| Konu: | İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun HDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 31.03.2016 |
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Sayın Tanrıkulu konuşmasının ilk yarısını gayet güzel bir şekilde, ses tonunu da ayarlayarak tarihe, kültüre, uygarlıklar merkezi olan Mezopotamya'ya ve Diyarbakır'a, Dört Ayaklı Minare'ye, camiye ayırdı, gayet güzel konuştu. Hepimiz gayet sakin bir şekilde ve edeple dinledik. Yapılması gereken de budur.
Fakat ilginç bir şey, Sayın Tanrıkulu'nun bunu hep daha evvel yaptığı gibi, konuşmasının dörtte 3'ü bu şekilde geçti, hiçbir tepki yok. Sayın Tanrıkulu bundan rahatsız olmuş olmalı ki...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Çakır, sizin milletvekilleri provoke ediyorlar.
COŞKUN ÇAKIR (Devamla) - ...konuşmasının son çeyreğini, sesini de değiştirerek, tonunu da değiştirerek, azarlayarak, bağırarak, çağırarak grubumuza dönmek suretiyle ithamda, bühtanda bulunmaya başladı. Bu, doğrusunu söylemek gerekirse kabul edilebilir bir şey değil.
Ondan sonra da arkadaşlarımızın haklı tepkilerini "hezeyan" diye nitelemeye başladı. Sizin on dakikalık konuşmanızın dörtte 3'ünde konuştuğunuzda keyifle, zevkle dinlerken son üç dakikasında böyle konuşursanız ne yapacağız, dut yemiş bülbül gibi susacak mıyız? Yani hangisi hezeyan. Eğer değerli arkadaşlar, hezeyan arıyorsak bu konuşmanın son çeyreğinde yapılan, özellikle yapılan, kastımahsusla yapılan bir tahriktir. Asıl hezeyan budur.
Saygılarımla. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)