| Konu: | 5 Nisan Avukatlar Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 05.04.2016 |
MAZLUM NURLU (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, bu ülkede birçok devrimin yanı sıra hukuk devrimini de gerçekleştiren Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yol arkadaşlarını saygıyla, minnetle anıyorum.
Bugün ülkemizde temel hakları ve özgürlükleri koruyan yasaların göz ardı edildiği, yargının siyasallaştırıldığı, adaletin siyasetin emrine alındığı, korku toplumuna dönüştüren baskı sürecinin hızlandığı tehlikeli bir süreci yaşıyoruz.
Ülkemiz cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde yaşamadığı krizlerle karşı karşıya. Bu krizlerin odağında yargı kurumları da var. Yargı, tarihinin hiçbir döneminde yaşamadığı kadar ağır baskılara, saldırılara hedef olmuştur; hiç bu kadar kendi içinde çelişkilere sürüklenmemiş, halkın gözünde saygınlığı hiç bu kadar tartışmalı bir noktaya sürüklenmemiştir. Bunun altında yargıya özgü nedenlerden çok siyasete özgü nedenler yatmaktadır.
Yaşanan bu tablonun temel sorumlusu, yargıya sürekli müdahale eden, sürekli kendi zihniyetine göre şekillendirmek isteyen, her türlü müdahaleyi kendisine hak bilen, yargıyı bu noktaya sürükleyen AKP iktidarıdır, AKP'nin yandaş yargı oluşturma siyasetidir.
Sayın milletvekilleri, hukuk devleti, en sade tanımıyla temel hak ve özgürlüklerin korunduğu, yurttaşların hukuksal güvenlik içinde bulundukları, devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu, yönetimde keyfî yaklaşımların önlendiği bir sistemi anlatmaktadır.
Bu kapsamda, yasama ve yürütmenin bağımsız yargı tarafından denetlenmesi, denetim sonucu oluşan yargı kararlarının uygulanması, hukuk devletinin işlerlik kazanması bakımından anayasal bir zorunluluktur.
"Adalet" kavramının yaşama geçirilebilmesi, birbirini tamamlayan "iddia, savunma ve karar" üçlemesinden oluşan yargının, siyasi baskılardan etkilenmeden bağımsız bir şekilde çalışabilmesine bağlıdır. Toplumda kutuplaşmaların önüne geçilmesi ve temel hak ihlallerinin yaşanmaması için hukuk devleti ilkesi daha da güçlendirilmelidir.
Özel soruşturma ve yargılama usulleriyle, siyasi tehdit aracı gibi çalışan yöntemleriyle, hiç de demokratik olmayan ve mahkemeden daha çok devletin ideolojik aygıtı gibi çalışan özel yetkili mahkemeler bir an önce kaldırılmalı, tutuklama süreleri kısaltılmalı ve yargılama süreci hızlandırılmalıdır.
Anayasal demokrasilerde temel hak ve özgürlüklerin korunması konusunda en önemli organ, hiç kuşkusuz yargı organıdır. Bunun için yargının bağımsız ve tarafsız olması gerekir. Yargı bağımsızlığı ilkesi, yargıçlara tanınmış bir ayrıcalık değil, aksine, onların tarafsızlığını sağlamanın bir teminatıdır.
Bir ahlaki duruş ve dürüstlük ilkesi olan tarafsızlık, insani zafiyetlerin, siyasi sempati ve ideolojik eğilimlerin olmaması anlamına gelir. Yargı erkinin kurucu unsurları ve temsilcileri olan yargıçların, savcıların, avukatların nitelikli, donanımlı, bilgili ve sorumlu olmaları, hiç kuşkusuz, aldıkları hukuk eğitiminin yeterli ve kaliteli olmasına bağlıdır.
Sayın milletvekilleri, avukatlar insanlığa, başkalarının hakkına, mülkiyetine, özgürlüğüne saygıyı öğreten, Kölelikten Kurtuluş Bildirgesi'ni yayımlayan, İnsan Hak ve Hürriyetleri Bildirgesi'ni yazan, adaletsizlikle savaşan, eşitlik, özgürlük ve barış için mücadele eden insanlardır. Sadece bunlar için değil, aynı zamanda hukuk devletinin yerleşmesi, hukuk bilincinin gelişmesi, demokrasinin kurumsallaşması, özgürlükler alanının genişlemesi ve insan haklarının korunmasında da çaba harcarlar.
Sayın milletvekilleri, insanlığın ortak iyiliği için çalışmanın birçok ödülleri vardır. Bu ödüllerin başında, iyi bir toplum uğruna mücadele vermekten kaynaklanan manevi bir iç huzur rahatlığı gelir. Bu ülkede Anayasa'yı tanımayan birilerine inat, her türlü siyasi baskılara rağmen Anayasa'ya ve yasalara sadakatten ayrılmadan, devletin en temel işlevlerinden birisi olan adalet ve yargı hizmetlerini fedakârca yürüten barolarımıza, avukatlarımıza, hâkimlerimize, savcılarımıza ve onlarla birlikte adaletin gerçekleşmesine katkı yapan adliye çalışanlarımıza da bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum.
Mensubu olmaktan onur duyduğum Manisa Barosunun bir avukat üyesi olarak tüm avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutluyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)