| Konu: | Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 29.03.2016 |
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Soru soran bütün milletvekili arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum.
Şimdi, öncelikle tabii ki ilgili bakan arkadaşın, yasadan sorumlu arkadaşın cevap vermesi konusunu değerlendiren arkadaşlara saygı duyuyorum, mutlaka olması gerekiyor ama netice itibarıyla buradaki gerek teamüller gerek mevzuatımız gereği, İç Tüzük'ümüz gereği hükûmeti temsilen bir bakanın olması aslolandır. Dolayısıyla, böyle bir ayrımı da doğru bulmadığımı ifade ediyorum.
Ayrıca, Sayın Ağbaba tecrübeli bir siyasetçidir. Burada konuşmasını da ben dikkatle izledim. Konuştuğumuz konu haklar konusu. İnsan hakları son derece önemli. Bununla ilgili bir düzenleme yapılıyor. Bu düzenlemeyle, var olan Türkiye İnsan Hakları Kurumu daha da geliştirilerek, Avrupa Birliği mevzuatı çerçevesinde dikkate alınarak, daha önce ayrımcılıkla mücadele konusunda yapmış olduğumuz taslak çalışmaları da içine alacak şekilde, daha şümullü diyebileceğimiz bir düzenleme huzurlarınıza getirilmiş bulunuyor. Bu yönüyle konu haklar olduğu için, insan hakları olduğu için önem arz eden bir düzenleme ama bildiğiniz gibi, hayvan hakları önemli değil mi? Ne kadar önemli. Yani, sizi ben kürsüden izlerken hafif yollu böyle istihzayla bana doğru baktınız. Tabii ki bunu art niyetli yapmadığınızı biliyorum ama hayvan hakları çok çok önemlidir, bitki hakları da çok önemlidir.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Onunla da uğraşmıyorsunuz ki.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Cerattepe'ye müdahale etmeyin.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Tabii, Cerattepe de çok önemlidir.
Şimdi, bunların hepsi canlı; hayvan, bitki, insan canlı.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakan, onlarla da uğraşmıyorsunuz ki!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Hayvansever derneklerini üzdünüz diye düşünüyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bravo, buradan bu sonucu çıkardınız!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Bundan dolayı, hayvana ve doğaya saygısı olmayanın insana saygısı olmaz, bunu ifade edeyim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Onun için, ne bakanlar arasında bir ayrım yapalım ne canlılar arasında bir ayrım yapalım diye ben de latife olması açısından bunu ifade ediyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Artvinlisiniz ya Cerattepe'yi hatırlıyorsunuz, değil mi?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Şimdi, efendim, ayrımcılıkla ilgili Sayın Tanal bazı değerlendirmeler yaptı.
Burada "benzeri sebeplerden dolayı" ibaresinin de bulunması gerektiği şeklinde bir değerlendirme yaptınız. Bunu arkadaşlara da söyledim yani teknik olarak gerçekten Anayasa'ya aykırılık teşkil edecek bir durum söz konusu ise, arkadaşlar, yasanın daha geneli üzerinde bir görüşme yapıyoruz, bütün bu maddeler değerlendirmeye tabidir, bunlar ayrıntılı bir şekilde değerlendirilip ilave edilmesi gereken kavramlar, kelimeler söz konusu ise buna açık olduğunu belirtmek istiyorum. Aynı şey, 7'nci maddedeki "zorunlu kılan durumlar"la ilgili ifadenizi de arkadaşlarımız bu çerçevede değerlendireceklerdir. Bir eksiklik söz konusu ise Genel Kuruldaki çalışmaların amacı bunları tamamlamak içindir.
Samsun'da içilebilir su olmadığıyla ilgili veya bazı güzergâhlarda var olan suyla ilgili ifade de bildiğiniz gibi büyükşehir yasası sonrasında büyükşehir bünyelerinde kurulan su birimleriyle -ki SASKİ'dir yanılmıyorsam Samsun'da- orayla ilgili bir durum. Belediye Başkanına bunu bizler de iletmiş olalım. Samsun milletvekillerimiz varsa zaten iletmişlerdir diye düşünüyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Samsun milletvekili sormadı ki soruyu!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Yani, şu anlamda, Hükûmete sorduğunuz için iktidara mensup arkadaşlarımızın da duyarlılığı açısından söylüyorum, yoksa Samsun milletvekili değildi anlamında bir cevap değil.
Millî Eğitimle ilgili bazı sorular oldu. Okul müdürlerimizle ilgili olarak yargının kararı ve bu kararın uygulanması noktasında ne gibi bir işlem yapıldığını da Millî Eğitim Bakanımıza ileteceğiz, sizlere bilgi arz edecekler, sorularınıza yazılı olarak cevap vermelerini sağlayacağız.
