GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası Verilmesi Hakkında Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:69
Tarih:07.04.2016

AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET EŞREF FAKIBABA (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizlerin ve bütün Müslüman âleminin mübarek Regaip Kandili'ni kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Şanlıurfa tarihin sıfır noktası. Şanlıurfa insanlığın var olduğu, bütün dinlerin var olduğu, kardeşliğin, Kürt'ün, Türk'ün, Arap'ın; Süryani'nin, Müslümanın hep beraber yaşadığı, kardeşçe yaşadığı, sadece Türkiye'ye değil bütün dünyaya örnek olan bir şehir. Şanlıurfa gerçekten yaşanması gereken, yaşanacak, biraz önce çok değerli kardeşimiz Mahmut Bey'in söylediği gibi yeşilin olmadığı değil, yeşilin çok olduğu, ormanının olduğu, parklarının olduğu, bereketli topraklarının olduğu... Yani biz Şanlıurfa'ya baktığımız zaman, tarımına baktığımız zaman, o bereketli Suruç Ovası'nı, Harran Ovası'nı, Bozova'yı suladığımızda, ki çoğunu suluyoruz şu anda, inanın, çok samimi olarak söylüyorum ve Türkiye'nin tahıl deposu olan bir yer. Yani, 2002 yılıydı hiç unutmam arkadaşlar, o zamanın valisi beni başhekim olarak Diyarbakır'da bir radyo programına davet etmişti, demişti ki: "Ya, Ahmet Bey, başhekim olarak sağlığı iyi biliyorsun, gel seninle Diyarbakır'da bir program yapalım." Şimdi, bana sordular: "Şanlıurfa'da sağlık nasıl?" "Vallahi, ya, Şanlıurfa'da sağlık nasıl? Yatak oranında bir artış yok, doktorda bir artış yok. Efendim, insanlar kuyrukta bekliyor. Efendim, hasta sahipleri geliyor, ezandan sıraya giriyor." dedim. Bunlar doğruydu arkadaşlar.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne zamandı?

AHMET EŞREF FAKIBABA (Devamla) - 2002 yılından önceydi bu, benim başhekim olduğum dönemdeydi. Ve o zaman samimi olarak, Diyarbakır radyosunda çok açık bir şekilde bu kardeşiniz bunlardan bahsetti. Ama, Şanlıurfa şimdi hakikaten farklı arkadaşlar, görmeniz lazım, Göbeklitepe'yi, özellikle Harran'ı, özellikle Balıklıgöl'ü, özellikle insanını görmeniz lazım arkadaşlar, insanının misafirperverliğini görmeniz lazım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakın, Allah bin kere razı olsun. İşte, 1918 Mondros Mütarekesi, artık, düşmanlar karar vermişler ve Türkiye'yi bölecekler. Önce İngilizler, sonra Fransızlar demişler ki arkadaşlar: "Biz bu Urfa'yı zaptedeceğiz." ve kahraman Urfalılar çıkmış, 12'ler çıkmış, demişler ki önce İngilizlere: "Hayır, biz size burayı vermeyiz." sonra Fransızları kovmuşlar. İşte, Ali Rıza Binbaşı, Yüzbaşı Ali Saip Bey, Allah bin kere rahmet etsin, Allah onlardan razı olsun. Kahraman Urfalılar terk etmemişler ve -bakın, bu çok önemli- merkezden hiç yardım almadan bir şehir kendisini korumuş ve diğer şehirlere örnek olmuş. Ben Urfalılarla gurur duyuyorum, Urfa'mla gurur duyuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Şimdi, o zaman da Kürt'üyle, Türk'üyle, Arap'ıyla... Kahraman 12'lerin içerisinde Kürtler var, Araplar var, Türkler var ve korumuşuz. Urfa'mız bizim, Urfalılar korumuş. Yani sadece Türkler korumuş demiyoruz, Kürtler de korumuş demiyoruz, Araplar da kurtarmış demiyoruz. Hepimiz, birlik beraberlik içerisinde Urfa'mızı Allah'ın izniyle kurtarmışız, bundan sonra da bu devam edecektir. Ben yürekten teşekkür ediyorum Urfalılara ve kahramanlara ve Büyük Önder Mustafa Kemal Paşa ve çok değerli silah arkadaşlarına. Bize bu cumhuriyeti kuran insanlara yürekten teşekkür ediyorum. Üçüncü teşekkürüm gerçekten sizlere, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, değerli milletvekillerimize, hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hakikaten geç de olsa... Geç oldu hakikaten, keşke daha erken olsaydı. Antepliler uyanık davranmışlar -sağ olsunlar- 1920'lerde almışlar, Maraş 1973'te almış ve yine, bu Meclise teşekkür ediyorum, bütün partilere teşekkür ediyorum, geç de olsa bunu almışız.

