Konu: | Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 62 |
Tarih: | 29.03.2016 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçici ve mevsimlik işçilerin sorunları üzerine gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
2007 yılında çıkarılan 5620 sayılı Kanun'la yaklaşık 220 bin geçici işçi kadrolara alınmıştır. Kanun sadece 2006 yılında altı ay çalışmış olanları kapsadığından, başta şeker fabrikalarında, çay fabrikalarında, Orman İdaresinde, Tarım İşletmeleri ve Demiryollarında olmak üzere yıllardır, hatta yirmi, yirmi beş yıldır çalışanlar kadroya alınmamıştır. Geçici işçi, muvakkat işçi, kampanya işçisi ve mevsimlik işçi olarak yıllardır çalışan işçiler haksızlığa uğramışlar, mağdur edilmişler, bir türlü kadroya alınmamışlardır.
Geçici ve mevsimlik işçiler emekli olamamaktadır, Emeklilikte aranan prim gün sayısını doldurabilmeleri için ömürleri yetmemektedir. Zira yılda dört ay çalışmayla emekli olunabilmesi için en az altmış yıl, yılda beş ay yirmi dokuz gün çalışmayla da kırk yıldan fazla çalışmak gerekmektedir.
Geçici ve mevsimlik işçiler çalışamadıkları dönemde iş de bulamamaktadır. Zira altı yedi aylığına nasıl iş bulsunlar? Çalışmadıkları aylarda bu arkadaşlarımız ailelerini nasıl geçindirirler hiç düşünüyor musunuz?
Aslında geçici ve mevsimlik işçilerin çoğu kamunun asli işlerinde çalıştırılmaktadır. Şu garipliğe bakın ki kamu kurumları bu işçileri çalıştırmadıkları dönemde personel ihtiyacını taşeron işçilerle gidermektedir. Bu durum kamuya daha pahalıya mal olmaktadır.
Geçici ve mevsimlik işçilerin daimî çalıştırılmaları hâlinde, bir taraftan çoğu iş yerinde alt işveren uygulamasıyla hizmet alımı ihalesine gidilmesine ihtiyaç kalmayacak, bir taraftan da kadro sorunu çözüleceği için iş yerlerindeki verim artacaktır. Yıllardır başarılı olarak çalışan, bilgi, beceri ve deneyimleriyle iş yerine faydalı olan bu işçiler, mutlaka daimî kadrolara alınmalıdır.
Sayın Başbakan, 30 Mayıs 2015 tarihinde, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü imza töreninde "Kişi beş ay yirmi dokuz gün çalışıyor, ara veriyor. Bu, iş üretkenliğini, verimliliğini negatif etkiliyor." diyerek geçici işçilerin çalışma sınırının kalkacağını müjdelemiştir. Protokol'ün 9'uncu maddesine de bu amaçla hüküm konulmuştur.
O günkü Çalışma Bakanı Faruk Çelik de "Eğer çalıştıkları iş yerinde ihtiyaç varsa dışarıdan hizmet alımı değil bu işçilerin çalıştırılmasına dönük düzenlemeyi Parlamentoya sunacağımızı toplu sözleşmede kayıt altına aldık. Hızlı bir şekilde yasalaştırılacak." demiştir.
Sayın Başbakan ve Bakan umut vermiş, müjdeler vermiş, sözler vermiş, hatta toplu sözleşme protokolüne yazmışlar ama seçimler geçince, işleri bitince işçileri görmezden gelmişlerdir.
Sayın Başbakan, kıymetli hemşehrim, bak, Konya'dan Orman İdaresinde, Demiryollarında, Tarım İşletmelerinde, Ereğli Şeker Fabrikasında ve Ilgın Şeker Fabrikasında çalışan geçici ve mevsimlik işçi arkadaşlarım beni arıyor, "Bizi unuttu." diye sizden dert yanıyor ve hayal kırıklığına uğradıklarını söylüyorlar, "Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz?" diyorlar. Yeter artık, bu arkadaşlarımızın mağduriyetini bir an önce giderelim. Sayın Başbakanı geçici ve mevsimlik işçilere verdiği sözün arkasında durmaya davet ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi, kamuda çalışan geçici ve mevsimlik işçilere kadro verilmesini yıllardır gündeme taşımış, bu arkadaşlarımıza kadro vermeyi taahhüt etmiş ve öteden beri birçok kanun teklifi de vermiştir. Yine taşeron işçilerimizin kadroya alınması için de kanun teklifleri vermiştir. Buradan Hükûmete çağrıda bulunuyorum: Taşeron işçilerle ilgili tasarıda geçici, muvakkat, kampanya ve mevsimlik işçilere de yer verelim. Taşeron işçilere de, geçici ve mevsimlik işçilere de öyle pozisyon mozisyon değil, uyduruk değil, adam gibi, tapu gibi kadro verelim, haklarını verelim. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak hazırız ve "Hodri meydan." diyoruz.
Kamu çalışanları arasında ayrımcılık yapılmamalı, çalışanların emeği sömürülmemelidir. Üniversite mezunu işçilere, yıllardır mağdur edilen 4/C'lilere, vekil, fahri, geçici, ücretli, kısmi zamanlı statüde çalışanlara da hakları verilmeli, kadrolara alınmalıdır. Hukuk bunu gerektirir, adalet bunu gerektirir, eşitlik bunu gerektirir, inançlarımız bunu gerektirir, insanlık bunu gerektirir.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)