktığımızda bu konuda kimse kendi kimliğini ifade edemiyor, kendi kimliğini ifade etmekten korkuyor, "Ben şuyum ama..." diye başlayan cümleler ifade ediliyordu ama bugün böyle bir şey yok.

Ben şunu açık yüreklilikle söylerim: İki dönem bilirim yakın okuduğum siyasi tarihte. Birisi rahmetli Adnan Menderes'in 1950-1960, Aleviler kendilerini rahat bir şekilde ifade etmişlerdir. Özellikle 1957'ye kadar Alevilerin önemli bir bölümü Demokrat Partiye oy vermiştir. Demokrat Parti neredeyse Alevilerin tamamının kendisini ifade ettiği bir siyasi parti hâline gelmiştir.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sayın Bakan, bir tane Alevi vali, bir tane Alevi kaymakam ismi verin bana!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - İki...

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Birer tane verin, söyleyin!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - İki: Şöyle tamamlayayım...

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Seksen bir il var, bir tane Alevi vali söyleyin, bir tane Alevi kaymakam söyleyin, söyleyin bana!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Onu da söylerim.

2002 ile 2015 arasında bugün Türkiye'de bütün kesimlerin... Yani yüzleşemediğimiz problemler, halının altına süpürdüğümüz dertler, bütün bunlarla ilgili, bütün problemlerle yüz yüze gelinmiş, bütün problemlerle ilgili çalışılmış ve burada özellikle belki de Türkiye'nin en önemli gerçekleştirdiği meselelerden birisi olan Türkiye'de bugüne kadar ötekileştirilmiş bütün kesimlere ciddi bir şekilde kucak açılmıştır. Böyle bir şeyi kabul edebilmek doğru da değildir, mümkün de değildir. Bunu seslendirmek de doğru değildir, bu hiçbirimizin lehine değildir. Bunu açık söyleyeyim. Ne olursunuz. Böyle bir ayrım söz konusu değildir, olmamalıdır. Bu ayrımı yapan da yaptıran da yanlış içerisinde olur. Böyle bir şey ülkemiz için söz konusu değildir ve bunun için her birimiz önemli bir çalışmayı ortaya koyuyoruz.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Bakan, sorularımıza cevap vermediniz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Olduğu dönemler oldu, valilik, emniyet müdürlüğü, şu anda da var. Bakın, şu anda da var.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Bir tane vali söyleyebilir misiniz?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Bakın, böyle bir ayrımı bana söylettirmenizi bile demokratik ilkelerimiz açısından ve insanlık ilkelerimiz açısından yanlış bulurum, bu doğru değil. Ne olursunuz bunu böyle isimlendirmeyelim, telaffuz etmeyelim.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - İsim verin Sayın Bakan, liste gibi verin bize.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Yine bunun üzerinden ifade etmek istiyorum. Sayın milletvekilimizin İŞKUR'la ilgili bir sorusu oldu. Bu meseleyi tetkik edeceğim ama biliyorsunuz ki üç ay, altı ay ve dokuz aylık şeylerimiz söz konusu. Muhakkak ki bu dönem içerisinde, hangi döneme tekabül ettiğini ve nasıl sürecin devam ettiğini tetkik ettireceğim. Eğer bir mağduriyet varsa bilmenizi istiyorum ki gidereceğiz.

Özellikle Maraş bölgesiyle ilgili sorular geldi. Bildiğim kadarıyla... Çünkü Bakanlar Kurulumuzda da gündeme gelen, özellikle Başbakan Yardımcımız Sayın Yalçın Akdoğan'ın da kendi görev alanında olan ve AFAD Başkanımızın da bu konuda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Hiçbir soruya cevap vermedi Sayın Başkanım. Eğer söz verirseniz, Bakan sorularımıza cevap versin.

BAŞKAN - Sayın Bakan, sizin sürenizden almıştık.

Size iki dakika ek süre veriyorum, lütfen tamamlayınız.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Bilgiler ifade edilen bir konudur. Bu uzun zamandır çalışmaları yapılan bir alan çünkü malum alan, bildiğim kadarıyla Kahramanmaraş'ta bir sanayi sitesinin içerisinde. Buranın boşaltılması konusunda Kahramanmaraşlıların ortak bir dileği ve temennisi oldu. Buna ait bir alan araştırmasına girildi ancak uygun alan... Çünkü bilirsiniz ki yani hem bölgesel hem coğrafi hem de onların yaşam alanlarını genişletebilecek bir yaşam alanı oluşması lazım orada. Bu konuda bulunabilecek ender alanlardan biri bulundu fakat üzerinde çalışıldığını ifade etmek istiyorum. Bu konuda da bakınız yani bugüne kadar özellikle Suriye meselesi konusunda bütün dünya Türkiye'yi takdir ederek izliyor. Hem bizim yardımlarımızdan ziyade, halkımız, milletimiz Suriyeli kardeşlerimizi kucaklayarak bütün dünyaya kardeşliğin nasıl olabileceğini ve zorda kalan milletlere nasıl yardım edilebileceğini gösteren bir anlayışı ortaya koyuyor. Bu konuda da tüm Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı kanaatte olduğunu düşünüyorum. Onun için burada da en itidalli çözümün bulunacağı kanaatindeyim.

Bunun ötesinde diğer sorular var. Bakanlarımız bu diğer sorularla ilgili muhakkak ayrıntılı bir şekilde cevap vereceklerdir.

Tekrar çok teşekkür ediyorum.