GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:68
Tarih:06.04.2016

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kahramanmaraş'ta başlanan AFAD kampıyla alakalı HDP'nin grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize hayırlı uzun ömür diliyorum.

Değerli arkadaşlar, az önce konuşmacıyı dinledik. Arkadaşımız, bu bölgenin nerede olduğunu dahi bilmiyor. Çünkü bu bölge Pazarcık'ta değil, Kahramanmaraş'ta. İzmir'den gelip de Kahramanmaraş'ı bilmediğiniz belli. Burası verimli bir arazi de değil. Bu arazi, ovanın üstünde çorak bir arazi -hayvanların otlatılamayacağı kadar- ve mera alanında da verimli bir arazi değil. Onu buradan belirtmek isteriz.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Devlet her yıl gübre veriyor oraya, mera orası.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Devamla) - Şimdi, özellikle, arkadaşlar, öncelikli olarak, bu ülkede partimizin, kuruluşundan beri söylediği "tek bayrak, tek millet, tek vatan" söylemi dışında ikinci bir ajandamız olmamıştır, olmayacaktır. Bu çerçeveden baktığımızda öküz altında buzağı aramanın hiçbir anlamı ve önemi yoktur.

Araştırmaya konu olan önergenin gerekçesinde kabul anlaşmasıyla birlikte -az önce konuşmacı da söyledi- 1 milyon Suriyelinin Türkiye'ye geleceği söyleniyor. Evet, gelecek ama 1 milyonu da gidecek. Dolayısıyla, burada belirtmiş olduğunuz 3 milyona yakın mültecinin 4 milyon olması söz konusu değil. Bir kere bunu belirtmek isterim.

Burada, bu önergede gözüküyor ki, bu önergede kabul anlaşmasının dahi spotlardan incelendiği gibi varsayıma gidilmiş bulunuyor. Şu anda, HDP'nin özellikle -geçen haftadan beri başlayan- Alevi vatandaşlarımızın üzerinde korku salarak oy devşirme çabaları içerisinde olduğunu açık bir şekilde Kahramanmaraş'ta görmekteyiz. Gerekçeye baktığımızda aynı üslubun gerekçede de devam ettiğini görmekteyiz.

Yine gerekçe incelendiğinde, Suriyeli mültecilerin tamamı, sanki IŞİD terör örgütünün üyesiymiş gibi bölgede bir algı operasyonu yapılmaya çalışılmaktadır. Arkadaşlar, gidin o Suriyelileri görün -Ankara'da da var, her tarafta, İzmir'de de var- ne kadar mazlum insanlar. Ha, bunların içerisinde art niyetli olanlar olabilir mi? Evet, olabilir ama bunları da bizler bulmak zorundayız.

Halkı kışkırtmaya çalışıyorlar. Halkla ilgili, halkımızla bizler hep beraber oradayız, o bölgedeyiz, beraberiz. Burada, özellikle gerekçelerinde belirtilen, selefi akımların Türkiye'de yaygınlaşması gibi bir algının olduğunu... Biz, selefi akımlar ve farklı akımların bu bölgede emperyalist düşüncelerin bir uzantısı olduğunun gayet farkındayız. Bunlara hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğimizi belirtmek isterim. Bizler, geçmişten ders alarak, geçmişteki kötü hatıraları değil, geleceği düşünerek lider Türkiye'yi oluşturmak için çaba göstereceğiz.

Şu anki çadır kentin Maraş'taki konumuyla alakalı olarak, neden taşınıyor bu Kahramanmaraş'taki yer? Burası, şu anki mevcut konumu, yapılmadan önceki... Şu anda mevcutta Kahramanmaraş'ta bir çadır kent var. Çadır kentin yeri, Küçük Sanayi Sitesi'nin kendi alanıdır. Buralar, şahıslar üzerindeki arazilerdir. Bundan dolayı, bu şahıslar, vatandaşlar, buralara, Kahramanmaraş'taki özellikle çadır kentin yerine sanayi tesisleri yapmak istiyorlar, istihdamı artırmak istiyorlar. Bundan dolayı, bu arkadaşlarımızın yerlerini gasbetmiş gibi duruyoruz. Bundan dolayı yeni bir alana ihtiyaç duyuldu. Yoksa sizlerin dediği gibi, bölgenin demografik yapısını değiştirmek gibi bir hedefimiz asla olmadı, olmayacak. Ama sizlerin "öz yönetim" adı altında oluşturduğunuz korkutma çabalarınız, devletimizin güçlü duruşu karşısında çökmüştür. Oralarda demografik yapının değişimi için yaptığınız çabalar ortadadır. Unutmayalım ki kadim bir medeniyetin bekçisi olarak devletimiz ve milletimiz, bu kirli emelleriniz karşısında dimdik duracaktır.