GAP'la ilgili olarak Sayın Celal Doğan gerçekten çok güzel konuşmalar yaptı ama Sayın Celal Doğan'ı özellikle Urfa'ya davet ediyorum; gelsin görsün, memleketi olan Suruç'ta suyun olduğunu görsün, Harran Ovası'nı görsün, damlama sulamayla Bozova'da yapılan tarımı görsün ama inanın çok daha iyilerini hak etmiyor muyuz? Vallahi ediyoruz. Allah'ın izniyle birlik beraberlik içerisinde bunu başaracağımıza inanıyorum.

Biraz önce Mahmut Bey, Sayın Faruk Çelik'le ilgili olarak söyledi, Faruk Çelik'le biz Urfalılar olarak gurur duyuyoruz, fahri hemşehrimiz, gerçekten, geldiği günden beri çok büyük çalışmalar içerisinde ve bu akşam da Şanlıurfa'yı konuşacağız kendisiyle değil mi Bakanım? Şanlıurfa'yı konuşacağız. Şanlıurfa'da başka neler yapabiliriz? Şanlıurfa insanını nasıl mutlu edebiliriz? Birlik beraberlik içerisinde inşallah bu çalışmalarımız devam edecektir.

Esasında, çok değerli vekillerim, çok değerli bizleri izleyen hemşehrilerim; bugün de birlik beraberlik günü. Yahu, ne olursunuz, Şanlıurfa'ya, Antep'e, Maraş'a, Diyarbakır'a, Mardin'e çok iyi bakmamız lazım arkadaşlar, gözümüz gibi bakmamız lazım. Bu bölge, sadece ve sadece, Türkiye'yi besleyecek bir bölgedir. Bu bölgeye çok dikkat etmemiz lazım. Bu bölge için el ele vermemiz lazım. Bu bölgede barışın, kardeşliğin sağlanması lazım. Dış düşmanlara karşı nasıl 11 Nisan 1920'de Urfalılar bir araya geldiyse, bu bölge için de bütün güneydoğudaki insanların, bütün Türkiye'deki insanların bir araya gelmesi lazım.

Bakın, bir Göbeklitepe diyoruz, Göbeklitepe tarihin sıfır noktası, insanlığın başladığı yer ve ilk yapıtlardan birisi. Bundan tam beş bin yıl daha genç olan Stonehenge'e İngiltere'de yılda 10 milyon turist gidiyor. Ya, benim Urfa'mda bu olaylardan dolayı bütün oteller satılığa çıkmış arkadaşlar. Burada bizim birlik, beraberlik içerisinde olmamız lazım. Başka Urfa yok, başka Türkiye yok, başka Diyarbakır yok arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Onun için, Urfa'nın 11 Nisan 1920'de göstermiş olduğu bu birlik ve beraberliği bizim bugün hepimizin göstermesi gerekir, bunu mutlaka ve mutlaka sağlamamız gerekir diye düşünüyorum.

Allah'ın izniyle, hastanelerden falan bahsedildi, çok samimi olarak söylüyorum eski bir başhekim olarak -ve mesleğim genel cerrahi uzmanlığı- çok şükür artık Avrupa'dan insanlar bize ameliyata geliyor mu gelmiyor mu? Ben arkadaşlarıma soruyorum, muhalefete soruyorum: Ya, bu ne zaman oldu? Eskiden insanlar kuyruğa giriyordu ve ilaç kuyruğunda sabah ezanından başlıyorlardı akşama kadar ilaç alamıyorlardı. Yani bunları unutmamamız lazım. İnşallah bizim Urfa'da sağladığımız birliği güneydoğuda ve Türkiye'de sağlayacağımıza sizlerle beraber inanıyorum.

Şanlıurfa'yı görmek lazım hemşehrilerim, Şanlıurfa'ya gelmeniz lazım. Esasında, Urfa milletvekilleri olarak sizlere bir borcumuz var. Bu İstiklal Madalyası'nı aldıktan sonra bütün Meclisi Şanlıurfa'ya davet ediyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Göbeklitepe'ye, Halil-ür Rahman'a, Balıklıgöl'e davet ediyoruz. İnşallah, orada, Urfa halkının misafirperverliğini göreceksiniz, insanlarını göreceksiniz ve diyeceksiniz ki: "İyi ki biz bu madalyayı verdik." Bakın sözlerimi şu dörtlükle bitirmek istiyorum:

"Kolumu salladım

Karataş içinden çete kaynadı.

Yaşasın Urfalılar teslim olmadı.

Di yürü yürü kumandanlar yürü,

Urfa çeteleri dönmüyor geri." (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Allah'ın izniyle hiçbirimiz dönmeyeceğiz, tek Urfa'mız, tek Türkiye'miz var.

Ben bu madalyayı Şanlıurfa'mıza kazandırdığınız için hepinize yürekten teşekkür ediyorum, 4 partimize de teşekkür ediyorum; hepinize saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)