Sayın Aydın, Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki bir konuyu gündeme getirdiler, "O henüz gerçekleşmedi." dediler. Yanılmıyorsam ayın 31'inde son buluyor, şu anda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla Türk Eczacıları Birliğinin teması, çalışmaları uzunca bir süredir devam ettiğini biliyorum. Geçmiş yıllarda da bu konularda çok tartışmalar yaşandı ama netice itibarıyla 24 binin üzerindeki eczacımızın çok önemli hizmetler sunduğu bilinciyle Sosyal Güvenlik Kurumu hep eczacılarımıza sahip çıkmıştır, bugün de bu değerlendirmeler neticesinde yine bir uzlaşıyla sonuçlanacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü bir anlamda bir kamu hizmetidir, son derece önemli bir hizmettir. Ayrıca ilaç konusunda, vatandaşlarımızın ilaca erişimi konusunda dünden bugüne hangi noktalara geldiğimizi de takdirlerinize sunuyorum. İlaç bulmakta, ilaca erişimde ne sıkıntılar vardı, Hükûmetimiz döneminde bunlar ortadan kaldırıldı. Şimdi, "Eczacılarla bir sorun yaşanmasın." deniyor, dün yaşanmadı, bugün de uzlaşıyla çözüleceğini söylemek istiyorum.
Sayın Atıcı, "Valilikler bünyesinde insan hakları kurulları vardı, insan hakları ihlallerini örtbas etmek içindi." diye... Şimdi, arkadaşlar, önemli bir yasa gelmiş önümüze ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu diye bir kurum yeniden dizayn ediliyor, bu kurulurken buradaki kurulun kimden oluşacağı konusunun bu kadar abartılmasını ben şahsen doğru bulmuyorum. Şimdi, bu kadar önemli bir yasa bence öne çıkarılmalı yani "Kurul bir fonksiyon icra edebilecek mi?" Neyi saklayacaksınız bu dönemde, bu iletişim çağında neyin gizli kalması mümkün? Yani kurulun burada layüsel, keyfî davranması söz konusu değildir. Uluslararası ölçeklerde de baktığınız zaman, ülkelerdeki kurulun oluşumuna baktığınızda bu onlarda da bir sorun teşkil etmiyor. Dolayısıyla, bunun bizde de bir sorun teşkil etmesi söz konusu olmamalı. Kaldı ki yasalar günübirlik, hükûmetler için çıkmıyor ki; çıkan yasalar kalıcı yasalardır, insan ömrüyle filan sınırlı değildir. Yasalar kalacak, insanlar değişecek, cumhurbaşkanları değişecek, başbakanlar değişecek, hükûmetler değişecek ama yasa millet için yapılıyor. Dolayısıyla, orada bu meselenin bu derece öne çıkarılmasını ben şahsen doğru bulmadığımı ifade ediyorum.
Bursa'yla ilgili bir soru vardı. Değerli milletvekilimiz, Bursa'da, Yalova yolunda ağaçların kesildiğini söyledi. Ben Bursa'nın, yeşil Bursa'nın yeşilliğinin gelişmesi konusunda gerek merkezî Hükûmetin gerekse belediye başkanlarımızın yoğun çalışmalarına şahidim. Dolayısıyla, belki, yol, ulaşım ve benzer bir nedenden dolayı, spesifik olarak bilemediğim, eğer birkaç ağacın bu şekilde kesimi söz konusuysa bilin ki bunun onlarca da fazlasının yerine getirilerek bunun yerine getirildiğini, yerel yöneticilerin ve merkezî yönetimin bu konudaki hassasiyetini bir kez daha belirtmek istiyorum.
Samsun'la ilgili, sulanabilir araziyle ilgili... Arkadaşlar, Türkiye'de sulanabilir arazi 8,5 milyon hektar. 8,5 milyon hektarın 6,1 milyon hektarı sulamaya açılmış durumda ama şu anda 3,1 milyon hektar arazi izlenebiliyor. Bu rakamların, izlenebilir oranının daha da artırılması ve bir an önce 8,5 milyon hektarın sulanmasıyla ilgili Devlet Su İşlerimizin yoğun bir çalışması var. Bizim de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak, özellikle sulanabilir arazinin oranının artması konusunda yoğun bir takibimiz ve değerlendirmemiz olduğunu söyleyelim.
Son olarak, Sayın Atıcı, uçak ve gazetelerle ilgili... Mesela, bahse konu bir gazeteyi geçen hafta ben İstanbul'dan gelişte okudum, böyle bir şey bilemiyorum ama yani ben yaşadığım bir şeyi söylüyorum. Dolayısıyla, olayın, bu kadar önemli bir yasanın buralara indirgenmesinin de doğru olmadığını...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum Sayın Bakan, sözlerinizi tamamlayınız.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Yani bu kadar önemli bir düzenlemeyi konuşurken meseleyi buraya indirgemenin de doğru olmadığını düşünüyorum.
Bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum, sağ olun efendim.