Verilen önergede, Suriyeliler, sanki bu ülkenin vatandaşlarıymış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Arkadaşlar, bu vatandaşların, bu Suriyeli mültecilerin bu ülkede herhangi bir oy kullanma veya herhangi bir şekilde yönetime katılma gibi bir hakları yoktur. Böyle bir şeyin de zaten olması mümkün değildir, zaten bunlar mülteci statüsündedir.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Olacaklar sayenizde!

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Beş yılı dolduranlar, vatandaş oluyor.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Devamla) - Bir diğer önemli olan olay da şudur: Şu anda kurulmak istenen bölge, özellikle Kahramanmaraş -bilmeyenler için söyleyeyim- Güneydoğu Anadolu fay hattı üzerinde, jeolojik açıdan deprem riski en yüksek olan illerden bir tanesidir. Bu maksatla, bölgemizde herhangi bir şekilde deprem olasılığına karşı önceden tedbir amacıyla bu konteyner kentlerin kurulması gündemdeydi zaten.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ne alakası var ya!

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Devamla) - Bu vesileyle, kurulacak olan tesis, mültecilere tahsis edilse de kalıcı durum karşısında deprem konutu olarak yapılmaktadır.

Bu bölgede, proje olarak bölge halkının huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu anlamda baktığımızda, sözde öz yönetim ve benzeri ilanlara kalkışmaların, ülkemizin millî birlik ve beraberliğini bozacak maksatta olduğu aşikârdır. Bu çalışmaların emperyalistlerin hedeflerine ulaşmak için kullanmış olduğu bir yöntem olduğunu ve bir üslup olduğunu hep birlikte bilmekteyiz. Gelin, bu coğrafyada haksızlığa uğrayan kim varsa bunların hepsinin hep birlikte takipçisi olalım ama elinde silah olan tüm unsurlarla empatiyi kuracak olan, siyaset değil, sivil düşünce değildir.

Değerli milletvekilleri, HDP ve CHP, büyükşehre ilişkin kanun tasarısı yasalaşırken, aynı büyükşehirlerin hizmete girmesiyle birlikte bu bölgelerde partizanlık yapılacağını söylemişlerdi. AK PARTİ'li belediyeler, özellikle buradan belirtmek istiyorum, Büyükşehir Belediyesi ve Dulkadiroğlu Belediyesi. Bu arada, az önce konuşmacının belirttiği, defalarca söylediği gibi burası Pazarcık değil, Dulkadiroğlu Belediyesi sınırları içerisindedir. Bundan dolayı, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç'a, Necati Okay'a teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yasa çıkar çıkmaz ve Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesi AK PARTİ'li belediyelere devrolunca, Büyükşehir Belediyesi grup köy yollarının hızlı bir şekilde yapımına başlamıştır. Özellikle Dulkadiroğlu Belediyesi "Bölgede partizanlık yapılıyor." diyenlere en güzel cevabı vermiştir. Bakın -isteyenlere de verebilirim- şu anda o bölgede -eğer partizanlık yapmış olsaydık- bazı köylerimiz var, 10 tane oy almışız ama yaptığımız parke çalışması ne kadar biliyor musunuz arkadaşlar? 16 bin metrekare. Özellikle belirtmek istiyorum, şu anda Sivricehüyük'te biz 15 bin metrekare parke yapmışız ve insanlarımızı ayağının çamura değmesinden kurtarmışız. Buradan şunu belirtmek istiyorum: Özellikle Dulkadiroğlu ve büyükşehir belediyelerimiz buraları hizmet anlamında coşturmuşlardır.

Vaktimiz de azaldı. Özellikle pazar günü bölge halkı tarafından demokratik bir eylem yapılmış ve bu eylemlerin sonucunda bölge halkından olmadığı belli olan şahıslarca askerimize ve basın mensuplarımıza taşlı saldırılar gerçekleştirilmiştir. Bu saldırıyı şiddetle kınıyorum. "Basın özgürlüğü" diye yafta vuran muhalefet partilerinden de bu konuda bir kınama geldiğini duymadım, görmedim. Bu tip organizasyonlar yapıp Kahramanmaraş'ın huzurunu bozmaya çalışanları şiddetle kınıyorum.

Alevi kardeşlerimizle olan bin yıllık birlik ve beraberliğimizin her zaman daim ve baki olacağını belirtiyorum.

Bu bölgedeki bu yerin, teknik olarak başka bir anlamı olmadığı için buraya kurulduğunu belirtiyor, önergenin aleyhinde olduğumuzu Genel Kurula saygıyla belirtiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)