| Konu: | Dünkü menfur saldırıda şehit olan polislere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilediğine, terörün evrensel bir illet olduğuna ve teröre karşı bütün kurumlarla, yetkililerle beraber, hatta milletlerarası bir iş birliği içerisinde mücadele edilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 01.04.2016 |
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Ben de dün menfur saldırıda hayatlarını kaybeden, şehit olan polis kardeşlerimize Cenab-ı Hak'tan gani rahmetler diliyorum.
Bu olayda yaralanan hem güvenlik görevlisi hem de sivil vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.
Yine, bu vesileyle, sadece bu olayda değil, onun dışında da vatanını, ülkesini, yurdunu savunmak suretiyle bu uğurda hayatlarını kaybeden, şehit olan bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Kuşkusuz, ifade edildiği gibi, buradan sürekli taziyede bulunmak yüreğimizi yakıyor ve her defasında yüreğimiz yanarak bu taziyeleri tekrar etmek zorunda kalıyoruz. Allah'tan dileğimiz odur ki tekrar etmek durumunda kalmayalım. Fakat terör evrensel bir illettir, terörün dini, mezhebi, milliyeti, hiçbir şeyi yoktur. Bu anlamda evrensel bir illettir. Bugün bizi vurur, yarın bir başkasını vurur; başka bir milletin, başka bir ülkenin, başka bir devletin canını yakar. Esas itibarıyla, günümüzde yaşamış olduğumuz tablo da bundan farksızdır. Eğer evrensel bir illetse terör, buna karşı mücadele de kesinlikle, ne sadece siyaset kurumunun ne sadece yargının ne sadece bir kesimin yapacağı bir faaliyet değildir. Hep birlikte, bütün 78 milyon insan olarak, bütün kurumlarımızla, kuruluşlarımızla, yetkililerimizle beraber teröre karşı mücadele etmek durumundayız. Hatta milletlerarası bir iş birliği içerisinde teröre karşı mücadele edilmesi gerekir.
Bu anlamda, teröre karşı mücadele ederken iki kavramın önemli olduğunu düşünüyorum; bunlardan birisi kararlılık, diğeri de tutarlılıktır. Teröre karşı mücadele ederken mutlaka kararlı olmak zorundayız. Eğer kararlılık göstermezsek terörün ekmeğine yağ çalmış oluruz. Bu bakımdan son...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bir dakika daha süre ekliyorum.
Buyurun Sayın Çakır.
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bizim çözüm süreci bağlamında geliştirdiğimiz... Adına ne dersek diyelim, "çatışmasızlık ortamı" diyelim, başka adlandıralım, önemi yok, önemli olan fonksiyonudur; yapmış olduğumuz iş tutarlı bir iştir. Ortada var olan bir ateşin sönmesine katkı sağlamak üzere gösterilen bir çabadır. Hatta bunun siyasi aktörleri, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, siyasi geleceği ne olursa olsun yahut siyasi geleceğinin bir anlamda yok olması pahasına baldıran zehri içmeyi hesap ederek, kitap ederek, göze alarak ortaya konulan muazzam bir çabadan bahsetmek istiyorum. Kararlılık dediğim budur. Bugün de günümüzde de aynı kararlılıkla bu terörle mücadele devam etmektedir. Tutarlılık ise eğer bu soruna katkı sağlamak isteyen kim varsa, herkesle bir şekilde meşru zeminde görüşmek, konuşmak, tartışmak gerekir. Çünkü bu iyi niyetli bir çabadır, çünkü bu hayırlı bir çabadır, çünkü bu sorunun çözümüne katkı sağlayacak bir çabadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Ancak şunu da eklemek gerekir ki siyaset kurumuna burada önemli bir rol düşmektedir ifade edildiği gibi. Fakat siyaset kurumu...
BAŞKAN - Bir dakika daha açıyorum.
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bağlıyorum.
Siyaset kurumu elbette çözüm üretmesi gereken bir kurumdur, çözümün parçası olması gerekir, bunun hiç tartışılacak bir tarafı yoktur. Fakat eğer siyaset kurumu çözümün parçası olacakken sorunun parçası oluyorsa işte bence işin tıkandığı nokta da burasıdır. O bakımdan, özellikle bu çatının altındaki bizlere düşen görev siyasetçiler olarak sorunun parçası değil, çözümün parçası olarak hareket etmek ve eylem ortaya koymak, söylem ortaya koymaktır.
Bu vesileyle tekrar şehitlerimizi rahmetle anıyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim.