| Konu: | Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 06.04.2016 |
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Aziz Türk milleti, saygıdeğer milletvekilleri; 149 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 28'inci maddesinin (3)'üncü fıkrasına istinaden verdiğimiz önergeyle ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, her yıl 5-12 Nisan tarihleri arasında kutlamakta olduğumuz ve dün Avukatlar Günü'yle başlayan Avukatlar Haftası'nın tüm meslektaşlarıma ve yargı camiasına hayırlı olmasını dilerim.
Değerli milletvekilleri, bugün insan hakları ve eşitlikle ilgili bir kurumun kanun tasarısını görüşürken yine bugün 50 milyona yakın Türk vatandaşının kimlik bilgilerinin İnternet'e sızdırılmış olduğunun haberini almış bulunmaktayız. Bu olay, insan hakları adına hepimizi dehşete düşüren çok vahim ve önemli bir olaydır. Kimlik bilgilerimizin ve kişisel verilerimizin güvenliği ve korunması, Hükûmetin insan hakları çerçevesindeki önemli görevleri arasındadır. Daha geçtiğimiz günlerde muhalefetin yoğun çekince ve eleştirilerine rağmen çoğunluk milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen bir yasa ortadayken bugün karşılaştığımız bu durum, muhalefet olarak eleştiri ve çekincelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koymaktadır.
Kıymetli milletvekilleri, bu yüce çatı altında görüşmekte olduğumuz kanunların gerekli olan her bir maddesine yönelik haklı eleştirilerimizi şimdiye kadar hep dile getirdik, bundan sonra da dile getirmeye devam edeceğiz, belki sonuç yine değişmeyecek. Biz burada kritik hususlara dikkat çekmeye çalışırken tasarıya vereceği oy belli olan milletvekilleri, kuliste çaylarını yudumlamaya, oylama başlayınca da Genel Kurula koşmaya devam edecekler. Belki de yarın, bugün yaşanan kimlik bilgilerinin sızdırılması olayı gibi vahim bir olayı daha yaşayacağız ama ellerin kaldırılıp indirilmesi sporundan ibaret sözde demokrasi anlayışı, kendi kendini yok etmeye devam edecek. Ancak günü geldiğinde Türk milletinin de o helal elleriyle sorumlulara gerekli cevabı vereceği unutulmamalıdır.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Veriyor, veriyor! Sen kendine bak! Kaç defa geliyorsun be, kaç defa geliyorsun!
MEHMET PARSAK (Devamla) - Sayın milletvekilleri, 2012 yılında "Türkiye İnsan Hakları Kurumu" adı altında bir kurum zaten kurulmuştu.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Millete ne laf söylüyorsun! Herkes ne yaptığını biliyor, seçilip oy alıp geliyor buraya!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, lütfen...
MEHMET PARSAK (Devamla) - Aradan dört yıl bile geçmemesine rağmen kurumun isminin "Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu" şeklinde değiştirilerek sanki yeni bir kurum kuruluyormuş gibi yapılması, her şeyden önce o çok önemsenen yasama ekonomisiyle çatışmaktadır. Ancak sorun bununla da sınırlı değildir. Özellikle oluşturulması öngörülen İnsan Hakları Kurulunda milyonlarca seçmenin oyunu almış partimiz MHP'nin âdeta yok sayılması, demokrasi açısından da asla kabul edilecek bir durum değildir.
Kanun tasarısında daha pek çok sorun alanının olduğu da aşikâr ancak asıl sıkıntının zihniyet sıkıntısı olduğunu da bir kere daha ifade etmek durumundayım. Gerek bu tasarıda gerekse Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nda Cumhurbaşkanına ilgili kurullara üye ataması yetkisi verilmesi ve bu kurumların ilişkili olmadıkları hâlde Cumhurbaşkanına yıllık faaliyet raporu sunması, seçilmiş krallık sisteminin âdeta altyapı hazırlıkları durumundadır.
Son olarak vurgulamak isterim ki iktidarın uzlaşmaya yanaşmayan tutumundan dolayı bu yüce Meclis verimli çalışamamaktadır. Bu durumun da yine aynı sinsi amaca yönelik yani seçilmiş krallık sisteminin âdeta psikolojik zeminini oluşturma amacına yönelik olduğu da dikkatlerden kaçmamaktadır. Daha açık bir ifadeyle, yüce milletimize "Görüyorsunuz, Meclis verimli çalışmıyor, parlamenter sistem artık tıkandı, yeni anayasa ve başkanlık sistemi kaçınılmaz oldu." mesajı vermeye yönelik bir algı operasyonuyla karşı karşıya olduğumuzu düşünmekteyiz. Ancak, ne yapılırsa yapılsın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Türk milleti zekidir." ve bu algı operasyonlarına asla kanmayacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz de her zaman olduğu gibi sorumlu siyaset anlayışımızla Türk milleti için siyasi mücadelemizden bir an olsun geri durmayacağız.
Sözlerime son verirken Gazi Meclisi ve sayın heyetinizi bir kere daha saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)